Eğitimde tasarım

Haberin Devamı

Eğitimde başarıyı arttırmak, öğrencilerin kalıcı öğrenmelerini sağlamak için dünyada farklı uygulamalara başvuruluyor. Kimi dijital eğitime sığınıyor, kimi geleneksel eğitimin hala çok geçerli bir öğrenme metodu olduğunu düşünüyor, kimi de sınıf tasarımlarının öğrenmede etkili olduğunu iddia ediyor. Eğitim alanında dünyada yeni konuşulan modellerden biri de tasarım odaklı düşünme. Bu konuda çalışmalar yapan Don Buckley, New York Columbia Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde hoca. Buckley, kurucusu olduğu eğitim projeleri platformu Tools at Schools ile birlikte ABD’de eğitimde inovasyon ve tasarım odaklı düşünme konusunda çeşitli etkinlikler düzenliyor, okullarda projeler gerçekleştiriyor. Buckley, geçen hafta üç gün boyunca Özel Sezin Okulları’nda öğretmenlerle sınıfa girdi. Onlara tasarım odaklı düşünme ile problem çözümü üzerinde uygulamalı bir eğitim verdi. Tasarım odaklı düşünme; empati, tasavvur etme ve üretme gibi birçok farklı adımdan oluşuyor. Bunun için önce problemle karşılaşan grup yani öğrenciler ya da öğretmenler kullandıkları materyalleri daha işlevsel hale getirmenin yollarını kendileri arıyor. Kafalarında bunu tasarlayıp, çiziyorlar. Örneğin kullandığı sıra farklı tasarımda olsa nasıl daha işlevsel hale gelir diye düşünüp, bunu çiziyorlar. Kendi dizaynlarını gerçekleştiriyorlar. Yani sınıfta esneklik en önemli noktaların başında geliyor. Buckley, aynı zamanda inovasyona kafa yoran eğitimcilerden biri. Ona göre inovasyon sadece Türkiye’de değil, ABD’de de problem. Buckley, inovasyonın eğitime etkileri ile ilgili şunları söylüyor:
“İnovasyon aslında bir zihniyet, bir kültürel değişim, olgu. İnovasyon öncelikle çevresel etkilerle okullara girebilir. Liderlik ve rol model bu noktada çok önemli. Bu yaklaşımla ABD’de Colombia Üniversitesi’nde verdiğim derslerde öğretmenlerle bir araya geliyorum ve onların inovasyondan ne anladıklarını soruyorum. Öğretmenlerin inovasyonu gerçekten bilmesi, eğitimin içerisine bunun daha çok sokulmasında önemli bir yer tutuyor. Tasarım temelli düşünme, inovasyona gidiş yolunda karşımıza çıkıyor. Öğretmenlerin bu süreçte okuldaki problemlere görsel olarak yeni çözümler üretmesi ve ortak bir dil oluşturarak, birbirlerine geri bildirimlerde bulunmaları gerekiyor. Eğitimciler buna adım kendi zihinlerine dokunursa, eğitimde inovasyonu yakalamak o oranda kolaylaşır. “

****

Haberin Devamı

Özel okullar ne zaman açılacak?

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın turizmcilerin isteği ile devlet okulların açılış tarihini 28 Eylül’e çekmesinin ardından dört sömestr uygulayan özel okullar ne yapacağını şaşırmıştı. Bu durumda devlet okullarının açılış tarihlerine mi uyacaklardı, yoksa daha önce onaylattıkları takvime göre mi hareket edeceklerdi? Çünkü birçoğu 7 Eylül’de ilk ders zilini çalacaktı. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği kanalıyla bu tarihi netleştirmek, velilerine bilgi vermek için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurdular. Sonunda takvim konusunda Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, valiliklere bir yazı gönderdi. Buna göre 21 Ağustos’tan önce takvimlerini valiliklere onaylatanlar kendi belirledikleri tarihte ders başı yapabilecek. Bakanlığa çalışma takvimini onaylatmayanlar da devlet okullarıyla aynı tarihte açılacak.

Yazarın Tüm Yazıları