Ecevit'in ruhunu yaşatan bakan

Muhalefetin eleştirilerini dinleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin dış politikasını dengesiz bulanlara yanıt verdi. Çavuşoğlu, özellikle Kıbrıs politikasından söz ederken, “Biz tüm bu adımları atarken, samimiyetle söylüyorum. Biz 1974 ruhuyla hareket ediyoruz. Biz rahmetli Ecevit’in ruhuyla hareket ediyoruz” dedi. Bu gönderme herkesin ilgisini çekti.

Çavuşoğlu, kendi siyasi geçmişine ve ittifak ortaklarına selam göndermeyi de ihmal etmedi, “Biz rahmetli Necmettin Erbakan’ın ruhuyla, biz rahmetli Alparslan Türkeş’in ruhuyla da hareket ediyoruz” diyerek dengeyi tutturmaya çalıştı.

Doğal olarak, AK Parti, CHP ve MHP sıralarından alkış aldı.

Çavuşoğlu’nun konuşmasındaki AB ve ABD ile ilişkiler bölümü değil ama Kıbrıs politikasına yönelik açıklamaları genel olarak destek gördü. Bakanın özellikle Ecevit ile ilgili sözleri, her fırsatta CHP’ye yüklenen AK Parti siyasetinden farklı bir yer buldu, Meclis’te.

Bu konuşma, ondan bir kaç gün önce, AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın sözlerini akla getirdi.

Özkan, CHP’nin mevcut yönetimini eleştirirken, Baykal dönemini yüceltmiş ve “Deniz Baykal’a kurban olun, kurban” sözleriyle dikkat çekmişti.

Bu ilginç çakışma, bakış açısı değişince, doğru yapılanların takdir edilebildiğini de gösterdi.

FİŞİ ÇEKTİK BİTTİ O İŞ

TÜM Türkiye’de elektriklerin birden kesilmesinin doğuracağı kaos, geçmişte çok kısa süre test edildi ve korkulu anlar yaşattı. “Trafoya kedi girmiş” açıklaması kimseyi ikna edemediği gibi, yıllar sonra bunun bir komplo olduğu da kabul edildi. Şimdi böylesi bir sorun, deprem nedeniyle yeniden gündem oldu.

Bülent Sarıoğlu’nun aktardığına göre, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, ulusal elektrik şebekesine içeriden veya dışarıdan müdahaleyle sabotaj olasılığını tartıştı. İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, “Türkiye de geçmişte bir anda karanlığa boğulmuştu. 2015’de yaşanan o olay, trafoya kedi girmesinin dışında bir hadiseydi” diyerek, endişelerini paylaştı. Milletvekilleri, yazılım korsanlığından, hacker’lardan söz ederek, sistemin güvenirliğini test etmek istediler.

Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Genel Müdürü Orhan Kaldırım, 2015’de Van hariç Türkiye genelinde tüm sistemin çöktüğünü belirterek, sabotaj kaygılarını şöyle yanıtladı: “Şimdi söz konusu değil. Şöyle ki; Bizim SCADA (Merkezi Denetleme Kontrol ve Veri Toplama) sistemimizde güvenliği fiziki olarak ele aldık. Yani, kontrol anlamında söylüyorum, fiziki olarak fişini çektik; artık bağlantısı yok. Bunun ötesinde de Savunma Başkanlığı’yla bir protokol yaptık. Milli SCADA’ya başlayacağız. ASELSAN yapacak. Mevcut sistemi de komple bırakmış olacağız.”

Tabii, Kaldırım’ın anlattıkları biraz teknik geldi vekillere. “Yani uzaktan müdahaleye açık olmayan bir sistem mi kullanıyoruz?” diye sordular. Kaldırım, “Evet, aynen öyle. Fişi çektik şu an. Ondan daha büyük bir tedbir olmaz, çünkü bağlantı yok. Sadece biz müdahale edebiliriz” dedi.

Yerli bir güvenlik sisteminin hazırlıkları yapıldığına göre, halen müdahaleden korkuluyor gibi. Ayrıca yeni güvenlik teknolojisini kıran, yeni bir teknolojinin devreye sokulması da her an mümkün. Bu konuda sürekli tekikte olmak gerekiyor anlaşılan.

KISSADAN HİSSE SİYASETİ

Bu yılın bütçe görüşmeleri, siyasetçilerin birbirinden ilginç yöntemlerle dikkat çekme çabalarına sahne oldu. Oldukça renkli anlar yaşandı. Hafızalardan silinmeyecek, benzetmeler yapıldı. Edebiyat dünyasından, atasözlerinden, masallardan örneklerle süslendi konuşmalar.

Özellikle muhalefet milletvekilleri, ima ve mecaz yoluyla iktidara yönelik eleştiri yaparken, geçmişin hikayelerinden, efsaneye dönüşmüş masallardan yararlandı.

Umut Erdem’in derlemesine göre, daha çok İYİ Parti vekilleri bu yola başvurdu. İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, “yavuz hırsız” göndermesi için Erzurumlu dadaşın hikayesini anlattı. Gittiği hamamda her seferinde bir eşyası çalınan ancak hamamcılara derdini anlatamayan dadaşla özdeşleştirdi hikayesini ve söylediklerinin dikkate alınmamasından yakındı.

İYİ Parti Isparta milletvekili Aylin Cesur, adil olmanın önemine atıf yaparken, “aslan, kurt ve tilkinin” hikayesini anlattı. Ormanın kralına, doğruyu söylemek yerine, gönlünü hoş tutmayı tercih eden kurnaz tilkinin masalından örnekler verdi.

İYİ Parti Samsun milletvekili Erhan Usta ise Bekri Mustafa’nın çok bilinen hikayesini anlattı, Genel Kurul’da. Sevdiğine kavuşamayan ve sürekli sarhoş gezen Bekri Mustafa’nın kimse olmadığı için imamlık yapmak zorunda kalmasını, “dünyanın geldiği hale” örnek olarak aktardı.

Siyasette ince göndermelerle, eleştiri yapmak ve derdini anlatmak kabiliyet işi.