Sağlık yatırımlarının önü açılmazsa teşhis gecikir, tedavi pahalı olur

SAĞLIK Bakanlığı’nın yeni hastane ve cihaz yatırımlarına ’dur’ diyen genelgesine özel sağlık sektöründen tepkiler sürüyor. Tıbbi Görüntüleme Teşhis ve Tedavi Teknolojileri Derneği (TıpGörDer) Başkanı Ufuk Eren, "Son yıllarda hızlanan özel sağlık yatırımcıları, hızlarını kesmeleri konusunda en ufak bir uyarı bile almadan, önlerine çıkarılan duvara tosladı. Sağlık yatırımlarının önü bir an önce açılmazsa, teşhisler gecikip, tedaviler pahalı hale gelebilir" dedi.

TIBBİ Görüntüleme Teşhis ve Tedavi Teknolojileri Derneği (TıpGörDer) Başkanı Ufuk Eren, Türkiye’nin tıbbİ görüntüleme cihazı çöplüğüne döndüğü iddialarının aksine, gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kaldığını söyledi. TıpGörDer tarafından yurt genelinde yaptırdıkları araştırmaya göre, Türkiye’de bir milyon kişiye 12 bilgisayarlı tomografi (CT) ve 6 MR düştüğünü belirten Ufuk Eren, "Bu rakamlar gelişmiş ülkelerin altında" dedi. Ufuk Eren, Sağlık Bakanlığı’nın 15 Şubat’taki genelgesiyle ekim ayına kadar sağlık yatırımlarının önüne duvar ördüğünü vurguladı. Aynı zamanda Siemens Doğu Akdeniz Sağlık CEO’luk görevini yürüten Ufuk Eren, "Son yıllarda hızlanan özel sağlık yatırımcıları, hızlarını kesmeleri konusunda en ufak bir yol uyarısı bile yapılmadan önlerine çıkarılan duvara tosladı. Sağlık yatırımlarının önü bir an önce açılmazsa, teşhisler gecikebilir, tedaviler pahalı hale gelebilir" diye konuştu. Eren ile dünyada ve Türkiye’de sağlık sektörünün gelişim ve değişimini, konuştuk.

Türkiye’de sağlık sektörü nereye gidiyor?

- 1990’a kadar sağlık sektörü daha çok kamu ağırlıklıydı. 1990’larda birkaç özel hastane açıldı. 95’lerden sonra büyükşehirlerde teşhis merkezi furyası başladı. 1995-2000 döneminde yeni tıp fakülteleri açıldı. Özellikle 2002 sonrası özel hastane sayısı hızlı bir şekilde arttı. Son 7-8 yılda iki katına çıktı. Buna karşın hálá özel sağlık sektörü toplam sağlık sektörünün sadece yüzde 15’ini oluşturuyor. 2003’ten sonra Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde de büyüme ve hızlanma gündeme geldi. Bakanlık hastanelerinde ciddi bir yatırım var. Özel hastaneler de başlamıştı ama 15 Şubat 2008’deki genelgeyle duraklamak zorunda kaldılar. Sistemin geleceği ekim ayında belli olacak. Yeni hastane kurma ve cihaz almayı durduran sistemle, sağlık yatırımları geriye doğru gidiyor.

Yavaşla işareti yoktu

Türkiye’deki tıbbı cihaz sayısına ilişkin araştırmayı neden yaptınız?

- 15 Şubat’taki genelgeye göre, o tarihe kadar izin almayanlar ekim ayına kadar yeni hastane açamayacak. Mevcut özel hastaneler de yeni tıbbi cihaz yatırımı yapamayacak. Bu kararı neden, neye göre aldılar, yeniden nasıl izin verecekler, ortada hiçbir şey yok. Biz de dernek olarak bakanlık bu kararı aldı ama Türkiye bu konuda nerede diye araştırmak istedik.

Türkiye’de bu konuda sorun nedir?

- 2002’den sonra sağlık yatırımları çok hızlı gitmeye başladı. Ama yavaşla diyen hiçbir işaret yoktu. Birden önüne duvar konuldu ve bu duvara çarpıldı. Kamuda da az sayıda olan bu ekip yavaş yavaş özele geçmeye başlayınca Sağlık Bakanlığı yatırımları çareyi durdurmakta buldu. Bu kararın ana nedeni Türkiye’de yeterli sayıda uzman doktor olmaması. Özel yatırımlar devam ederse, kamudan özele uzman doktor transferleri sürerse kamuda yeterli doktor kalmayacak. Bu yüzden özel sektöre ’dur’ denildi.

Ekim ayında sağlık yatırımlarının önü açılmazsa ne olur?

- Dünyadaki teknoloji yarışında bizi gerilere düşürür. Yaşlı cihazların kullanım süresi dolmak üzere. Bunlar yenilenemezse sektörde sorunlar yaşanacaktır. On yıl önceki gibi MR veya CT çektirmek için 2-3 aya varan sıra almalar başlar. Bu cihazların kullanımında sorunlar yaşanırsa daha fazla hastalıklar ortaya çıkar. Üstelik hastalıklar geç teşhis edildiği için tedavisi ve iyileşme süreci uzar. Teşhisi ne kadar gecikirse, tedavi o kadar pahalı hale gelir.

Batıdaki kronik hastalıklardoğuya kayıyor

Dünyada sağlık sektörü neden hızlı büyüyor?

- Sağlık sektörünün büyümesinde iki ana itici güç var. Birincisi nüfus artıyor, ikincisi yaşlı nüfus oranı yükseliyor. Bu iki konu da sağlık hizmetlerine olan talebi artırıyor. Dünyada en hızlı gelişen sektörlerin başında enerji, ardından sağlık geliyor. Hastalıkların şekli değişiyor. Batıda görülen yüksek oranlı kronik hastalıklar, doğuya kayıyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Beslenme alışkanlıklarının değişmesi, çevre kirlenmesi, stres gibi koşullar kronik hastalıkların sayısını artırıyor.

Görüntüleme cihazında Avrupa’nın gerisindeyiz

Türkiye’deki sağlık yatırımlarının teknolojide bulunduğu nokta nedir?

- 1990’lardan sonra Türkiye’de özellikle teşhis merkezlerinde teknoloji furyası başladı. 2003 yılında Sağlık Bakanlığı’nın ikinci el tıbbi cihaz girişini yasaklaması, teknolojinin gençleşmesini sağladı. Türkiye’de çok fazla sayıda teşhis merkezi, CT, MR cihazı var deniliyor. Bu yanlış. Türkiye’de tabii ki İngiltere’den fazla sayıda olacak, nüfusumuz daha fazla. Önemli olan bir cihazla kaç kişiye hizmet verilebildiği. Burada Avrupa’nın gerisindeyiz. Araştırmamıza göre, özel sektörün Türkiye’deki teknolojiye çok ciddi katkısı olmuş. Türkiye’de bir milyon kişiye 12 bilgisayarlı tomografi (CT) ve 6 MR düşüyor. Bu da gelişmiş ülkelerin altında.

Erken teşhis tedaviyi daha ucuz yapmayı sağlar

Sağlık sektöründeki değişimler nedir?

- Bugün artık sağlık zincirleri ortaya çıkıyor. Portekiz’deki hastane gidip Çin’e, Hindistan’daki bir başka ülkeye yatırım yapıyor. Sağlık hizmetleri mobil duruma geliyor, globalleşiyor. Sağlıkta oldukça hızlı bir değişim yaşınıyor. Sağlık zinciri, önleme, teşhis, tedavi ve bakım süreçlerinden oluşuyor. Yeni trend, hasta odaklı sistem. Sağlıkta özellikle önleme ve teşhisin önemi giderek artıyor. Ne kadar erken teşhis yaparsanız, tedaviyi o kadar ucuza getirirsiniz.

Kişinin sağlık haritası çıkarılacak

Teşhiste teknoloji nereye gidiyor?

- Bugün hastalıkların teşhisinde iki yol var. Biri vücudun içinin görüntülenmesi, ikincisi vücuttan alınan bir maddenin laboratuvarda incelenmesi. Gelecekte bu iki veri bilişim teknolojileri sayesinde analiz edilerek, kişiye özel sağlık haritası oluşturulacak. Kişiye özel tedavi yöntemi uygulanacak. Yapınıza uygun size özel ilaçlar üretilecek.

UFUK EREN

Siemens Doğu Akdeniz Sağlık CEO’su Ufuk Eren, 1968 İsviçre doğumlu. 1989’da İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi’nden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Biomedikal Mühendislik Enstitüsü’nde ve İstanbul Üniversitesi’nde Hastane Yönetimi masterı yaptı. 1990’da International Hospital’de Medikal Ekipman Müdürü olarak işe başladı. 1992’de İsviçre’de klinik mühendisi ve oryantasyon programı yöneticisi olarak çalıştı. Mayıs 2008’de Siemens Doğu Akdeniz Sağlık CEO’lsu oldu. Aynı zamanda Tıbbi Görüntüleme Teşhis ve Tedavi Teknolojileri Derneği Başkanı.
Yazarın Tüm Yazıları