‘Sigorta’mızı attıran 5 neden

Konu sivil toplum örgütlerini de isyan ettirdi. Örgütler, “Esnaf faaliyet göremez hale geldi. Bu konuda hükümet acil önlem almalı” diyor.

DÜN başladığımız trafik sigortası yazı dizimizde ilk olarak fiyatların neden arttığını ve bugünkü kaos ortamına nasıl gelindiğini anlattık. Siz okuyuculardan yüzlerce elektronik posta geldi. Görüş ve önerilerinizin hepsine önümüzdeki günlerde değineceğiz.
Ama önce şu soruyu soralım: Tamam, trafik sigortasının primleri yüzde 130’a yakın arttı hatta kimi sürücülerde artış oranı daha da yukarı çıktı da; peki, bu durum kimi, nasıl etkiledi?
Aslını isterseniz, trafik sigortasındaki fiyat artışlarının ekonomik kaos yaratacağını, işletmeleri zor duruma sokacağını, protestolara neden olacağını, gündemdeki en önemli konulardan biri haline geleceğini söyleselerdi, herhalde ben dahil birçok kesim güler geçerdi. Ama öyle oldu. Ekonomiyi kilitlenme noktasına getiren tabloyu gelin şimdi 5 maddede  özetleyelim:
Başta küçük ve orta boy işletmeler artan primler nedeniyle –ki, ticari araçların fiyatları yüzde 150’lerin bile üzerinde arttı, 7-8 bin liralara kadar çıktı- sigorta yapmakta zorlandı. İşletmesinde 3-4 aracı bulunanların sigorta maliyetleri neredeyse yıllık 30 bin liralara ulaştı.

1-Taksiler, minibüsler, kamyon ve otobüs işletmeleri geçmiş dönemlere göre kazançlarının önemli bir kısmı sigortaya yatırmak durumunda kaldı.
2-Eski model araçları olanların neredeyse iki-üç yıllık trafik primleri, aracın değerini geçti.
3-İkinci el araç piyasasında, yükselen primler nedeniyle alım-satım durdu.
4-Daha da önemlisi, hem fiyat artışına tepki nedeniyle de hem de primi karşılayamamaktan trafikte sigortasız araç sayısı arttı.
ticarilerde durum
Son dönemdeki şikayetler hem de sivil toplum örgütlerinin tepkileri sonuç verdi ve birkaç hafta sonra trafik sigortasında bir düzenleme yapılarak, ticari araçların primlerine sınırlama getirildi. Buna göre; sigorta şirketleri, kamyonlardan
6 bin, kamyonetlerden 2 bin, minibüslerden 3 bin 300, 30 koltuğa kadar olan otobüslerden 5 bin 700, 30 koltuk üzeri otobüslerden 17 bin 700 ve taksilerden 5 bin 400 liranın üzerinde prim alamayacaklar. Ticari araçların dışındaki kesime yani, bireysel sürücülere ise bir sınırlama getirilmedi.
Peki, bu uygulama iyi mi oldu? Maalesef, sorun çözülmedi daha da büyüdü. Uygulama öncesi sigortacılar hasarlı-hasarsız sürücüye göre prim belirlerken, şimdi tüm ticari araçları en yüksek sınırdan sigortalıyor. Daha açık bir anlatımla; düzenleme öncesinde hasarsız taksi sürücüsü sigortaya 2 bin lira, çok kazaya karışan taksici ise 8 bin lira öderken; şimdi tüm taksiciler sigortaya 5 bin lira öder hale geldi. Hal böyle olunca da yeni bir kaos ortaya çıktı. 

NE DEDİLER...

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu:

Sigorta yaptırılamaz hale geldi

Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yüksek primler nedeniyle tüketicilerin sigorta yaptıramaz hale geldiğini belirterek, taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların da prim artışından olumsuz etkilendiğini söyledi. Hazine’nin belirlemiş olduğu tavan fiyatların çok yüksek fiyatlı poliçeler için çözüm olsa da sorunu tamamen ortadan kaldırmadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Trafik sigortası üretimi yapmak istemeyen sigorta şirketleri poliçe fiyatlarını artırıp, acente komisyonunu düşürüyor. Bu hem tüketicilerin hem de acentelerin tepkisini çekiyor. İnsanlar poliçe yaptırmaktan kaçınır hale geldi. Acenteler, mali olarak zor durumdalar” dedi.

GEREKENİ YAPARIZ

Rifat Hisarcıklıoğlu, sigortacıların mevzuat boşluğundan kaynaklanan sorunlarına değinerek, şunları söyledi: “Bunların bir an önce düzenlenmesi için hepimiz üstümüze düşen görevi yapmaya hazırız. Ancak, geçmiş yıllardan gelen zararların tamamının bir dönemde telafi edilmeye çalışılması büyük yanlış.”

TESK Başkanı Bendevi Palandöken:

HASAR ÖDEMESİNDE BELİRSİZLİK BİTMELİ

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, trafik sigortasında bugün gelinen noktayı, “Sigorta şirketlerinin geçmiş yıllarda makul bir kar/zarar analizi yapmadan belirledikleri aşırı düşük fiyatlar ve yargıda tazminat hesaplama farklılıklarından doğan, sigorta şirketlerinin aleyhine verilen karar” şeklinde yorumladı.

FİYATLAR DENGEYE OTURUR

Palandöken, sorunun çözümü için de şu önerilerde bulundu: “İlk olarak sigorta şirketlerinin hasar ödemelerindeki belirsizliğe neden olan uygulamaların sonlandırılması ve Karayolları Trafik Kanununda gerekli yasal değişikliklerin yapılması sağlanmalı. Ticari araçlarda çalışan şoförlerin mutlaka standart bir eğitimden ve sınavdan geçmeleri sağlanmalıdır. Böylelikle kazalar daha da azalacak şirketlerin maliyeti azaldıkça bunun sigorta primlerine yansıması da olacaktır. Yaptığımız öneriler gerçekleşirse primlerde bariz bir azalma olmasa dahi bir artışın da olmayacağını, yıllar içinde fiyatların bir dengeye oturacağını tahmin ediyoruz.”

TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın:

Esnaf faaliyetini yapamıyor

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, ticari araçların primlerinin olağanüstü yüksek oranlarda arttığını belirterek, aşırı fiyat artışları nedeniyle azımsanmayacak sayıda esnafın mesleki faaliyetini yapamaz duruma geldiğini vurguladı. Apaydın çözüm önerileri hakkında şunları söyledi:
“Sigorta şirketlerinin hasar ödemelerindeki belirsizliğe neden olan uygulamaların sonlandırılması ve Karayolları Trafik Kanununda gerekli yasal değişikliklerin yapılması sağlanmalıdır. Diğer taraftan İngiltere’de olduğu gibi araçlar değil şahısların sigortalı olduğu model tartışılmalıdır. Örneğin, 18 yaşına gelen bir gencin araç kullanabilmesi için ehliyet alması yetmiyor, trafik sigortası da yaptırmak zorunda kalıyor. Bu model Türkiye için faydalı olabilir.”

TÜDEF Başkanı Hasan Atak:

Maliyeti tüketiciye yüklediler

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Hasan Atak, Hazine’nin üç yıl önce trafik primlerini serbest bıraktığını ve sigorta şirketlerinin vefat halinde destekten yoksun kalma tazminatı ödemek durumunda kaldıkları için primleri yükseltmeye başladıklarını söyledi. Atak, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Doğrusu, geçmişte olduğu gibi Hazine’nin, primleri de tespit etmesi olmalıydı. ‘Serbest bıraktığınızda rekabet oluşur, fiyatlar düşer’ düşüncesi bize uymayan bir düşünce. Biz de serbest bırakınca, fırsat yaratıyorsunuz ve bunu fırsat bilen sektör kartelleşiyor. Yapılması gereken, primlerin belli standartlarda olmasıdır. Değilse, tüm maliyet tüketiciye yüklensin anlayışı yanlıştır. Her iki tarafı da koruyup kollayacak önlemlerin alınması gerekir. Bunu yapacak olan devlettir. Sigorta şirketlerine devlet desteği sağlanarak, primlerin bir kısmını devlet üstlenebilir.”

Trafik sigortası ile  ilgili tüm soru, yorum ve  çözüm önerilerinizi trafiksigortası@hurriyet.com.tradresine yollayabilirsiniz.

İŞTE İL İL TRAFİK SİGORTASI BEDELLERİ