Gençler için ABD out Kanada ve Avrupa in

Ülkemizden 100, dünya üniversitelerinden 6 bini aşkın katılımcının olduğu  toplantıda gündem, Türkiye’nin Kanada ve Avrupa’ya gönderdiği üniversite öğrencileriydi. Amerikalı üniversiteler Türk öğrencilerini bu yıl yüzde 30 oranında kaybetmekten mutsuzken Almanya, İtalya, İsveç, Polonya ve Macaristan’ın ise yüzü güldü.

29’uncusu yapılan toplantıda Türkiye adına konuşan Uluslararası Eğitim Danışmanları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Aslıhan Özenç, Avrupa’ya giden öğrenci sayısındaki artışı anlattı. Özenç, sınav hazırlığı ve stresi olmadığı için gençlerin yurtdışına çıktığını söyleyerek, Türkiye’deki üniversitelerde bu yıl 322 binlik rekor boşluğun arkasında yatan nedenlerden birinin de aslında bu olduğunun altını çizdi.

UCUZ, RİSKSİZ

Üniversiteye giriş için büyük paralar ödeyerek en az iki yıl hazırlanmasına rağmen Türkiye’de istediği yere giremeyenleri düşünürseniz bu risksiz yöntem gençlere cazip geliyor olsa gerek.

Kanada ve Avrupa ülkelerinde eğitim standartları, üniversite imkânları, öğretmen ve öğrenci oranı, mezuniyet sonrası o ülkede çalışma fırsatı ve ortalama ücretler kulağa iyi geliyor.

Bu yılın yıldızı kuşkusuz Kanada. Ortaöğretimde de bu ülkeye gidenlerin sayısı bir hayli fazla. Kanada üniversitelerine başvurular 4-5 katı aşmış durumda. Bunda Kanada Doları’nın daha düşük olması ve üniversitelere girişin kolaylığı, İngilizce ve Fransızca eğitimin verilmesi etkili. Örneğin Kanada’nın en eski ve iyi üniversitelerinden biri olan McGill’e geçtiğimiz yıllarda 120 olan başvuru bu yıl 800’e yaklaşmış.

Alman ve İtalyan üniversitelerine ilgi de üçe katlanmış. Almanya’da uygun bir harç bedeli ödeyip ücretsiz eğitim almak mümkün. Sadece Almanca sınavından geçmek yeterli. İtalya’yı cazip hale getiren de sanat ve idari bilimler bölümlerindeki kalite. Okurken çalışma imkânı veren İsveç’e ilgi de ikiye katlanmış. Sterlin’in yüksekliği öğrencilerin İngiltere’ye ilgisini engellemedi; burada da yüzde 15’lik bir artış var.

Yıldızı parlayan yerlerden ikisi de Polonya ve Macaristan. Özellikle Macaristan’da Nobel ödüllü akademisyenler ve köklü eğitim geçmişi, dünya sıralamasına üstten giren üniversitelere rağbeti artırıyor.

Kısacası bu durumdan Avrupa mutlu, ama artan dolar ve iddialı okullara girişteki zorluklar nedeniyle yüzde 30 düşüş yaşayan Amerika sıkıntılı.  

KULİS

GİRESUNLU YÜCEL’DEN DİYARBAKIR’A 6 OKUL

Enver Yücel, Giresun’dan lise öğrencisi iken İstanbul’a gelen ve gittiği dershaneyi satın alan; bu yönüyle de eğitim sektörünün en çok konuşulan girişimcilerinden biri. Karadenizliliği ile hep övünse de eğitimin birlikte yaşama kültürünü ve demokrasiyi getireceğini sık sık vurguluyor. 48 ilde 100’ü aşkın Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumları adıyla kampusu var. Bunun 13’ü Doğu ve Güneydoğu’da. Diyarbakırlı işadamı Zeki Esen ve Şeref Akgün’ün girişimiyle burada tam 6 kurumu bulunuyor. Önceki gün Diyarbakır’daki Hevsel Kampusu’nun açılışında “300’e yakın okul açtım, ama hiçbiri beni burası kadar gururlandırmadı” derken eğitimde fırsat eşitliğine de vurgu yaptı: “Diyarbakır huzurlu olursa Türkiye huzurlu olur. Türkiye’de huzurun yolu Diyarbakır’dan geçer, onun da yolu eğitimden geçer.”

YAKLAŞIK 2 BİN ÖĞRENCİYE BURS

Gençler teknolojiye ilgi duydukça, Fen ve Teknoloji Liseleri’nin sayısı artıyor. Bu yıl bu alanda eğitim alan öğrencileri için 5 milyon TL’lik burs sağlayan Doğa Koleji gelecek sene bunu 25 milyon TL’ye çıkarmayı planlıyor. Genel Müdür Ali Rıza Lüle, 480 puan üstü alanları sevindirecek bir karar aldıklarını, bu öğrencilerin tamamının dilerse okullarında tam burslu okuyabileceğini söylüyor. Bu yıl ilkokul, ortaokul ve lisede toplam 1.600 öğrenciye burs verdiklerini anlatan Lüle, bursa devam edileceği müjdesini veriyor.