Paylaş
Bakanlar, önce milletvekillerini gruplar halinde kabul etmeye başladı. O yeterli olmadı, Meclis’te nöbet tutmaya başladılar. Bu da bekleneni vermedi. Milletvekilleri, seçim bölgelerinin sorun ve talepleri için bakanlarla yüz yüze görüşme ortamı bulamadıkları ve seslerini duyuramadıklarından yakınıyor.
Öğrendik ki; bakanlarla ilişki konusunda şikayetçi olanlar sadece, milletvekilleri değil. Partinin grup başkanvekilleri de aynı dertten muzdarip. AK Parti Grup Yönetim Kurulu toplantılarında bu konu sık sık gündeme geliyor. Bir grup başkanvekili, bırakın bakanı, bakan yardımcılarına bile ulaşamadıklarını dile getirdi. Parti yöneticisi, “Biz dahi ulaşamıyorsak, milletvekillerinin şikayet etmesini anlıyorum” diyerek, iletişim eksikliğini dile getirdi.
Parti yönetimi, işlerin daha hızlı yürümesi için formül arayışını sürdürüyor. Her grup toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oturduğu sıraların arkasına bakanlara yer ayırma uygulamasından vazgeçilme kararı alındı. Bunun bir nedeni de bakanların vekillerle birlikte oturarak kaynaşması. Ayrıca bakanların grup toplantılarına, kendileri yerine bakan yardımcılarını göndermesi de kimsenin pek hoşuna gitmiyor.
Parti grubunda hakim olan duygu bu. Bizden söylemesi.
TÜRKÜM ENDİŞELİYİM KAYGILIYIM...
EĞER, çarpıntı, nefes alamama, boğulma hissi, göğüste sıkışma, terleme, titreme, baş dönmesi, sersemlik, endişe ve felaket düşüncelerini bir arada yaşıyorsanız, “kaygı bozukluğunuz” var demektir. Bütün bunlar başka hastalıkların da belirtisi olabileceği için siz iyisi mi bir doktora başvurun.
Pandemi döneminde tetiklenen bu sorun, Sağlık Bakanlığı’nın özel çalışma konusu oldu. Meltem Özgenç’in aktardığına göre, bakanlık, “Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Klinik Protokolü” hazırladı. Bu rapor gösterdi ki; kaygı bozukluğu toplum genelinde, yüzde 25’e ulaştı. Bu oran, yaşlılarda daha da artıyor. Yapılan çalışmaya göre, kaygı bozukluğunu tetikleyen pek çok şey var. Yaşadığınız toplumun genel atmosferi ve huzursuzluk başta geliyor.
Kaygı bozukluğu, kişinin nedenini bilmediği ve genellikle gerçek bir nedene bağlı olmayan, kendisinin ya da yakınlarının başına bir şey geleceği, yaşamakta olduğu, gelecekte yaşayabileceği bir durum, zorlukla baş edemeyeceğine dair yoğun kaygı ve bunun yarattığı ruhsal ve fiziksel belirtilerle kendini gösteren ruhsal bir sorun olarak tanımlanıyor.
Dönemsel olarak yaşanabiliyor. Ancak kaygı duyguları aşırı ise altı aydan uzun sürüyorsa ve yaşama müdahale ediyorsa, kaygı bozukluğu tanısı konuluyor. Bununla baş edemezseniz veya yardım almazsanız, bu soruna yüzde 90 oranında başka bir ruhsal bozukluk eşlik ediyor. Bu da genellikle depresyon oluyor.
Kronik kaygı bozukluğu, terapi ve ilaç kullanımıyla birlikte tedavi edilebiliyor. Ayrıca, gevşeme egzersizlerinin de faydası oluyor.
Pandeminin de etkisiyle ciddi sorunlar yaşayan insanlarımıza, ayrıca “kaygı bozukluğu” desteği de gerekecek.
Paylaş