Paylaş
Yeni eğitim dönemi bugün başladı ve 18 milyona yakın öğrenci ders başı yapıyor. Öğrencilerin 15 milyona yakını devlet okullarında, 1,5 milyona yakını da özel okullarda okuyacak, kalanı ise açık öğretim kurumlarında öğrenim görecek. Çocukları okul çağında olanlar ki, bunlardan biri de benim, eğitim masraflarının ne boyutta olduğunu bilirler. Bu konuda Eğitim-Bir-Sen’in bir araştırması var. İlk, orta, liseye göre masraflar, 980 liradan başlıyor 15 bin liraya kadar çıkıyor. Bir öğrencinin okul öncesi eğitimden ortaöğretim sonuna kadarki okul ihtiyaçları için yapılan harcama 34 bin lirayı geçiyor. Kantin, yemekhane, okul servisi gibi masraflar da buna eklendiğinde, bu rakam 50 bin liralara kadar yaklaşıyor. Bunlar en düşük rakamlar. İş, özel okullara gelince, eğitim ücreti, çocuk başına okuluna göre 27 bin liradan başlıyor 80 bin liraya kadar çıkıyor. Üstelik bu rakamlar yıllık. Kaba bir hesapla çocuğunu özel okula gönderen bir velinin ilkokuldan başlayıp lise sona kadarki sürede yapacağı eğitim masrafı en az 500 bin lirayı geçiyor. Dikkatinizi çekiyorum, en az diyorum.
120 BİN AİLE YAPTIRDI
Bunları neden anlattım? Hazır yeni eğitim yılı başlamışken çoğunluğun bilmediği, bilenlerin ise pek umursamadığı, umursayanların ise sürekli ertelediği bir konudan bahsedeyim: eğitim sigortası. Bugün için 120 bine yakın aile çocukları için eğitim sigortası yaptırdı. Toplam öğrenci sayısı ile mukayese edildiğinde çok düşük bir rakam. Sigorta yaptıranların hemen hemen tamamı da çocuğunu özel okulda okutanlar. Amaç ne? Olası risklerde çocuğun eğitimine kesintisiz devam etmesi, eğitim masrafının güvence altına alınması.
Aslında eğitim sigortası, bir hayat sigortası. Ebeveynin vefatı halinde devreye giriyor ve geride kalan çocuk ya da çocukların, eğitim hayatı boyunca masraflarını karşılıyor. Belki de sigortanın yaygınlaşamamasının nedeni de bu. Açık konuşalım. Çoğumuz ölümü kendine yakıştıramaz, bazılarımızda kendisinden sonrasını pek düşünmez. Hal böyle olunca, vefat üzerine kurgulanan bir eğitim sigortası da ancak bu kadar ilgi görüyor.
YENİ ÜRÜNLER ÇIKIYOR
Düne kadar böyleydi ama durum değişti. Öncelikle aileler bilinçleniyor, bilinçlendikçe de çocuklarının kesintisiz ve standardı düşürmeden eğitim almasına önem veriyor. Bundan daha da önemlisi, sigorta şirketleri de bilinçlendi ve sadece vefat üzerine kurgulanmış bir eğitim sigortasını ısrarla ailelere dayatmaktan vazgeçtiler; bu alandaki ürünlerini çeşitlendirdiler.
Eğitim sigortası ile ilgili bir araştırma yaptım, sigortacılara da sordum; hangi ürünler vardır, sigortanın fiyatı nedir, avantajları nelerdir diye. Sonuçlarını sizlerle de paylaşayım. Şu kadarını söyleyeyim, eğitim sigortası lüks değil bir ihtiyaç ve pahalı da değil. ‘Neye göre pahalı değil?’ diye sorarsanız çocuğunuzun geleceği için pahalı değil.
ÖRNEK PRİM TABLOSU
32 yaşında bir velinin eğitim sigortası yaptırdığını düşünelim. Çocuğunun önünde 10 yıl eğitim süresi var ve 300 bin TL teminatlı, 10 yıl süreli, her yıl da 30 bin TL düşen bir sigorta satın aldığını varsayalım. İlk yıl 300 bin TL, ikinci yıl 270 bin TL, üçüncü yıl 240 bin TL ve 10 yılın sonunda 30 bir TL’lik sigortaya sahip olunuyor. Böyle bir eğitim sigortası için veli aylık 205 lira ve yıllık da 2.460 lira prim ödeyecek. Eğer veli çalışıyorsa vergi teşvikinden de yararlana-biliyor. Yılsonunda yüzde 27’lik vergi diliminde olan bir çalışan ise ödediği 2.460 liranın 664 lirasını devletten vergi iadesi olarak alabiliyor ve böylece sigortanın yıllık primi 1.796 liraya düşmüş oluyor.
KAÇ PARA ÖDEYECEKSİNİZ?
Sigorta primi, sigorta yaptıran kişinin yaşına, çocuğun eğitim süresine ve sigorta süresine göre belirleniyor. Ayrıca sigorta, kişiye özel olarak hazırlanıyor ve primler de ona göre belirleniyor.
300 bin TL teminatlı bir eğitim sigortası alındığında yıllık ödenecek prim 1.400 lira, aylık da 120 lira. Vefat durumunda çocuğun 300 bin liralık eğitim masrafı sigorta tarafından karşılanıyor.
Eğitim sigortasında çocuğunuzun eğitim masrafı yıldan yıla azalacağı için poliçenin teminatı da ihtiyaca uyumlu olarak azalıyor.
Eğitim masrafı için 540 bin TL’lik bir eğitim sigortası yaptırıldığında 35 yaşında bir veli aylık 200 liraya yakın prim ödüyor.
30 yaşında ve çocuğu ilkokulda okuyan bir veli, eğitim sigortası yaptırdığında aylık 60 lira, yıllık da 720 lira prim ödediğinde; sigortalının ölümü halinde 8 yılda çocuğa yıllık 30 bin lira, toplamda da 240 bin lira para ödeniyor.
NASIL YAPTIRACAKSINIZ HANGİ ÜRÜNÜ SEÇECEKSİNİZ?
Eğitim sigortası, beklenmedik bir durumda çocuğun eğitimine kesintisiz devam etmesine sağlıyor. Bir anlamda finansal güvence sunuyor.
Sigorta şirketleri eğitim sigortası adı altında farklı ürünler sunuyor.
Alternatiflerden biri: ebeveynlerin vefatı, sakat kalması ya da sağlık nedeniyle çalışamayacak duruma düşmesi halinde sigorta devreye giriyor ve sigortada belirtilen süre boyunca çocuğun eğitim masraflarını karşılıyor.
Sigortanın teminat tutarı, çocuğun yıllık eğitim masrafı ve eğitim süresi dikkate alınarak belirleniyor, kalan eğitim süresi ile orantılı şekilde her yıl azalarak eğitim süresi sonuna kadar devam ediyor.
Eğitim sigortası adı altında bir başka ürün de vefat ve sakatlık teminatı sağlasa da risk gerçekleşmediğinde belirli bir sürenin sonunda ödenen primler geri alınabiliyor. Yani poliçede belirtilen sigorta süresi boyunca vefat ya da sakatlık gibi riskler gerçekleşmezse, tahsil edilen primlerin tamamı sigorta şirketi tarafından poliçe sahibine geri ödeniyor.
18-65 yaş arası herkes eğitim sigortasını yaptırabiliyor. Sigortayı illa çocuğun anne-babasının da yaptırmasına gerek yok, yakın bir akrabası da yaptırabilir.
Sigorta süresi şirketten şirkete değişmekle birlikte yıllık yaptırılabileceği gibi
20 yıllık da yaptırılabiliyor.
Sigorta şirketleri eğitim sigortası ile birlikte çocuk sağlığı danışmanlığı, pedagog-psikolog danışmanlığı, eğitim koçluğu, kariyer koçluğu,
yurtdışı eğitim, indirimli etüt merkezleri, dil kursları, kırtasiye, yayınevi, yaz-kış kamplarında indirim, ihtiyaç halinde eve doktorlu ambulans gönderimi hizmet ve avantajlar da sağlıyor.
DEVLET DESTEĞİ DE VAR
Sigortalı çalışanlar ve serbest meslek sahipleri eğitim sigortası yaptırdıklarında sigorta için ödedikleri primleri vergi dilimi oranında gelir vergisi matrahından düşebiliyor. Devletin sunduğu bu hak sayesinde elde ettikleri vergi indirimi ile sigortaya ödedikleri prim de azalmış oluyor. Vergi indirim tutarı ise aylık brüt ücretin yüzde 15’ini ve brüt asgari ücretin toplam tutarını aşamıyor. Örneğin, sigortaya yıllık 1.200 lira prim ödeyecek bir ebeveynin vergi indirimi sayesinde yıllık primi 876 liraya kadar düşüyor.
Paylaş