Meclis’in yeni yıl paketi... Hediye sepetindeki dört konu

Hediye sepetindeki 4 konu için kollar sıvanacak. İktidar milletvekilleri ne kadar doğru adım attıklarını anlatacak, muhalefet partileri ise yanlış ve eksikleri eleştirecek. İşte yeni yıl sepetindeki konular:

* Hayvan hakları: 10 yıldır Meclis’in gündeminde olan, STK’ların katıldığı onlarca toplantı yapılan hayvan hakları düzenlemesi için bir deneme daha yapılacak. Bu konuda taslak metin sorunu yok. Hem Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı taslak, hem AK Parti grup yönetiminde yapılan çalışma ortada. Metinler hiç fena değil. Sorun siyasi iradede. Halen bu konuya “Köy hayvanlarında nasıl uygulanacak, köylülerin her davranışı suç kapsamına mı girecek? Bunun maliyeti nasıl karşılanacak?” cephesinden bakıp işi yokuşa sürenler var, belirtelim.

* Ekonomi ve hukuk reformu: Bu iki konunun ilgili bakanları da çok hevesli görünüyor. Hem Adalet Bakanı hem de Hazine ve Maliye Bakanı, milletvekilleriyle bir dizi toplantı yaptılar. Başlıklar belli. İfade özgürlüğü alanıyla ilgili davalarda uygulamadaki farklılıkların giderilmesi, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına uyulması, tutukluluk süreleri, ticari arabuluculuk kapsamının genişletilmesi, uluslararası tahkim, sulh, uzlaşma gibi uyuşmazlık çözüm yollarının kullanımının arttırılması. Bakanların yaklaşımları makul ama ikna etmeleri gerekenler var.

* Nefes aldıran torba paket: Bu çalışmalar sürerken, yeni bir torba paketin hazırlıkları yapılacak. Bu şu anlama geliyor. İçerisinde geçen sefer atlanan çiftçi borçlarının yeniden yapılandırılması da dahil, bazı nefes aldıran düzenlemeler bulunacak. Ekonomik kriz nedeniyle sıkıntıya düşen kesimleri rahatlatacak adımlar atılacak.

* Siyasi etik çalışması: Sık sık gündem yaptığımız TBMM’de siyasi etik komisyonu kurulması da yeni yıl sepetinde yer alıyor. TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un partilere götüreceği paket sayesinde Türkiye, AGİT üyeleri arasında siyasi etik düzenlemesi yapan 28’inci ülke olacak. Şeffaf ve denetlenebilir siyasetin yolu açılacak.

Bakalım, 2021’in daha iyi bir yıl olmasına katkı sağlanacak mı?

‘BIYIKLI SERMAYE’NİN ÇEKTİĞİ!

TÜRKİYE’de ilk kez 1990’lı yılların sonunda kullanılmaya başlanan bir ifade, “bıyıklı sermaye”. Yurtdışında parası, sermayesi, yatırımı olan Türkleri ifade eden bu tanım, son dönemde yeniden gündem oldu.

TBMM’deki komisyon toplantısında Türkiye’ye sermaye çekmek için atılması gereken adımlar tartışılırken, AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, ürkek sermayeye güven kazandırmak gerektiğini dile getirdi ve “bıyıklı sermayenin” tekrar ülkeye getirilmesini sağlayacak adımların atılmasını önerdi.

Turan Yılmaz’ın aktardığına göre Öztürk, “Bütün meselenin piyasanın güvenini kazanmak olduğuna inanıyorum. Güven burada anahtar kelime. Sermayenin güvenini kazanıp, yabancı bir tarafa, Türkiye’ye bıyıklı sermayenin tekrar gelmesine imkân sağlayıp, para ve maliye politikaları dönemine girmemiz lazım. İş dünyasından biliyorum. Parasını evine götürüp evdeki kasasına koyan, Amerika’ya, Avrupa’ya kredi açan insanlardan bahsediliyor” dedi.

İktidar milletvekili, muhalefetin aylardan beri söylediğini bir paragrafta özetlemiş oldu.

Ancak Türkiye’nin bıyıklı sermayeyle ilişkisi inişli-çıkışlı olduğu için bu çağrının nasıl bir sonuç doğuracağı tartışma konusu. Zira çok değil 10 yıl önce, bıyıklı sermayeden parasını yurtdışından para ve sermaye piyasalarına getirip vergi ödemeyen 150 yatırımcı incelemeye alınmıştı. Sermaye piyasasında işlem yapan yabancı yatırımcıların yüzde 25’inin gerçekte Türk yatırımcı olduğu ortaya çıkarılarak, takip süreci başlatılmıştı.

Anlayacağınız, Türk maliyesinin bıyıklı sermayeyle derdi hiç bitmiyor. AK Partili vekilin dediği gibi, çağrıların yanıt bulması için güvenilir, şeffaf, net ve öngörülür olmak gerekiyor.