Elimizi çabuk tutalım sağlıkta bölgenin çekim merkezi olalım

ANKARA’da 45 milyon dolarlık yatırımla Mesa Hastanesi’ni geçtiğimiz aylarda hizmete açan Mesa Miesken Sanayi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Atila Şenol, Türkiye’nin elini çabuk tutması halinde sağlıkta bölgenin çekim merkezi olabileceğini söyledi.

TÜRKİYE, özel sağlık hizmetlerinde insana ve teknolojiye yapılan yatırımlarla bölgenin cazibe merkezi olmaya aday ülkelerden biri. Yaklaşık 37 yıldır konut inşa eden Mesa Mesken Sanayi de sağlık sektöründeki gelişimin süreceğine inancıyla, Ankara’da 45 milyon dolarlık yatırımla Mesa Hastanesi’ni geçtiğimiz aylarda hizmete açtı. Yılda 6 bin ameliyat ve 90 bin hastayı tedavi etme hedefiyle yola çıkan Mesa Hastanesi, tasarımıyla da Amerika Mimarlar Birliği’nden ödül aldı. Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Atila Şenol, yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösteren Mesa’nın sağlık sektöründeki yatırımlarını zamanla daha da büyüteceğini söyledi. Şenol, ‘Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin kalitesi ve fiyat avantajı yüzünden, Avrupa, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri’nden hasta geliyor. Portekiz ve İspanya gibi ülkeler de sağlık sektörünün kokusunu aldı’ dedi. Türkiye’nin bu konuda rekabetçi gücünü koruması gerektiğine dikkat çeken Şenol, ‘Devletin ciddi yatırımlarla kurulan hastanelerle, otelden, iş hanından bozma hastaneleri daha ruhsat aşamasından itibaren ayırt etmesi gerekiyor’ uyarısında bulundu.

Yurt dışında mortgage sistemiyle konutlar yapan ve alışveriş merkezleri kuran Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Atila Şenol ile yeni girdiği sağlık sektörünün yanı sıra Mesa’nın yürüttüğü projeleri ve planlarını konuştuk.

İnşaatçı olarak tanınan Mesa neden sağlık sektörüne girdi?

Son yıllarda sağlıkta kaliteli hizmet arayışının artması, talebin artması yüzünden bu sektör bize enteresan geldi. Herkes sağlıkta en iyi hizmeti nerede alabilirim diye bakıyor. Biz de bu talebi karşılamak amacıyla yol çıktık. 36 yıllık inşaat tecrübemizi hastane binasında kullandık. Donanım ve teknolojinin en iyisi olmasına özen gösterdik. Hastane projemiz sonradan Amerikan Mimarlar Birliği Ödülü’nü aldı.

Hastane yatırımının ne kadar zamanda geri dönmesini bekliyorsunuz?

Bir hastane yatırımının on yıldan aşağı geri dönüşü beklenmemeli. Bizim hastanemiz 45 milyon dolara mal oldu. IFC’den kredi de aldık. 70’i doktor, 370 çalışanımız var. Geniş bir acil servisimiz, 8 ameliyathanemiz, yoğun bakım odalarımız ve özel doğum odalarımız var. Kağıtsız ve filmsiz bir hastane olmak istiyoruz. Laboratuara gidecek kan ve idrar örnekleri hastanenin içini dolaşan özel borularla taşıyoruz.

Yılda kaç hastaya hizmet vermeyi hedefliyorsunuz?

Mesa, 100 yataklı butik bir hastane. Günübirlik ameliyathanemiz var. Yani hasta sabah gelip ameliyatını olduktan sonra birkaç saat gözetimde tutulacak ve sonra evine gidecek. Artık bin yataklı dev hastaneler kalmıyor dünyada, çünkü işletilemiyor. Yılda 90 bin hastayı tedavi etmeyi, 6 bine yakın da ameliyat gerçekleştirme hedefimiz var.

Ankara dışında başka illerde de hastane projeniz var mı?

Önce Ankara’da bulunduğumuz yerde genişleme ihtimalimiz var. Ancak zamanla burayı oturtunca başka illerle de gidebiliriz.

Sağlık sektöründe haksız rekabet hangi boyutta yaşanıyor?

Devletin gerçek ve ciddi yatırımlarla kurulan hastanelerle, otelden bozma, gecekondu kuruluşları ayırt etmesi gerek. Hem haksız rekabet oluyor, hem de halkın sağlığı ile oynanıyor. Devletin bu konuya ağırlık vermesi lazım. Sağlık sektöründe Türkiye’nin sahip olduğu rekabetçi gücünü koruması lazım.

Sağlıkta uzun vadede hedefleriniz neler?

Uzun vadede yurt dışına da açılmayı amaçlıyoruz. Sağlık hizmetinin kalitesi ve fiyat avantajı nedeniyle özellikle Avrupa, çevre ülkeler, Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye gelmek isteyen bir kesim var. Bu konuda önemli bir talep var. Avrupa’da da birçok yerde sağlık hizmetleri çok zor yürütülüyor. O insanlar sağlık için Türkiye’ye gelmek istiyor.

Bu konuda Türkiye’nin rakibi başka ülkeler var mı?

Bizim gibi İspanya ve Portekiz gibi ülkeler de sağlık sektörünün kokusu aldı. Bugün Türkiye bu ülkeler açısından ciddi bir alternatif. Hem tıbbi donanım, hem insan kalitesi açısından şu andaki rekabetçi gücümüzü korumamız lazım.

Arsa kıt olunca konut pahalı oluyor

Mortgage sistemi sektöre neler getirir?

İpotekli kredi sistemi mortgage sisteminin yerleşmesi halinde piyasa çok daha fazla canlanacak. Mortgage, herkesin kendi imkanına göre kredi kullanma fırsatı verecek. Ama bugünden yarına olabilecek bir sistem değil. Zaten bugünkü faizlerle mortgage’in avantaj getireceğini düşünemiyoruz. Konut üretiminde bence en zor olanı ucuz arsa bulmak. Arsa kıt olunca, inşaatlar da pahalı oluyor.

İnşaatta daha fazla canlanma bekliyoruz

İnşaattaki kıpırdanmanın sürmesini bekliyor musunuz?

99 depremi ve onu takip eden krizlerden bu yana konut talebinde bir duraklama oldu. 2003 yılı ikinci yarısına kadar bu duraklama sürdü. 2003’ün ikinci yarısında biraz kıpırdama başladı. 2004’de canlanma hissedildi. Ama bundan sonra daha fazla hareketlilik bekliyoruz

Yurt dışında mortgage ile konut yapıyor

YURT
dışında da konut yapan Mesa, Baltık ülkelerinden Latviya’nın Riga kentinde, içinde 634 konutun yer alacağı 4 kule inşa ediyor. Riga’nın en yüksek 4 kulesini yapacaklarını söyleyen Şenol, 4 yılda tamamlanacak konutların mortgage sistemiyle yapılıp satıldığını belirtti. Şenol, geçmişte Almanya’da Berlin ve Hamburg’da da konut yaptıklarını ama verimliği olmadığı için devam etmediklerini söyledi.

Polonyalı tekstilciler Maximus’u çok sevdi

POLONYA
’da Varşova’ya 17 kilometre mesafede aldıkları arsa üzerine Nurol ile birlikte tekstil toptancı alışveriş merkezi (Maximus) kurduklarını söyleyen Atila Şenol, ‘Burası büyük ilgi gördü’ dedi. Şenol, şöyle devam etti: ‘1.1 milyon metrekare arsamız vardı. 100 bin metrekare kapalı alan üzerine, 70 milyon dolarlık yatırımla 700 dükkan kurduk ve kiraladık. Nurol ile birlikte önümüzdeki yıllarda geri kalan arsada başka projeler gerçekleştirmek istiyoruz.’

Ekonomik veriler düzgün gibi ama işsizlik hala çözülemedi

Ekonomik gelişmeleri nasıl buluyorsunuz?

Bir takım verilere göre ekonomi düzelmiş görünüyor, ama biraz derine bakınca insanın aklına bazı sualleri de beraberinde getiriyor. Cari açık, son zamanlarda çok gündeme geldi. Geçen yıllarda yaşanan krizlerde cari açığın büyüklüğünün rolü vardı. İstihdam sorunu da hala çözülemedi. Ekonomiye iyiye gidiyor tamam, peki o zaman işsizlik neden hálá bu seviyede?

Tapuda bürokrasi azalıyor

TAPUDAKİ
bürokrasinin azaltılması için mevzuatta bir dizi değişiklik yapılması önerildi. Çalışmaya göre, tapu işlemlerinde deprem sigorta poliçesinin beyan zorunluluğu, sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan başvurularda kişilerin taşınmazı olmadığına ilişkin tapudan belge getirme zorunluluğu kaldırılacak. Başbakanlığın ‘Tapu ve Kadastro Hizmetlerinde Etkinlik’ çalışmasında, tapu işlemleri sırasında zorunlu deprem sigortası poliçesinin ibrazının istenmesinin yeni bir bürokratik aşama olarak değerlendirildiği belirtildi. Yurttaşların tapuda işlemleri olunca sigorta yaptırıp, yeni bir tapu işlemine kadar bu sigortayı yeniden yaptırmadıkları, bu nedenle sigorta yaptırma amacına bu zorunluluğun hizmet etmediği kaydedildi.

ATİLA ŞENOL

MESA Mesken Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Atila Şenol, 1932 Ordu doğumlu. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden 1956’da mezun oldu. İş hayatına Hava Kuvvetleri İnşaat Dairesi’nde başladı. Daha sonra özel sektöre geçti, 1975’e kadar karayollarından hastaneye, bankadan büyükelçilik binasına birçok inşaatta şantiye şefliği yaptı. 1970-75 arasında kendi firmasıyla içme su, su depoları ve bina inşaatları taahhüt işlerini üstlendi. 1975’de Mesa’da ortak, teknik yönetici, genel müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev aldı. 1997’den bu yana Mesa Başkanlığı’nı sürdürüyor.
Yazarın Tüm Yazıları