Paylaş
Denizci, devletle inatlaşmayı bıraksın
DENİZCİLİK sektöründeki bazı firmaların Emlakbank'a borçlarını ödemeyeceğini açıklaması ve bu konuda devletle kavgaya girmesi, sektördeki diğer firmaların tepkisine yol açıyor. Türk denizciliğinin önde gelen gruplarından Zihni Holding Yönetim Kurulu Başkanı Asaf Güneri, ‘‘Ülkemizin kan ağladığı bu dönemde sektörümüzün borcuna sahip çıkmamasını ve devletle inatlaşmasını yadırgıyorum’’ dedi.
Bu inatlaşmanın, dışardaki bankalar ve kredi kullanılan finans kuruluşlarında da yan tesirler yaratacağı uyarısında bulunan Güneri, Türk armatörlerinin bundan sonra yerli ya da yabancı bankalardan kredi almasının çok zorlaşacağına dikkat çekti. Güneri, bankadan kredi kullanan denizcilik firmalarının, sektörün imajını düzeltmek için borçlarını ödeme gayreti içine girmesi gerektiğini söyledi. Aynı zamanda Türk Yunan İş Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi olan Asaf Güneri ile denizcilik sektörünün bugün içine düştüğü durumun yanısıra Türk-Yunan ilişkilerini de konuştuk.
* Denizcilik sektörü Emlakbank'a olan kredi borçları için devletle pazarlık ediyor. Bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye ciddi bir kriz geçiriyor. Maalesef bunu henüz atlatamadık. Ancak denizcilik ve yabancıya servis satan turizm, otelcilik gibi bütün endüstriler en az zarar görmesi, belki de çok kárlı çıkması gereken sektörler. Ümit ediyordum ki sektör olarak bu krizi lehimize kullanabiliriz. Ancak 2-3 aydır gördüğümüz tablo böyle değil. Krizde tüm Türkiye büyük yara aldığı halde, sektörümüzde Emlakbank olayı inanılmaz bir şekilde ön plana çıktı. Bu hepimizi son derece üzen bir olay. Hem bu konuda sıkıntıya giren arkadaşlarımız için üzülüyoruz, hem de sektörümüzün bütün ülke kan ağlarken inatla devletle çekişmesini yadırgıyoruz. İnşallah bu inatlaşma uzun sürmez. Karşılıklı milli çıkarlar düşünülerek hem sektörün başındaki insanlar, hem devlet en rasyonel olanı yapar ve bu konu kapanır.
* Bu olay denizcilik sektörünü nasıl etkiliyor?
- Sektörümüzün devletle inatlaşmasının, dışardaki bankalar ve kredi kullandığımız finans kuruluşlarında da yan tesirleri olacağını düşünüyorum. Zaten Türkiye'nin kredibilitesi son derece değişken. Biz yine de Türk armatörleri olarak Türkiye'nin çeşitli bankalarından kredi alarak yatırım yapabiliyorduk. Bu imkanların bundan sonra çok zorlanacağından endişe ediyorum. 'Kol kırılır, yen içinde kalır' deyip bir an önce kamuoyunun gündeminden çıkmak gerek.
* Sizce Emlakbank'a borcu olan denizcilik firmalarnın tutumu doğru mu?
- Ben alınmış kredilerin ödenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sektör bunu sağlamalı. Sektörün prestiji ve kredibilitesi açısından bunu yapmalılar. Dünya bankaları Türkiye'yi izlerken denizcilik sektörünün devletiyle çekişen, banka borcunu ödemeyen, ödememekte de ısrar eden bir görüntü çizmesi yanlış. Denizcilik sektöründe bunu yapan çok küçük bir bölüm olsa da, rakamlar büyük olduğu için olay önemli. Kimse yanlış bir yatırım için yola çıkmaz, ancak hesapları saşabilir, hepimizin başına gelebilir. Ancak borcunu ödeyen, ödeyemiyorsa bir plan veren, borcuna sahip, devletiyle çekişmeyen bir imajı denizcilik sektörünün bir an önce sağlaması gerekiyor.
* Yunanlı yatırımcılar krizdeki Türkiye'ye nasıl yaklaşıyor?
- Yatırım potansiyeli yerinde durduğu halde, para ve mali piyasaların Şubat'ta çok büyük bir darbe yemesi ve inanılmaz bir devalüasyon yaşamamız, Türkiye'ye yatırım heyacanını bir hayli azalttı. Buna rağmen Yunanlılar Türkiye'ye belki de yeni bir politik yaklaşımla sempatik bakıyor. 'Güçlü bir Türkiye, güçlü bir Türkiye ekonomisi, Yunanistan'ın da çıkarına' diyorlar. Türk Yunan İş Konseyi çalışmalarında Yunanlı yatırımcıların, Yunanlı sanayicilerin Türkiye'ye ilgisi olduğunu görüyoruz.
* Türk armatörler yabancı sermayeye neden hálá sıcak bakamıyor mu?
- Denizcilik sektörü yabancı sermaye ve yabancı yatırımcılara karşı. Türkiye'nin bu tabuyu bir çok sektörde yıktığı gibi, denizcilikte de yıkması gerekiyor. Yabancı ortak, yabancı sermaye arayışında yalnızız. Denizcilik camiası alıştığını, hiç değiştirmeden yapmaya devam eder. Türk filomuzda dökme gemiler ağırlıktadır. Daha yeni yeni konteynır gemileri giriyor. Bildiğimiz konulara devam etmek, yeni konulara girmemek ve o bildiğimiz konulara yabancıların gelmesine karşı psikolojik bir karşı görüşümüz var. Rekabetin ağırlıklı olduğu ortamda Türk denizciliği çok daha hızlı kalkınacak. İkinci bayrak, ikinci filoyu yaptık ama kendi gemilerimizden başka hiçbir yabancı geminin gelip Türkiye'de bu bayrağı kullanmasına imkan vermedik. Gerekli tanıtımını yapmadık, kontrolümüzde kalsın istedik. Bu 30-40 yıl önce sanayicilerimizde vardı. Ama sanayicilerimiz Avrupa ve dünya ile başa çıkabilecek bir trendi yakaladı sonunda. Denizcilerimiz hálá bu konuda kapalı.
* Krizin aşılmasında iş dünyası üzerine düşeni yapıyor mu?
- Tüm Türkiye'nin Kemal Derviş'i ve Cumhurbaşkanı'nı ümit olarak gördüğü bir dönemde, politikacılarımızın, Odalar Birliği'mizin Derviş'i karşısına almasını çok yadırgıyorum. Bugün en fazla kilitlenmemiz ve çatlak seslerin en az iş hayatından çıkması gereken bir dönem. Bugün kavga verilecekse, yürünecekse bu işsiz kalan, aç kalan vatandaşımızın hakkı. İşadamları olarak böyle bir lüksümüz yok. Biz çalışmak, üretmek, işyeri yaratmak zorundayız. Borcumuzu ödemek, vergimizi vermek asli görevimiz zaten.
Türkler Yunanistan'ı iki gün vizesiz gezebilecek
* Türk-Yunan İş Konseyi'ndeki çalışmalarınızda istediğiniz sonuçları alabiliyor musunuz?
- Geçen yıl Yunanistan Dışişleri Bakanı'nı, Türk vatandaşlarının Yunanistan'a günlük ziyaretlerde vizesiz girebilmesi konusunda tek başıma ikna ettim. Bunu geçen yıl başardık ve iki ülke hükümeti arasındaki uygulamalara da girdi. Geçen yıl Yunanistan'a gitmek isteyen Türkler günübirlik vizesiz bu ülkeye girdi. Bu yıl ise Türkler Haziran'dan Eylül'e kadar Yunanistan'a iki gün vizesiz gidebilecek. Önümüzdeki yıllarda Türk ve Yunan vatandaşlarının, her ümkede ve bağlı adalarında pasaportsuz dolaşabileceği bir ortamı hazırlamaya çalışıyorum.
* Türkler'in vizesiz Yunanistan'a girmesi, Yunan turizmine yarayacak şeklinde yorumlanmıyor mu?
- İlk etapta Yunan turizmi, Yunan adaları istifade etmiş gibi görünür, ama bu bir psikoloji. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmek için acele ettiği bir dönemde Yunanlılar'la çekişme halinde olması zaten sözkonusu değil. Şimdi orada da hava değişiyor. Türkler geliyor diye Yunanlılar gazete ve televizyonlarını Türk reklamlarına açtı. Yunanlılar bizi adalarında görünce, onlar da bunun rahatlığıyla Türk sahillerine gelecek. Türkiye zengin Yunanlı turistlerden istifade edecek.
ASAF GÜNERİ
Zihni Holding Yönetim Kurulu Başkanı Asaf Güneri, 1946 Zonguldak doğumlu. İktisadi ve Ticari İlimler Fakültesi mezunu. Zihni Holding, denizcilik ve servis sektöründe taşımacılık, vapur acenteliği, turizm ve otelcilik hizmetleri veriyor. Güneri, Türk Çin İş Konseyi, Türk Yunan İş Konseyi Yönetim Kurulu ve Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) Yönetim Kurulu Üyesi.
Paylaş