Paylaş
“Fiyatları keyfi artırmıyoruz. Son 10 yılda 8 milyar lira zarar ettik, bıçak kemiğe dayandı. Primler yüksek olsa zarar etmeyiz.” Bu sözler, sigortacılara ait. Trafik sigortasında bugünkü kaos ortamına nasıl gelindiğini anlattık, başta tüketici temsilcileri olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerinin görüşlerine yer verdik ki, herkesin hedefinde sigorta şirketleri vardı. Sıra geldi sigortacılara. Çok kısa özetleyeyim, gerisini sigortacıların söylemlerinden okuyun. Trafik sigortasından 10 yıldır zarar ediyorlar. Geçmiş yıllarda bu zararı bir şekilde idare edebiliyorlardı ancak son iki yıldır artık edemiyorlar. O nedenle fiyatları yüzde 100’ün de üzerinde artırdılar. Bu noktaya gelinmesinde dış etkenlerin yanı sıra kendileri de kabahatli ve bunu da kabul ediyorlar. Ancak fiyat artışından taviz vermeyi de düşünmüyorlar. İstekleri ise net: Trafik kanunda değişiklik yapılarak, sigortadan ödenen vefat tazminatının hesaplanmasına yasal standart getirilmesi. Çünkü, son yıllarda ödedikleri bedeni hasarların arttığını, standart olmaması nedeniyle kime, ne ödeyeceklerini bilmediklerini, tazminatların neredeyse tamamının mahkemeler aracılığı ile ödenmesine hükmedildiğini savunuyorlar. Bir istekleri daha var, geçmişe yönelik hasarların ödenmemesi. Eğer kanuni değişiklik olmazsa fiyatları artırmaya da devam edeceklerini açıkça söylüyorlar.
SİGORTACILAR NE DİYOR
100 liraya 165 lira Ödüyoruz
TÜRKİYE Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Ramazan Ülger, trafik sigortasında aldıkları her 100 liralık prim için 162.5 lira maliyete katlandıklarını, bu rakamın 133 lirasını da ödenen hasarın oluşturduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nedeni; teminat dışı halleri teminata dahil eden yargı kararları, tazminat hesabındaki standart eksikliği, teminat tanımlarının net olmaması, yeni bir karar veya düzenlemenin geriye dönük 10 yıl boyunca gitmesi, 10 yıl önce sattığınız bir poliçeden yeni bir yükümlülük ile karşılaşılması. Şirketler 10 yıllık süreçte trafik sigortasından zarar etmiştir. Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında başlayan primlerdeki artışta, artık zararın kabul edilebilir seviyenin çok üzerine çıkmasıdır. 2015 yılında primlerdeki artışın yüksek görülmesinin bir diğer sebebi de; sektörün 2013 yılından 2014’e geçişte trafik primlerinde indirime gitmesidir. Trafik Kanununda gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.”
Sermayemizi kaybediyoruz
GÜNEŞ Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin, şirketlerin uzun süre trafik sigortasını finanse ettiklerini, özellikle pazar payı peşinde koşan bazı şirketlerin analitik fiyatlandırma yapmayarak piyasaların uzun süre aşağıda kalmasına yol açtıklarını, bir anlamda damping yaptıklarını söyledi. Şirketlerin sermaye sorunu yaşamaya başladığını ve uzun süre baskı altındaki fiyatların bir anda arttığını belirten Çetin, şunları söyledi: “Sermayesini kaybetme noktasına gelen şirketler mutsuz, fiyatlar rekabet nedeniyle uzun süre artmadıktan sonra bir anda artınca adeta şok olan sigortalılar mutsuz. Artan fiyatların kamuoyu baskısına yol açmasıyla birlikte bu işin yönetimindeki devlet görevlileri ve tabi ki hükümet yetkilileri de mutsuz. Sorunun çözümü; zorunlu olan bu sigortada ödenecek hasarın hangi yöntemle hesaplanacağının kanunla belirlenmiş olması, bunun için gereken yasa değişikliklerinin bir an önce yapılması.”
Avrupa’nın altında
SOMPO Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, kusurlu sürücü, çok geniş kapsamlı değer kaybı, artan döviz kurlarının ve artan asgari ücretin yaratacağı işçilik ücretlerindeki artış, yedek parça ücretlerindeki artış, bedeni hasarlarda yoğunlukla baz alınan asgari ücretin yüzde 30 artışı gibi faktörler, zaten yıllardır zarar eden sektörün tüm risklerini doğru fiyatlamaya yönelttiğini söyledi. Avrupa’ya nazaran çok daha yüksek hasar frekansı olmasına rağmen primlerin Avrupa’nın altında olduğunu belirten Dalaş, şunları söyledi: “Türkiye’de 200 Eurolar seviyesinde seyreden prim, Avrupa’da 230 Eurodur. Bu rakam Yunanistan’da 252 Euro, Hollanda’da 309 Euro, İtalya’da ise 439 Euro seviyesindedir. Elbette Türkiye’nin nispeten düşük satın alma gücü nedeniyle ülkemizdeki primler daha düşük olsa bile bunun etkisi çok daha yüksek hissedilmektedir. Sorunun çözümü trafik poliçesinin sınırlarının kanunlarca çizilmiş olmasıdır.”
Fiyat artışı kaçınılmazdı
AKSİGORTA Genel Müdürü Uğur Gülen, son 10 yıllık süreçte şirketlerin trafik sigortasında her dönem zarar açıkladığını ve bu 10 yıllık sürecin zarar toplamının 7 milyar TL’ye ulaştığını söyledi. Gülen, şunları söyledi: “Son döneme kadar şirketler bu zararı diğer karlı ürünleri ile dengelemeye, özsermayeleriyle karşılamaya çalıştılar. 2015 yılının ilk 9 ayında şirketlerin özsermaye karlılığı yüzde 1,5 azalmayla negatife döndü ve prim artışı kaçınılmaz oldu. Prim artışı yüzde 100’ü buldu. Şu an fiyatlar bir noktaya oturdu. Bundan sonra geriye dönük uygulamalar olmadığı sürece fiyat yükselmesi yaşanmayacaktır. Serbest tarife uygulamasından taviz verilmemeli, azami limit uygulamasından vazgeçilmelidir. Kasko ile trafik birleştirilmesi bir öneri olarak sunuldu ancak bu öneri, yaşanan duruma çözüm getirecek bir formül değildir, bu çalışma, fiyatları aşağıya çekmeyecektir. Ana çözüm, sigorta sektörünün maliyetlerini belirgin hale getirmekte yatıyor.”
Tüm kesimler sorumlu
NEOVA Sigorta Genel Müdürü Özgür Koç, trafik sigortasında gelinen durumun, yılların birikiminin sonucu olduğunu, bu duruma gelinmesinde konuyla ilgili hemen her kesimin sorumluluğu olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Aslında trafik sigortalarında yıllardır kar edilemiyordu, ancak oluşan zarar diğer branşlardan telafi edilebilecek düzeydeydi. 2014 yılı sonuna kadar ortalama yüzde 10-20 aralığında zarar ediliyordu. 2015 yılında zarar oranı yüzde 40’lara varıp, bir de bunun üzerine yüzde 30’luk asgari ücret artışı gelince zam yapmaktan başka çare kalmadı. Fiyat artışlarını yavaşlama sürecine girdi. Yapısal problemler çözüldükçe gevşeme beklenebilir. Kesin çözüm, kanuni düzenlemeleri yapmaktan ve ayrıca poliçe üzerindeki diğer yükleri hafifletmekten geçiyor.”
Primler yüksek değil
ANADOLU Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, poliçede sağlanan yüksek teminat limitlerine karşılık alınan primlerin yüksek olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Primleri belirlenirken aracın kullanım şekli ve teknik özellikleri ile birlikte müşteriye bağlı özellikler ve hasar geçmişi de prim hesabında dikkate alınmaktadır. Hasar frekansı ve şiddeti açısından sonuçları olumsuz seyreden bazı ticari araç gruplarında primler diğer araç türlerine göre daha yüksek kalabilmektedir. Sigorta şirketlerinin amacı sigortalılara yüksek prim sunmak değil, prime indirim veya artırım anlamında etki edecek parametreleri dikkatle belirleyerek sigortalılara en doğru ve adil primi vermektir. Kamu otoritesi tarafından tarifelere müdahale edilmemesi, fiyatların piyasada serbestçe oluşmasına imkân tanınması beklenmektedir. Ayrıca genel şartlar ile belirlenen tazminat hesaplama yönteminin kanunla desteklenmesi yönünde bir düzenleme yapılması durumunda hem sigortacı hem de zarar gören açısından mağduriyetlerin en aza ineceği düşünülmektedir.”
Trafik sigortası ile ilgili tüm soru, yorum ve çözüm önerilerinizi trafiksigortası@hurriyet.com.tr adresine yollayabilirsiniz.
YARIN: TRAFİK SİGORTASINDA SORUN ÇÖZÜLÜYOR
Paylaş