Paylaş
Pizza kutusunda su kaplumbağası, yangın tüpünde eroin, ayakkabı tabanında afyon kaçakçılığı gibi yaratıcılıkta sınır tanımayan yöntemleri duymuşsunuzdur. Son iki yıl içerisinde sınır kapılarında yakalanan eşyaların tutarının 5 milyar liraya ulaştığı ortaya çıktı. Yakalanamayıp yurda girenlerin tutarını ise bilen yok.
Umut Erdem’in aktardığına göre CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun kaçakçılıkla ilgili soru önergesine Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın verdiği yanıtta, 1 Ocak 2018-30 Haziran 2020 tarihleri arasında, toplam 4 milyar 831 milyon 218 bin 476 TL piyasa değerli ticari eşya yasal olmayan yollarla yurda sokulmaya çalışılırken ele geçirildiği belirtildi. Bu ekonomik değere sahip kaçak mallar arasında 4 bin 257 adet dayanıklı tüketim malı olduğu da haberlere konu oldu. Bakan yanıtında, “Tüm sınır kapılarımızda kullanılan teknik cihaz ve sistemler değişen teknoloji ile her geçen gün yenilenmekte, var olan cihazların sayıları arttırılmakta, personelimize düzenli eğitimler verilmekte ve yasal altyapıyı güçlendirmek amacıyla çalışmalar yapılarak kaçakçılıkla mücadele kapsamında önemli faaliyetler yürütülmektedir” dedi.
GÜMRÜKLERDE BEKLEME
Bakanlığın çalışmaları, kaçakçıların hayal gücüne yetişir mi bilmiyoruz. Bu süreçte öğrendik ki, ALO 136 Gümrük Muhafaza İhbar Hattı fena iş görmüyor. Buraya gelen ihbarların büyük bölümünden olumlu sonuç alındığını ortaya çıktı. Ayrıca, uluslararası kuruluşlarla istihbarat paylaşımı sonucunda, “nokta operasyonlar” yapıldığını biliyoruz.
Ama gümrüklerde yaşanan başka bir ciddi sorun, yasal yollarla gelen malların gereğinden fazla bekletilmesi olarak ortaya çıkıyor. Bu konu, birden fazla soru önergesine konu olurken, Bakan Pekcan verdiği yanıtlarda, “Bakanlığımızca gümrük idaresindeki işlemlerin mümkün olduğu ölçüde hızlanması, idarelerdeki yığılmaların önlenmesi ve dış ticaret erbabına kaliteli ve hızlı hizmet sunulması amacıyla risk analizi ve hedefleme teknikleri kullanılmaktadır” durumu özetliyor.
Gümrüklerde yaşanan sorunların sık sık Meclis’e taşınmasından anlaşılıyor ki; tek beklenti kaçakçılığın ortadan kaldırılması değil, sınır kapılarındaki yığılmanın da önlenmesi.
ÖZEL GÜVENLİK ETKİLİ İLETİŞİM ÖĞRENİYOR
ARTIK, günlük hayatımızın bir parçası olan, nereye gidersek gidelim her an karşılaştığımız “özel güvenlik” elemanlarıyla ilgili şikâyetler, eksikler ve iletişim sorunları önemli bir çalışmanın başlığı oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü, kimilerin ‘üçüncü ordu’ olarak imalı biçimde nitelendirdiği ve gittikçe kalabalıklaşan bu grubu, polislerle birlikte ‘etkili iletişimi, etkin işbirliği’ eğitimine alıyor.
Adına KAAN denilen proje, geçtiğimiz ay tüm illerde uygulamaya başlandı. Buna neden ihtiyaç duyulduğu da bizim bu konuya tüm yönleriyle bakmamızı sağladı. Tarihi 1800’lü yıllarda ABD atlı posta arabalarına verilen özel koruma görevlilerine kadar giden bu meslek, yaklaşık 1500 şirket, 420 bin personelle yürütülüyor.
KAAN PROJESİNİN HEDEFİ
Özel güvenlik sektöründe hizmet veren şirketleri kuranlardan tutun da özel güvenlik personelinin eğitiminin yetersizliği, sertifikasız olmaları, yasaları yeterince bilmemeleri, düşük maaşla çalıştırmaları gibi sorunlar sık sık haber konusu yapılıyor. Silah kullanma yetkisi olan özel güvenlik görevlilerinin her ay terapiye alınması öneriliyor. Hatta, çeteleşen bazı özel güvenlik mensuplarından varlığından sözedenler bile var.
Yeniden KAAN projesine dönersek, ülke genelinde 2 bin 503 ayrı noktada 68 bin 727 özel güvenlik görevlisi ve 11 bin 574 genel kolluk personeliyle yürütülmeye başlanan çalışmanın asıl amacı önemli tabii. Yapılan açıklamada, bu projeyle kamu hastaneleri, eğitim kurumları, havalimanları, alışveriş merkezleri, park ve bahçeler ile toplu taşıma alanlarında ‘etkin, verimli, sürdürülebilir, ölçülebilir ve denetlenebilir’ güvenlik hizmetinin sunulmasının hedeflendiği dile getiriliyor. Vatandaşa sunulan hizmetin kalitesini arttırmak da önemli bir başlık olanak sıralanıyor. Böyle bir çalışmaya yukarda saydığımız sorunlar nedeniyle gerek duyulduğunu öğrendik. Bazı güvenlik görevlilerinin müdahale etmeleri gereken olaylarda profesyonellikten uzak, sokak kavgası görüntüsü verdikleri de aktarılan bilgiler arasında.
Şimdi bu projenin polis-özel güvenlik dayanışmasına hizmet etmesi bekleniyor. Umarız bundan hizmet alan vatandaş kârlı çıkar ve halkla iletişim konusunda her iki meslek grubunun da eksikleri giderilir.
Paylaş