Paylaş
Nasıl olur, demeyin. 33 anaokulu, 19 ilköğretim, 9 lisesi ve onlarca dershanesi olan eğitim patronu geçtiğimiz günlerde "yetiştirmek üzere öğretmen arıyoruz" diye gazeteye ilan verdi. Tahmin edin, kaç kişi başvuruda bulundu?
Tam 3 kişi.
Bir yandan binlerce öğretmenler "atanamıyoruz" diye kıyamet koparıyor, bir yandan da öğretmen bulunamıyor. Bunda bir çelişki yok mu, sizce?
Geçtiğimiz hafta Ar-El Eğitim Kurumları yöneticilerinden Münevver Gözükara ile sohbet ettik. O da benzer şeyleri söyledi. Okulların başlamasına 20 gün kala anlaştıkları, üstelik sözleşme imzaladıkları üç öğretmen KPSS'yi kazandıkları için ayrıldıklarını açıklamışlar. Münevver Hanım, yaz boyunca bütün eğitim programını bu öğretmenleri de varsayarak tamamlamış, hazırlıkları bitirmiş, tam da okulların açılmasını beklerken bu kötü sürprizle karşılaşmış. Öğretmenlerle sözleşme imzalamalarına rağmen hiçbir yaptırım uygulayamamış. Alt üst olan programına mı yansın, son dakika öğretmen aramasına mı üzülsün ne yapacağını şaşırmış halde öğretmen aramaya başlamış.
Bu iki örneğe bakınca öğretmen olmak isteyenler anlaşılan tek kapı olarak devleti görüyor, özel sektöre rağbet etmiyor. Burada biraz özel sektörün de düşünmesi gerekiyor. Demek ki, öğretmenler kaçmış, kaçırılmış. Bu ayrı yazı konusu.
Ama, aylardır "iş" diye feryat eden öğretmenlere ne demeli?
Enver Yücel, "Hem yetiştiriyorum, hem de bunları yaparken üste para veriyorum. Üstelik dil öğretiyorum, buna rağmen kimseyi bulamıyorum. Burada öğretmenlerin hiç mu suçu yok?" diyor.
****
Sporla çocuğa yatırım yapıyorlar
Türkiye Basketbol Federasyonu 5 kıtadan 110 ülkeden 300 genç ve 150 koçu geçtiğimiz hafta İstanbul'da ağırladı. Onların kampında en büyük destekçilerinden biri de Ülker'di. Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Direktörü Zuhal Şeker’e çocuklarla ilgili başka projeleri olup olmadığını sordum. Şeker, holdingin çocuklara yönelik spor ve kültür sanat olmak üzere birçok projesinden söz etti. 23 Nisan’da 400 bin çocuk sinemanın büyülü dünyası ile tanıştırılmış. 100 bine yakın çocuk futbol ve basketbol şenliğine katılmış. Ücretsiz futbol merkezleri açılmış.
Özellikle hızlı şehirleşme nedeniyle oyun alanları gittikçe daralan ve zamanlarının çoğunu kapalı alanlarda geçiren çocukları sokağa çıkararak hareket ettirmek üzere yola çıkan holding, Beylerbeyi merkezini açtıktan kısa bir süre sonra Adana’ya, daha sonra da Trabzon, Diyarbakır Muş ve Sinop’ta bu çalışmayı sürdürmüş. 6 ilde (İstanbul’da 2, Trabzon, Adana, Diyarbakır, Muş ve Sinop) ve 7 kalıcı merkezde 12 ay boyunca çocuklara hocalar eşliğinde spor yaptırılıyor. 6- 12 yaş arasındaki her çocuğun hiçbir bedel ödemeden kayıt yaptırabildiği bu merkezlerde dörder haftalık dönemlerde çocuklara sadece futbol oyun kuralları değil, çevre bilinci, fair play ve dengeli beslenme eğitimleri de veriliyor. Zuhal Şeker, holdinglerinin desteği ile bugüne kadar 5 bine yakın çocuk sporla buluşturulduğunu belirtiyor. Anlaşılan bu yıl da gözünü dünya çocuklarına dikmişler. 110 ülkeden çocuğa destek olmuşlar.
Şimdi çocuklara yaptıkları spor yatırımlarının birkaç yıl sonra meyvesini toplamayı bekliyorlar. Darısı diğer büyük firmaların başına.
Paylaş