Paylaş
Son günlerde de okuyuculardan, özellikle de velilerden, çokça soru ve yorum alıyorum. Önce yorumlardan bazılarını paylaşayım, sonrasında velilerin sigorta konusunda merak ettiklerine değineyim.
Kimileri, günlük vaka sayısı 20 binlerdeyken okulların açılmasını riskli buluyor, kimileri aşısız ailelerin çocukları ile aşılı ailelerin çocuklarının aynı sınıfta olmasının salgının yayılımını artıracağını savunuyor. Kimileri havaların soğuması ile çocukların kapalı alanlarda uzun süre kalmasını riskli görürken, kimiler de özellikle küçük yaştaki çocukların günde 6-7 saat maskeli olmalarını sakıncalı buluyor.
YÜZ YÜZE EĞİTİM
İşin sağlık boyutu konusunda ahkam kesmeyeceğim, benim alanım değil. Geçen hafta Sağlık Bakanı ile Milli Eğitim Bakanı eğitim ve salgın konusunda gerekli açıklamaları yaptı. Uzmanlar da görüşlerini paylaştı. Ama şunu söyleyeyim; kronik rahatsızlıklardan dolayı 1,5 yıldır ailecek kapalı hayat süren, maskeyi hayatımızın bir parçası haline getiren, ailecek aşılarımızın tamamını yaptırmış, üçüncü doz imkanı tanındığında da hemen yaptıracak olan ve henüz aşı yaşları gelmediği için de aşısız olup, üç çocuğu da bugün 5. sınıfa başlayan (yanlış anlaşılmasın üçüzler) bir aile olarak bu endişelerin hepsini biz de taşıyoruz.
Şunu da çok iyi biliyoruz ki, bu bir buçuk yıl eğitim açısından çok da verimli geçmedi. Bu iş online eğitimle bir yere kadar oluyor. Yüz yüze eğitime geçilmesi doğru bir karar. Öğretmenlerin dışında eğitim personelinin de aşılı olması bu konuda rahatlatıcı bir durum. Belki de istenen aşılanma oranına tam ulaşılmadan, vaka sayıları da belli oranın altına düşmeden; haftanın 5 günü, tüm gün yerine, ister adına hibrit deyin ister başka bir ad verin, belirli bir süre, farklı bir model ile eğitime başlanabilirdi. En azından bir müddet bizim gibi endişeli veliler biraz rahatlatılırdı.
250 LİRAYA SAĞLIK SİGORTASI
Neyse gelelim, asıl konumuza. Okuyucuların bir kısmı, ‘salgın devam ediyor çocuğumuza sağlık sigortası yaptırabilir miyiz, ne önerirsin?’ diye soruyor, kimileri de eğitim sigortasını merak ediyor. İlla da salgın ile bağlantılı olması gerekmiyor, bana göre özel sağlık sigortası artık lüks değil, ihtiyaç. Nitekim, koronavirüs salgınında ihtiyaç olduğu da ortaya çıktı ve bu dönemde özellikle SGK ile anlaşmalı özel hastanelerin ayakta ve yatarak tedavilerde talep edeceği her türlü fark ücretini karşılayan tamamlayıcı sağlık sigortasına talep de arttı. Tamamlayıcı sağlık sigortasının fiyatı da uygun. Üç kişilik bir ailenin yıllık ödeyeceği prim 4.000-4.500 lira arasında. Büyük şehirlerin dışında kişi başına 700-750 liralara kadar fiyat düşüyor. Çocuklarda ise sağlık sigortasının fiyatı yıllık 250-300 liraya kadar iniyor. Şunu da belirteyim, hem özel sağlık sigortası hem de tamamlayıcı sağlık sigortası koronavirüs tedavisini karşılıyor.
ÇOCUĞUN EĞİTİMİNİ KARŞILIYOR
Konu çocuklar ve eğitim olunca; pek fazla bilinmiyor, konuşulmuyor ama önemli sigortalardan biri de eğitim sigortası. Bugün için 200 binden fazla ailenin eğitim sigortası bulunuyor. Sigorta yaptıranların hemen hemen tamamı da çocuğunu özel okulda okutanlar. Amaç ne? Olası risklerde çocuğun eğitimine kesintisiz devam etmesi, eğitim masrafının güvence altına alınması. Kimi eğitim sigortası, ebeveynin vefatı halinde devreye giriyor ve geride kalan çocuk ya da çocukların, eğitim hayatı boyunca masraflarını karşılıyor. Kimi eğitim sigortası da illa da velinin hayatını kaybetmesine gerek olmadan eğitim masraflarını karşılıyor. Pek dillendirmek istemiyorum ama bu salgın döneminde sağlık sigortası kadar eğitim sigortası da önemli. Sanırım, ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
Peki, eğitim sigortası pahalı bir ürün mü? Değil; 10 yıl eğitim süreli ve 300 bin lira teminatlı bir sigorta için aylık ödenecek prim tutarı şirketine göre 250-300 lira arasında değişiyor.
Paylaş