1 milyar dolarlık üniforma pazarına el ele yerleştiler
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
TİYATRO kostümleri tasarlayan Canan Göknil ile tekstilci Tülin Yazıcı, ’Dres Best Uniforms & Corporate Wear’ şirketiyle güçlerini birleştirip, pazarda söz sahibi olmaya soyundu. ’Dres Best’, 300 milyon dolarlık Türkiye pazarıyla yetinmeyip, çevre ülkelerle 1 milyar doları bulan pazarı kendine hedef seçti.
TEKSTİLCİ Tülin Yazıcı ile tiyatro kostümleri tasarımcısı Canan Göknil, güçlerini birleştirerek yarattığı üniforma markası ’Dress Best’ çevre ülkelere gözlerini dikti. Yazıcı ve Göknil, Türkiye’de henüz 300 milyon dolarlar düzeyinde bulunan üniforma sektörünün, yabancı zincirlerin birbiri ardına girmesiyle hızla büyüdüğüne dikkat çekiyor. İki ortak, Türkiye’nin çevresindeki gelişmekte olan ülkelerle birlikte üniforma sektörünün 1 milyar dolarlık bir pazar oluşturduğunu tahmin ediyor. Tülin Yazıcı ve Canan Göknil, ’Dress Best Uniforms & Corporate Wear’ şirketinin yaklaşık 1.5 yıl önce kurulmasına rağmen ayrı ayrı kendi alanlarında 20’şer yılın üzerinde deneyimleri olduğunu hatırlatıyorlar. Avni Dilligil ve Afife Jale Tiyatro Ödüllerini en iyi kostüm dalında iki kez kazanan Canan Göknil, aralarında ’Organize İşler’ ve ’Gora’nın da bulunduğu pek çok filmin ve TV dizisinin yanısıra ’Lüküs Hayat’, ’Sultans Of The Dance’ gibi birçok önemli sanat olayının kostümlerini yapmış. Göknil, Çırağan Kempinski’nin Türkiye’ye ilk gelişinde bütün üniformalarını tasarlamış. Yazıcı ise 1995’de bir arkadaşının teşvikiyle üniforma sektörüne ilgi duymuş. Yıllardır aralarında Ritz Carlton, Four Seasons, Swissotel gibi birçok ünlü otel zincirinin üniformalarını yapıyor. Tülin Yazıcı ve tasarımcı Canan Göknil ile üniforma sektörünü konuştuk.
PAZAR 300 MİLYON DOLAR
Türkiye’de üniforma sektörünün büyüklüğü ve tahmini potansiyeli nedir?
- Aslında sektörümüze ait net bir rakam yok. Ancak Türkiye’de üniforma kullanan tüm sektörleri dikkate alarak yapılan tahminlere göre şu anda pazar 300 milyon doların üzerinde. Potansiyel çok fazla ve hızla büyüyor. Geçmişte bir hastane ile hizmet veren özel hastaneler bugün 10-15 şubeye çıkarak yaygınlaştı. Güvenlik sektörü özellikle 11 Eylül olayından sonra hayatın her yerine girdi ve inanılmaz büyüdü. Yeni bir otel açılırken yapılması gereken zorunlu yatırımlardan biri de üniforma. O yüzden gelişme potansiyeli çok yüksek.
Çevre ülkelerle çalışıyor musunuz, oralarda bu pazar nasıl?
- Türkiye’ye komşu veya yakın ülkelerin de potansiyelimiz içinde olduğunu düşünüyoruz. Bu bölgeleri de katarsak pazar büyüklüğü 1 milyar doları geçer. Türkiye bulunduğu bölgede büyük avantajları olan bir ülke. Hammadde ve üretim imkanı çok önemli bir konumda. Türkiye’de kendi markamızı doğru bir yere götürüyoruz, amacımız bunu yurtdışında ulaşabileceğimiz Ortadoğu ülkeleri, Rusya, Kazakistan, Azerbaycan gibi yakın çevrelere taşımak.
DIŞ PAZARLAR EKLENECEK
Ortaklığınızın ilk yılında nasıl bir sonuç elde ettiniz?
- Her ikimizin de ayrı ayrı 20’şer yıllık tecrübelerimiz var. Birimiz tasarımı, kostümü ve dönemleri çok iyi biliyor. Hareket halindeki insanların içinde rahat edebileceği üniformayı tasarlıyor. Diğerimiz bunu hayata geçiriyor. Bazen 38 beden ve 56 beden gibi iki ayrı fiziki ölçülere sahip çalışan personele aynı kıyafetleri uydurmak zorundasınız. 2007’de 65 bin parça ürettik. Ciromuz iç pazarda 2 milyon dolar oldu. Önümüzdeki yıl bunu yüzde 50 artırmak ve dış pazarı da eklemek istiyoruz.
Yurtdışında hangi ülkelerde hizmet verdiniz?
- Bugüne kadar Azerbaycan’da Vergi Bakanlığı, KKTC’de Kuzey Kıbrıs Havayolları, Doğu Avrupa, Kazakistan, İspanya ve Tunus’ta otel üniformaları hizmeti verdik. Artık o ülkelerde havayolları, güvenlik şirketleri gibi potansiyelleri de gözönünde bulunduracağız.
Tiyatro kostümleri tasarlarken kendimi üniforma işinde buldum
Kostüm tasarımı yaparken üniforma tasarlamak nereden çıktı?
- CANAN GÖKNİL: Kempinski, Çırağan Sarayı’na işletmeci olarak ilk geldiğinde Türkiye’deki diğer otel gruplarından farklı olmak istemiş. Bir arayışa girmişler. O zaman şehir tiyatrolarının kostümlerini tasarlıyordum ve beni bulmuşlar. Kabul ettim ama tamamen cahil cesaretiymiş. Üniforma deneyimim yoktu. En fazla 80 kişiyi giydirmiştim. 500 kişiyi ve en az üçer kıyafetle giydirmek zorunda kaldım. Küçük bir atölyede hem tasarladım, hem yaptım. Daha sonra Conrad aynı şeyi istedi ama bu kez ’sadece tasarlarım üretime karışmam’ dedim. O projede de Tülin ile (Yazıcı) birlikte çalıştık.
Kıyafette patron ve çalışan arasında denge kuruyoruz
Bir kuruluşa üniforma yaparken ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
- Yabancılar yatırım bütçesi belirliyor, daha sonra bu rakamı koruyor. Biliyor ki kafasındaki üniformaya ulaşacak ve onu personeline iki yıl giydirebilecek. Türk müşteriye bunu anlatmak pek kolay olmuyor. Patron ya da genel müdür öyle bir üniforma seçiyor ki, personel için fonksiyonel olup olmadığına bazen bakmıyor bile. Bunun için seçilen üniformaları çalışanlara örnek göndererek fikirlerini alıyoruz ve aksaklıkları iş bitmeden görüp çözümlüyor, alt ve üst arasında denge kuruyoruz.
Coğrafyayı ve kurumu iyi tanımamız gerekiyor
Size gelen bir şirketle anlaştıktan sonra yola nasıl devam ediyorsunuz?
- TÜLİN YAZICI: Kurumun kültürü ve üniformanın fonksiyonu çok önemli. Coğrafyayı da iyi bilmek ve buna göre malzemeler kullanmak gerekiyor. Yazın serin tutan ve terletmeyen, kışın üşütmeyen kumaşlar tercih edilmeli. Üniformaların sık sık kimyasallarla yıkanacağı gözönüne alınmalı. Personelin fiziki görünümüne uygun modeller ve doğru renkler seçilmeli. Çünkü bu üniformaları hem kadın hem de erkekler giyiyor. Tasarımlarımızı ve tek tek kesimi yaptıktan sonra, kolay olanları dışarda denetimimiz altındaki atölyelere yaptırıyoruz. Zor parçaları kendi atölyelerimizde üretiyoruz.
Üniformanın içinde kendini iyi hissedenin performansı artıyor
Üniformanın çalışan üzerinde nasıl bir etkisi var?
- Üniforma deyince sadece işçi kıyafeti algısı ülkemizde halen çok yaygın. Son yıllarda tasarım üniforma sektöründe de büyük önem kazandı. Kurumlar personellerini şık, estetik, konforlu ve kurumsal yapılarını ifade edecek giysiler içinde görmek istiyor. Ayrıca üniformanın içinde kendisini iyi hisseden çalışanların performansında büyük artış olduğu da biliniyor.
CANAN GÖKNİL
1955 yılında İstanbul’da doğdu. Inst d’Arte Statale di Firenze’yi bitirdi. Sahne sanatları eğitimi görürken Bottega Teatrale Commune di Firenze’de Prof. Elena Mannini’nin asistanı ve stajyer kostümcü oldu. Avni Dilligil Tiyatro ödülleri ve Afife Jale Tiyatro ödüllerini en iyi kostüm dalında ikişer kez kazandı. Halen, Yeditepe Üniversitesi, Moda Tekstil Bölümünde Kostüm Tarihi ve Kostüm Uygulama dersi veriyor. 1986’dan bu yana İstanbul Büyük Şehir Tiyatrolarında kostüm tasarımı yapıyor.
TÜLİN YAZICI
1988 yılından itibaren ailesine ait şirketlerde görev aldı. Dış ticaret şirketinde mümessillik ve tekstil ihracatının pazarlama ve yönetiminde bulundu. 1995’de Balenciaga’ya ait Carven - Claude de Tourtour ve Balenciaga üniforma markalarını temsilciliklerini alarak üniforma işine başladı. Üniforma tasarımlarının ve uygulamaları gerçekleştiren şirketini kurdu. Halen Dress Best markasıyla Canan Göknil ve kızı Melis Yazıcı ile birlikte üniforma şirketlerini yönetiyor.