Paylaş
Bize ilginç gelen bu durum, Sağlık Bakanlığı’nın, aşı temininde farklı bir evreye geçmesinden kaynaklandı. Viscoran İlaç Şirketi’nin Rusya’nın ürettiği Sputnik V aşısının Türkiye’de üretilmesi konusunda yaptığı anlaşmanın bir benzerinin, ABD’de üretilen Moderna aşısı için de söz konusu olduğunu öğrendik. Türk ilaç şirketinin görüşmelerinin sürdüğünü biliyoruz.
Süreç tamamlanırsa bu şirketler, hem ithal edecekler hem de yurt içinde üretecekler. Üretim için en az 4 aylık bir süre gerekiyor. Burada üretilen yeni aşılar ise çevre ülkelere de ihraç edilecek. Ama bizi ilgilendiren bölümü, yurt içinde serbest satışına izin verilmesi. Kulislerde konuşulan konu da bu. Devletin yürüttüğü ücretsiz kampanya devam ederken, diğer yandan parası olan, ancak sıranın kendisine gelmesini beklemeden aşı olmak isteyenlere fırsat verilmesi konuşuluyor. Böylece nüfus, risk ve yaş kriterine bakılmaksızın çok sayıda kişinin hızlı aşılanmasının sağlanacağı belirtiliyor.
Herkes biliyor ki; aşı macerası bir kez aşı olmakta bitmeyecek. Son günlerdeki aşı kaosunu da hesaba katarsanız, 6 ay sonra en az 50 milyon kişinin yeniden aşılanması gündeme gelecek. Yerli ya da yabancı fark etmez, sonuçta insanlara hem aşı tercihi hem de zaman tercihi verilebilir. Ankara, şimdi bunu konuşuyor.
BELGRAD’IN SİHRİ
DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sözcüsü görevine ikinci kez atanan Tanju Bilgiç ile selefi Hami Aksoy arasındaki Belgrad bağlantısı, bu konuya ilgi duyanların hemen dikkatini çekti.
Son sözcü Aksoy, son kararname ile Belgrad Büyükelçiliği’ne atanınca, bu görev Belgrad’dan merkeze dönen Büyükelçi Tanju Bilgiç’e verildi. Dışişleri kulislerinde “Belgrad’da bir iş var, giden de gelen de aynı başkentten” yorumları yapılmaya başlandı.
Büyükelçi Bilgiç için sözcülük görevi yeni değil ama dış politikanın bu kadar zorlu ve karmaşık olduğu bir dönemde görev üstlenmesi kendisini yoracak. Zira kendisini tanıyanlar, görev yaptığı ülkelerde, bölgesel sorunlar ve diplomasi görevinin yanı sıra, hoş hobilere sahip olduğunu biliyorlar. Bunlar için pek vakti kalmayacak gibi.
Şimdi sıkıntılı ABD ilişkileri, bir türlü rota tutturamayan AB dosyası, Rusya ile yürütülen denge politikası, yeniden açılan Mısır dosyası gibi çetrefilli konulara kafa yoracak olan Bilgiç’in kitap kulübü kurup, görev yaptığı başkentlerdeki dostlarıyla kafelerde tartışma fırsatı olmayacak.
Özellikle St. Petersburg gibi olağanüstü bir kentin, ünlü Literaturnaya adlı kafesinde, Rus yazarların eserlerini tartışma, ünlü yazarların uğradıkları bu tür mekanların izini sürerek, o dönemin havasını koklamaya çalışma günleri çok geride kaldı.
Dostoyevski’nin ‘Beyaz Geceler’i uzaklaşırken, yeni sözcünün Belgrad’da da edebiyattan hiç uzak kalmadığı anlatılıyor. Bakalım Ankara’nın geceleri Bilgiç’e nasıl bir sürpriz hazırlıyor?
Paylaş