Paylaş
Üniversite kapısında bekleyen milyonlarca aday sonuçlarını öğrendi. Bu gençlerin arasında yüzlercesi ise evinden uzakta bir tarlada çalışırken, hayvanlara bakarken, telefonu olmadığı için bir yakınının yanına gelmesiyle hangi üniversitenin hangi bölümünü kazandığını gördü. Mevsimlik işçi olarak çalışan 4 genç onlardan sadece birkaçı. Diyarbakır ve Şanlıurfa’da yaşayan, yazları mevsimlik işçi olarak çalışıp okul harçlığı biriktiren, bu yıl girdikleri sınavda Türkiye’nin en yüksek puanlı bölümleri olan sağlık ve hukuk kazanan 4 üniversiteli, ailelerinin gururu oldu. İşte yazları çalışan, kışları hem aileye destek olup hem de okumak için kilometrelerce yol giden, kimi zaman öğretmenlerinin evinde kalan gurur tablosu 4 üniversitelinin hikâyesi...
ZEYNEP KIRMIZIGÜL - ECZACILIK
OKUL MASRAFINI FINDIKLA ÖDEYECEK
Zeynep Kırmızıgül ailesinin 8 çocuğundan biri. Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinden her yıl olduğu gibi bu yaz da mevsimlik işçi olarak yola koyuldu. Önce Malatya’ya kayısı toplamaya gitti. 32 gün burada çalıştıktan sonra 20 gündür de Ordu’da fındık topluyor. Zeynep, 11 yaşından itibaren okullar kapanır kapanmaz tarlaya, bahçeye koşuyor. Bu yıl da kayısı ve fındıktan kazandığı 20 bin lira ile hem okul hem yurt ücretlerini karşılayacak hem de ailesinin geçimini sağlayacak. Zeynep üniversitedeyken de iş bulursa çalışmayı planlıyor: “Her sabah saat 06.00’da kalkıp, gece 02.00’de uyuyordum. Çok çalıştım. Kitaplarımı Uğur Okulları Viranşehir Kampüsü’ndeki öğretmenlerim verdi. Tıp fakültesi tek hayalimdi, kazanamadığım için üzüldüm. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eczacılık Bölümü’nde okuyacağım.”
MEHMET YAVUZ ARAT - DİŞ HEKİMLİĞİ
İNEK GÜDERKEN DERS ÇALIŞTIM
Mehmet Yavuz Arat’ın ailesi de Ergani’nin Ziyaret Köyü’nde yaşıyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir ailenin 8 çocuğundan dördüncüsü. İlk ve ortaöğrenimini köyünde tamamladı. Lise eğitimi için köyden ilçeye gitmekte zorlanan Mehmet Yavuz’a zaman zaman öğretmenleri evinin kapısını açtı. Hem ona ders çalıştırdı hem de barınmasına sağladı. İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandığını Sakarya’da çalıştığı fındık bahçesinde öğrenen Mehmet Yavuz, şunları söylüyor: “Babam hayvancılık yapıyor. Ben bu yaz Sakarya’da fındık topluyorum. 12 yaşından itibaren her yaz bir yere gidiyorum. 3 ay evimden uzaktayım. Kışın okuldan eve döndüğümde inekleri besliyor, bahçede çalışıyordum. Tıp istiyordum, diş hekimliğini kazandım. Hayalim, ileride anne babamı köy işlerinden kurtarmak, aileme rahat bir hayat kurmak.”
HACI AKSOY - DİŞ HEKİMLİĞİ
HARÇLIĞIMI TAŞTAN ÇIKARDIM
Hacı günde 700-800 soru çözdüğünü, okuduğu Uğur Okulları Ergani Kampüsü’ndeki hocalarının desteğiyle kitaplarını aldığını anlatıyor: “İki yıl önce taş işindeydim, elektrikçilik yaptım, fındık topladım. 10 yaşından beri ikizimle okullar kapanır kapanmaz işe koyuluyoruz. Mevsimde her birimiz 7-8 bin lira kazanıyoruz, bunu da kitap, yurt, ulaşım, eğitime harcıyoruz. Tercih sonucunu tarlada öğrenirken yanımdaki amcama, yengeme kocaman sarıldım. Akşam da kola ve baklava ikram ettim herkese. Akranlarım geleceğini düşünmüyor. Ben hep yarını düşünerek çalıştım. Başarıya ulaştım.”
İKİZLER SONUCU DOMATES TOPLARKEN ÖĞRENDİ
Hacı Aksoy ikizi Hacer ile Diyarbakır Ergani’de yaşıyor. Bu yıl ikisi de üniversite sınavına girdi. Beş kardeşler. İnşaat işçisi baba Hayrettin Aksoy tüm imkanlarını çocuklarının eğitimi için seferber etti. Onlar da bu emeklerinin karşılığını başarılarıyla verdi. Hacı, İzmir Demokrasi Üniversitesi Diş Hekimliği’ni, ikizi Hacer de Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı. İki kardeş çok emek verip, yoruldu. Kardeşler 10 yaşından itibaren her yaz kimi zaman domates topladı, kimi zaman fındık ağacına çıktı, kimi zaman taş taşıdı. Üç ay boyunca kazandıklarını okul harçlığı yaptılar. Bu yıl da sınav sonrası dinlenmeden, İzmir’e doğru yola çıkıp soluğu tarlada aldılar. Domates tarlasında çalışırken sınavı kazandıklarını, sonra da yerleştikleri üniversiteleri öğrendiler. Üniversiteleri açılıncaya kadar çalışmaya devam edecekler ama kampüslerine gidecekleri günü iple çekiyorlar.
HACER AKSOY - HUKUK FAKÜLTESİ
KENDİ PARAMIZI KAZANIYORUZ
Hacer ise aldığı sonuçtan pek memnun değil, Dokuz Eylül’ü değil İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni istiyormuş. Ama ikiziyle aynı şehirde okuyacağı için de mutlu: “Küçük kardeşimiz down sendromlu. İkizimle birlikte sınava hazırlandık. Düzenli çalıştık. Ben günde 500 soru çözdüm. Evde anne ve babamla birlikte 7 kişiyiz. Bazen çalışma ortamı buluyor, bazen sorun yaşıyorduk. O zaman da ‘Çıkın dışarı’ diyordum. Babam son 4-5 yıldır çalışmıyor. Kendi paramızı kazanıyoruz. Okul masraflarını çıkarıyoruz. Hocalarımın çok büyük desteğini gördüm.”
Paylaş