Paylaş
Her Mayıs ayının son haftası, Sigorta Haftası’dır. Ve her sene, Sigorta Haftası, genel sigortacılığın konuşulduğu, daha çok tüm tarafların bir araya geldiği sempozyumla başlar. Gelenek böyledir. Dün de böyle bir sempozyum vardı ve konusu, ‘Yabancı Sermaye ve Zorunlu Trafik Sigortası’ olarak belirlenmişti. Ama öyle olmadı. Sadece trafik sigortası konuşuldu; diyeceğim ama izlediğim kadarıyla konuşmadan öte, sigortacılara karşı bir tepki vardı.
BASKILAR ARTIYOR
En ağır tepkiyi de, ‘Yasa çıkarsa fiyatlar düşer dediniz, çıkarttık. Üzerinden bir ay geçti bırakın primlerin düşmesini, aksine artırıyorsunuz, fırsatçılık yapıyorsunuz” diyerek, Hazine Müsteşarlığı gösterdi. Ardından bir tepki de Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nden geldi. TOBB Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, “Kanun çıkması için arkanızda durduk, destek verdik, düşürün artık şu primleri” dedi.
Dünkü sempozyumu yakından takip ettim ve şunu anladım: Hazine’nin üzerinde ciddi bir baskı var. Başta siyasiler olmak üzere, her kesim, ‘hani fiyatlar düşecekti’ diyerek, Hazine’ye baskı yapıyor. Aynı baskıyı TOBB’da da gördüm. Minibüsçüsünden otobüsçüsüne, taksicisinden esnafına, sanayicisinden taşımacısına kadar tüm kesimler, aynı gerekçe ile TOBB’a yükleniyor, ‘hani anlaşmıştınız, yasa çıkınca, primler düşecekti’.
KAMU MÜDAHALE EDER Mİ?
Ve şunu anladım ki, trafik sigortasında bıçak kemiğe dayanmış durumda. Eğer bugünden yarına şirketler, trafik sigortasının primlerini aşağı çekmezlerse, tahmin ediyorum, kamudan bir müdahale gelecek. Yani, ‘siz indirmiyorsanız ben indirmeyi bilirim’ müdahalesi. Ve tahmin ediyorum böyle bir müdahaleye de birçok kesim itiraz etmez. Peki, tüm bu eleştirilere sigortacılar ne diyor? Yaklaşımları çok net: Fiyatlar 2-3 yılda artıp, bu noktaya geldi; yasa çıktı diye bir-iki gün içinde fiyatların düşmesini kimse beklemesin. Bu söylemden de anladığım, bugünden yarına trafik primleri beklenen boyutta düşmeyecek. Ne diyeyim; artık her şeyin hayırlısı.
Paylaş