İki dakika akış 8 ton su demek

Koronavirüs ile başa çıkmanın en temel unsuru, hijyen ve temizlik.

Haberin Devamı

Doğal olarak herkes hiç yıkamadığı kadar elini yıkayıp, dezenfektanlara başvurmaya başladı. İstatistikler salgın döneminde, bir kişinin 18 kez el yıkadığını gösterdi. Tüm bu sürecin, tüketim alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmemize katkısı olacağını umarak, bir bütün olarak israf konusuna birlikte bakalım.

Bu dönem su yönetimi gerektiriyor. Çünkü önümüz yaz ve salgının dönüp gelmeyeceğinin garantisi yok. Veriler gösteriyor ki musluğu günde iki kez bir dakika kapatmadan akıtmak, yılda 8 ton su kaybı anlamına geliyor. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, koronavirüs nedeniyle evde kalan vatandaşlara suda, elektrikte, gıdada israfın önlenmesi için önerilerde bulunuyor.

Erdinç Çelikkan’ın araştırmasına göre, 20 saniye akan su, iki litrelik suyun israf edilmesi anlamına geliyor. Vakıf Başkanı Aziz Akgül, virüs tehdidi nedeniyle insanlar vaktinin büyük çoğunluğunu evlerde geçirdiği için ister istemez su ve elektrik tüketiminde artış yaşandığına dikkat çekiyor. Akgül, alışveriş anlayışımız konusunda da uyarılarda bulunuyor.

Haberin Devamı

Yapılan hesaplamalara göre, Türkiye’de bir yıl içinde 214 milyar liralık gıda israfı yapılıyor. Salgınla birlikte ortaya çıkan aşırı tüketimle bu oranın arttığı öngörülüyor. Türkiye’de kadınların yüzde 6,1’i erkeklerin ise yüzde 7,1’i kullanmadıkları elektrikli aletleri fişten çekmiyor. Kadınların yüzde 42,5’u erkeklerin ise yüzde 38,9’u tasarruflu ampulü tercih ediyor.

Şimdi, herkes gördü ki; daha az tüketip, daha az alışverişle hayattan zevk alınabiliyor. Kredi kartı harcamaları neredeyse sıfıra indi. Kim bilir, belki de bu süreç, alışkanlıkların yeniden gözden geçirilmesini sağlar.

DEVLETİN MEMURUNA ‘KRİTER’ SORUNU

ÖNCE infaz tartışmaları, ardından koronavirüs salgını nedeniyle aylardan beri üzerinde çalışmalar süren bir konu, kamuoyunun gözünden kaçtı. İçişleri Bakanlığı’nın bundan aylar önce Meclis’te gündemine getirmek istediği, ancak AK Parti’deki incelemesi biri türlü bitmeyen güvenlik soruşturması taslağından söz ediyoruz.


Konu, Anayasa Mahkemesi’nin uygulamadaki yasayı 29 Kasım 2019’da, Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmesiyle gündeme gelmişti. Geçtiğimiz günlerde yeni bir gelişme oldu. Mahkeme, niye iptal ettiğinin gerekçelerini yayınladı. Ayrıca sadece devlet memurları için değil, sözleşmeli personel için de yapılan güvenlik soruşturması yasasını iptal ettiğini açıkladı. Yani yasa yapıcılarının elinde, düzenlemeyi yeniden kaleme alırken, izlemeleri gereken bir yol haritası var artık.

Haberin Devamı

Taslağın, AK Parti içindeki serüvenine gelince. İlginçtir, metin daha muhalefet partilerine görücüye çıkmadan, partinin hukukçu milletvekilleri tarafından yeterli bulunmadı. “Aşırı güvenlikçi bulanlar, sadece silahlı kuvvetler personeli için uygulanan arşiv araştırmasını devlet memurları için uygulanmasına itiraz edenler, devlet memurlarında aranan mevcut şartları yeterli bulanlar, FETÖ riski nedeniyle soruşturmaların arttırılabileceğini, ancak aşırı kaçılmaması gerektiğini dile getirenler” oldu.

“Sadakat, tarafsızlık, devlete bağlılık, iş birliği, yurt dışında davranış” gibi soyut kavramların, işe alınma aşamasında ölçülemeyeceği belirtildi. Bu ifadelerin metinden çıkarılması önerildi. Ardından, çalışmalarda Cumhurbaşkanlığı devreye girdi. Hukuk Kurulu’nun üyeleri de metnin yeniden kaleme alınması çalışmalarına katıldı.

Haberin Devamı

Şimdi korona molasında, AYM’nin gerekçeleri ışığında çalışmalar sürüyor.

Meclis açıldığında, filmin sonunun nasıl bağlandığını göreceğiz.

KORONA GÜNLERİNDE ERGEN YÖNETİMİ

Pandemi döneminde farklı uzmanlık alanlarından, ruh ve toplum sağlığını korumaya yönelik çok değerli katkılar oldu. Bunlardan biri de Hacettepe Üniversitesi’ndeki bilim insanlarından geldi. Hacettepe Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı’nca hazırlanan “Kaygı Destek Rehberi” tüm ebeveynler için belki hayat boyu başucunda tutulacak nitelikte.

Bülent Sarıoğlu’nun araştırmasına göre, sıfırdan 18 yaşa kadar tüm çocuklar için uzmanların ilginç tespitleri var. Mesela bebekler açısından kaygının “bulaşıcı” olduğunu bu kılavuzdan öğrendik. Hacettepeli uzmanlar, “En uygun şey, ana-babanın endişelerini tutumlarına fazla yansıtmamaları” diyorlar. İşte pratik öneriler:

Haberin Devamı

* Sürekli, tutarlı ve net yanıtlarla çocuklara güven ve destek verilmeli. Konuşmaya ve iletişime açık bir ortam sağlamak çocukların sorunlarla baş etme gücünü arttırır.

* 3-5 yaş arasındakiler aynı şeyleri defalarca sorabilirler. Sakince, sabırla yanıtlamaya özen gösterin. Aşırı kaygılı çocuklar için her seferinde ayrıntılı cevap verip aşırı çaba sarf etmek belirtilerin artmasına neden olabileceğinden, “Az önce anlattığım şey halen geçerli” gibi yanıtlayın. Açık ve somutlaştırarak anlatın. Sözünü kesmeden dinlemek, söylediklerini anlamaya çalışıp düşünmek rahat bir sohbet ortamı oluşturur.

* İlkokul döneminde anlamayacaklarını düşündüğümüz konuşmaları anlayabilirler veya hatalı yorumlayabilirler. Söylediklerinizin yeni korkular yaratmayacağından emin olun. Yanıtını bilmediğiniz soruları birlikte araştırın. 11-18 yaş arası ergenlere gün içinde kısa süreli de olsa yalnız kalabileceği alan sunulması onları rahatlatır.

Haberin Devamı

* Okuduklarıyla ilgili fikirlerini sorup, birey olarak düşüncesine değer verdiğinizi hissettirin. Reddedici tutumları kişisel algılamayın. En önemli koruyucu etken, ailesi ile iyi ilişkiler içinde olduğunu hissetmesidir. Yorumlarını ilgiyle dinleyip gerektiğinde düzeltmeleri eleştirel olmadan yapın.

Korona günlerinde anne-babalara yeni bir çalışma konusu daha.

Yazarın Tüm Yazıları