Noyan Doğan

Her 100 liraya devletten artık 30 lira

22 Aralık 2021
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada belki de en dikkat çekici olanı bireysel emeklilik sistemine yönelik olan açıklamaydı.

Erdoğan, açıklamasında, “Bireysel emeklilik sistemimizin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30’a çıkartıyoruz” dedi. Eminim birileri diyecektir ki, ‘ortalık bu haldeyken bireysel emeklilikte devlet katkısının yüzde 30’a çıkartılması çok mu önemli?’ Evet, çok önemli.

Neden mi önemli, anlatayım. Ama önce kısa bir hatırlatma yapayım. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), 2003’te uygulamaya girdi ve ilgi görsün diye de vergi teşviki ile başlatıldı. O dönem sisteme giren kişilere aylık yatırdıkları katkı paylarını vergiden düşebilme imkanı tanındı. Ancak bu imkandan sadece çalışan kesim yararlandığı için teşvik pek de ilgi görmedi. Tabiri caizse sistem kör topal ilerledi; ta ki, 2013 yılına kadar. 2013’te köklü değişikliğe gidilerek, yüzde 25 devlet katkısı uygulamasına geçildi. Çalışan çalışmayan, emekli, ev hanımı sisteme giren herkese devlet yüzde 25 katkı yapmaya başladı. O dönem slogan şuydu; ‘Her 100 lira yatırana devlet de 25 lira yatırıyor’. Bu durum BES’te kırılma noktası oldu. Bundan sonra sisteme girenlerin sayısı bir anda yüzde 50’ler seviyesinde arttı ve sisteme her yıl bir milyondan fazla kişi giriş yaptı.

BES NEDEN ÖNEMLİ?

Bugün ise 13.2 milyondan fazla kişi BES sayesinde tasarruf ediyor. Emeklilik fonlarının toplamı da 250 milyar TL’ye yaklaştı. Bunun 24.3 milyar lirası da devletin ödediği devlet katkısı fonlarından oluşuyor. Peki, bu 250 milyar TL’lik fon büyüklüğü neyi ifade ediyor? Şöyle ki, çalışanların primlerinden kesilerek oluşan ve pandemi döneminde hem çalışanlara hem de işverene büyük oranda desteğin verildiği İşsizlik Sigortası Fonu var ya; işte bu fonun bugünkü büyüklüğü 90 milyar lira. BES’teki fon büyüklüğü, İşsizlik Sigortası Fonu’nun neredeyse iki buçuk katından fazla.

İkincisi, emeklilik fonlarının büyüklüğü bugün GSYH’nin yüzde 3’ü seviyesinde. Bitmedi; bugün mevduattan sonra en çok birikimin olduğu sistem bireysel emeklik sistemi ve bankalardaki mudiler kadar BES’te katılımcı bulunuyor.

Daha da önemlisi konu tasarrufsa ve ülke olarak da tasarruf açığımız bulunuyorsa; BES, bugün tek tasarruf enstrümanı ve tasarruf açığını kapatmanın da tek yolu. Açıkça söyleyeyim, sistemin bu büyüklüğe gelmesindeki en büyük etken de bu yüzde 25 devlet katkısı. Devlet katkısı olmasaydı, sistem bu noktalara gelir miydi? Şüpheliyim.

KURDAKİ DALGALANMA

Peki, tasarrufların artması önemli mi? Çok önemli. Şöyle anlatayım. Tasarrufların artmasının öncelikli faydası elbette bireylerin refahı içindir ama aynı zamanda ekonomi için de önemlidir. Ekonomiye uzun vadeli kaynak sağlanır, yatırımlar desteklenir, sermaye piyasaları derinlik kazanır, ekonomi büyür, dış şoklara karşı kırılganlık azalır. Ne mi demek istiyorum? Eğer BES’teki fon büyüklüğümüz bugün 600-700 milyar lira olsaydı, kurdaki dalgalanmalar ve bu dalgalanmaların etkisi hissedilmezdi bile.

Yazının Devamını Oku

12 soruda yeni değer kaybı tazminatı

20 Aralık 2021
Trafik sigortasının genel şartları değişti ve yeni düzenleme uygulamaya girdi. Yeni düzenleme ile birlikte kaza sonrası hasar gören araçlara trafik sigortasından ödenen değer kaybı tazminatı da baştan sona değişti. Hal böyle olunca da okuyuculardan son günlerde ‘değer kaybı tazminatı’ ile ilgili çokça soru alıyorum. Peki, değer kaybı tazminatında hangi düzenlemeler yapıldı; kimler, nasıl tazminat alabilecek? İşte, 25 milyon sürücüyü yakından ilgilendiren yeni değer kaybı tazminatı hakkında tüm merak edilenler.

1. Değer kaybı tazminatı nedir?

Kaza sonrası hasar gören araçlar hem TRAMER kayıtlarında hasarlı araç olarak geçiyor hem de onarım gördüğünden piyasa rayiç değerinde maddi kayba neden oluyor, yani değer kaybı yaşanıyor. Bu kayıp, trafik sigortasından karşılanıyor. Buna da değer kaybı tazminatı deniyor. Sigorta şirketleri, trafik sigortasından, onarım gören araçlara değer kaybı tazminatı ödüyor.

2. Değer kaybı tazminatında neler değişti?

Yeni düzenleme ile değer kaybı tazminatına standart getirildi. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), değer kaybı tazminatının hangi formüle göre hesaplanacağını, araçların piyasa değerine, kullanılmışlık düzeyine, kilometresine göre tazminat hesaplamasında hangi katsayıların kullanılacağını, hasar onarımında değişen parçanın değerinin nasıl hesaplanacağını tek tek belirledi. Bu liste ve formüller Resmi Gazete’de de yayımlandı. Bundan sonra değer kaybı tazminatı bu formül ve listelere göre belirlenecek. 

3. Her sürücü tazminat alabiliyor mu?

Tazminattan yararlanabilmeniz için kazada kusursuz taraf olmanız gerekiyor. Kazaya neden olan kusurlu sürücüler değer kaybı tazminatı alamıyor.

4. Değer kaybı tazminatını kim belirliyor?

Son yapılan düzenleme ile tazminat, sigorta eksperi tarafından ayrıca düzenlenen değer kaybı raporu ile hesaplanacak.

Yazının Devamını Oku

Sağlık borcu için son gün 31 aralık

16 Aralık 2021
Soru: 2020’nin temmuz ayından bu yana genel sağlık sigortası prim borcum var. Halen çalışmıyorum. Yapılandırmayı kaçırdığım söyleniyor. Sigorta borcum olduğu için tedavi göremeyecek miyim? Gelir testine girebilir miyim? Ne yapmama gerekiyor? Hulusi A.

Cevap: Genel sağlık sigortası prim borcu yapılandırmasını kaçırmadınız. Genel sağlık sigortası prim borçlarını yapılandırmanız için başvuru yapmanıza gerek yok, SGK tarafından otomatik olarak yapılandırılıyor. 30 Nisan 2021’den öncesine ait genel sağlık sigortası prim borcunuzu 31 Aralık tarihine kadar anaparasını öderseniz geçmiş borcunuz için faiz alınmayacak, faizin tamamı silinecek. İsterseniz taksitlendirmede yapabilirsiniz. Ancak gelir testine 30 Kasım tarihine kadar başvurmanız gerekiyordu.

EMEKLİLİĞİ 2022’YE ERTELEYEBİLİRSİNİZ

Soru: Aralık sonunda yaşımı doldurup emeklilik hakkımı elde ediyorum. Emekliliğimi şimdi mi versem daha avantajlı olur, seneye mi bıraksam? Seneye ertelersem emekli maaşı daha yüksek hesaplanır mı? 2022’de emekli olursam nasıl bir avantajım olur? Perihan T.

Cevap: Sene sonuna kadar başvuruda bulunursanız bu yılın ocak ve temmuz emekli zamları emekli maaşınıza eklenecek, 2022’nin başında başvurursanız sadece yeni senenin ocak ayında zam tutarı aylığınıza eklenecek. Ayrıca emekli maaşının belirlenmesinde de fark olacak.  Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde emeklilik dilekçesinin yılbaşından sonra verilmesi daha avantajlı olabiliyor. Kıdem tazminatı açısından ise gelecek sene emekli olmak daha avantajlı olacaktır, çünkü tazminatın tavanı artacak. Emekliliğinizi bir iki ay ertelemekle şimdi emekli olacağınızda alacağınız maaşı hesaplamasını yapıp öyle emekli olmanızı öneririm.

EYT ÇIKSA DA YARARLANAMAZSINIZ

Soru: 19.11.1999 sigorta giriş başlangıcım var. Aktif olarak halen çalışmaktayım. 7710 prim gün sayım var. Askerliğimi sigorta başlangıcından önce 18 ay yaptım. Askerlik borçlanması yaparsam EYT düzenlemesi çıkarsa emekli olabilir miyim? 1971 doğumluyum. Mesut G.

Cevap: İşe giriş tarihinize göre 25 yıl çalışıp, 5975 gün ile 58 yaşında emekli olabiliyorsunuz. Prim gün sayınız emeklilik için yeterli ancak çalışma yılınız 3 yıl eksik. Askerlik borçlanması emeklilik yaşına etki etmez sadece prim gün sayısına etki eder ki, sizin prim gün eksiğiniz yok. Emeklilikte yaşa takılanlara yönelik bir düzenleme çıksa da çalışma yılınız eksik olduğu için yararlanamazsınız.

7000 PRİM GÜNÜNÜ TAMAMLAMALISINIZ

Yazının Devamını Oku

3600 ek gösterge kimi, nasıl etkileyecek?

15 Aralık 2021
Okuyuculardan 3600 ek gösterge ile ilgili soru almadığım bir gün bile geçmiyor. Kimileri, ‘ben de yararlanabilir miyim?’ diye soruyor, kimileri ‘beni nasıl etkileyecek, maaşım artacak mı?’ diye merak ediyor, kimileri de ‘3600 ek gösterge çıkarsa erken emekli olabilir miyim?’ sorusunun cevabını arıyor.

Çoğunluk okuyucular da ek göstergenin ne zaman çıkacağını soruyor. Anlaşılan o ki, 3600 ek gösterge konusunda beklentiler çok yüksek ve daha da önemlisi ek göstergenin kimi, nasıl etkileyeceği konusunda kafalar karışık. 

Öncelikle şunu belirteyim, 3600 ek gösterge konusu gündemde, hatta bu hafta ya da en geç önümüzdeki hafta komisyonlarda görüşmeler başlayacak, ancak bu iş sene sonuna kadar olacak bir iş değil. 2022 yılının içinde, büyük ihtimalle de senenin ilk yarısına kalmadan 3600 ek gösterge sorunu çözülmüş olacak. Sorunu diyorum; çünkü hemen hemen dört yıldır 3600 ek gösterge konusu sürekli gündemdeki yerini korudu, çözümü için zaman zaman girişimlerde bulunulsa da bugüne gelindi. Hazır yeri gelmişken, 3600 ek gösterge konusu SSK’lıları ya da Bağ-Kurluları ilgilendirmiyor, sadece memur ve memur emeklilerine yönelik bir düzenleme. Eğer çözüme ulaşırsa da 2 milyona yakın memur ve emeklisi bu haktan yararlanacak.

TÜM MEMURLARI KAPSAMIYOR

Tüm memurlar ve emeklileri bu haktan yararlanacak mı? Hayır; 3600 ek göstergeye yönelik yapılacak düzenleme öğretmen, hemşire, din görevlisi, polis ve yönetici konumunda olan memurları ve bu pozisyondan emekli olanların kapsayacak. Belirteyim, kapsamın genişletilmesi de gündemde, ancak tüm memur ve emeklilerini kapsar mı diye soracak olursanız, açıkçası pek sanmıyorum.

Ek gösterge nedir? Unvan, sınıf, hizmet ve derecelere göre farklılık gösteren ek gösterge, bir başka adıyla da katsayı; devlet memurlarının çalışırken ki maaşlarının, emekli ikramiyelerinin ve emekli maaşlarının hesaplanmasında uygulanan bir hesaplama yöntemi. Emeklilik maaşı ve ikramiyesi bu hesaba göre yapılıyor. Ek gösterge arttıkça maaş da artıyor. Göstergesi 3600 olan bir memur, 2500 olana göre daha fazla emekli ikramiyesi ve emekli maaşı alıyor. Bu nedenle de memurlar, emekli olmadan önce 3600 ek göstergeli göreve atanmak istiyor.

MAAŞLARDA ARTIŞ OLACAK

Peki, 3600 ek gösterge sorunu çözülürse kimler, nasıl yararlanacak ve etkisi ne olacak. Onu da madde madde anlatayım.

* Geçmişte yapılan düzenleme ile öğretmen ve polislerin ek göstergeleri diğer memurlara göre düşük tutuldu. Polis, uzman jandarma ve erbaşların ek göstergeleri 3000’e çıkartıldı ama istenen 3600 ek gösterge hakkı verilmedi. Ek gösterge düşük kaldığından öğretmen ve polisler emekli olamıyor ve yüksek emekli maaşı, emekli ikramiyesi alamıyor. Yapılacak yeni düzenleme ile 2200 ve 3000 olan ek gösterge 3600’e çıkartılacak.

Yazının Devamını Oku

Bu yazıyı okumadan çocuğunuza BES yaptırmayın

13 Aralık 2021
İtiraf ediyorum, yanılmışım. Sene başında, 18 yaş altının Bireysel Emeklilik Sistemine (BES), girmesine imkân tanınacağı ilk gündeme geldiğinde, ‘yaptıran zaten yaptırıyor, neden sisteme girsinler, hele böyle bir ortamda’ demiştim. Yanılmışım, hem de çok yanılmışım.

Temmuz ayında 18 yaş altı gençlere yönelik BES uygulaması başladı ve beş ay gibi kısa sürede 128 bin genç sisteme giriş yaptı. Tabiri caizse gençler akın akın BES’e geliyor; çocuğu için yaptıran var, torunu için yaptıran var, kuzeni, yeğeni için yaptıran var. Hangi yaş grubundan daha çok BES’e ilgi var diye baktım. İlginçtir, 0-7 yaş arası yoğunlukta. Neredeyse 120 bin gencin yarısından fazlası 0-7 yaş grubundan oluşuyor ki, 9 bine yakın yeni doğan bebeğe BES yaptırılmış. Mesela, altın takacaklarına ya da hediye alacaklarına BES yaptırmışlar.

Hal böyle olunca okuyuculardan 18 yaş altı BES için çokça sorular gelmeye başladı. En çok merak edilen konu ise işin emeklilik tarafı ile devlet katkısı tarafı. Emeklilik derken, en çok sorulan soru da ‘ne yani 7 yaşındaki çocuğum için BES yaptırdığımda 56 yaşına kadar bekleyecek mi?’ oluyor. Şimdilik böyle, ama kamu yönetimi; ileride eğitim, evlilik, konut alımı gibi durumlarda birikimlerin bir kısmının kullanılması veya da birikimlerin bir kısmının çekilmesi üzerinde birtakım çalışmalar yapıyor.

BU SÜRELERE DİKKAT!

Ancak işin önemli bir boyutu gözden kaçırılıyor. Bireysel emeklilik sistemini cazip kılan iki husus var. Birincisi, birikimlerin, günün şartlarına uygun yatırım enstrümanlarında değerlenerek artması; ikincisi ve daha da önemlisi yüzde 25’lik devlet katkısı. Açıkça söyleyeyim, bugün BES’e olan ilginin altında yatan temel neden işte bu devlet katkısı. Eminim birileri diyecektir ki, ‘iyi de sistemden çıktığımızda devlet katkısının tamamını alamıyoruz ki’. Doğru, sistemde devlet katkısını hak etmenin bazı şartları var. Nedir bunlar? Üç yıldan önce BES’ten ayrılırsanız devletin sizin adınıza ödediği katkıları hiçbir şekilde alamıyorsunuz. 3 yıldan 6 yıla kadar geçen sürede çıkarsanız devlet katkısının yüzde 15’ini, 6 yıldan 10 yıla kadar geçen sürede ayrılırsanız devlet katkısının yüzde 35’ini, 10 yıl ve daha fazla sürede ise devlet katkısının yüzde 60’ını hak ediyorsunuz. 56 yaşında emekli olunduğunda ise katkının tamamını alabiliyorsunuz.

Yazının Devamını Oku

EYT çıkarsa yararlanırsınız

9 Aralık 2021
Soru: 2.5.1996 SGK girişim var. 1978 doğumluyum ve 7.777 ödenmiş prim günüm var. EYT yasası çıkarılırsa beni nasıl etkiler? Onu E.

Cevap: Sigorta başlangıcı 1999 öncesi olanlar emeklilikte yaşa takılıyorlar. Sizin durumunuzda, ilk sigortalı olduğunuz tarihe göre 25 yıl çalışıp, 5825 gün prim ödeyen, 56 yaşını doldurduğunda emekliliğe hak kazanıyor. Çalışma yılınız ve prim gün sayınız emeklilik için yetiyor ancak yaşınız emeklilik için yeterli değil. Bu nedenle de emeklilikte yaşa takılıyorsunuz. Eğer EYT ile ilgili bir düzenleme çıkarsa bundan yararlanırsınız.

EK GÖSTERGEDE MAAŞINIZ ARTAR

Soru: Emekli öğretmenim. 2200 ek göstergeden emekli oldum. 3600 ek gösterge çıktığında ben de faydalanabiliyor muyum? Faydalanabiliyorsam etkisi ne olacak? Perihan T.

Cevap: 3600 ek gösterge konusu gündemde ancak kesinleşmiş bir durum yok. Önümüzdeki yılın başında gündeme gelecek ve 3600 ek gösterge hakkı tanınacak. Ek gösterge artışı maaşları, emekli ikramiyesini ve emekli maaşını artıracak. Emekliler, dul ve yetimler de imkândan yararlanacak. Bu durumda 3600 ek göstergenin çıkması halinde emekli maaşınızda bir artış olacaktır. Kesinleşen bir durum olmamasına karşın emekli maaşınızda 120-140 lira arasında bir artış yaratacaktır.

ERKEN EMEKLİLİK HAKKINIZ BULUNMUYOR

Soru: Eşimin 15.3.1995 tarihinden toplam 30 günlük bir sigortası var. 1997’de evlendik 3 erkek çocuğum var. 9 yaşındaki kas hastası ve yüzde 90 üzeri engelli raporumuz var. Engelli çocuklar için erken emeklilik hakkı olur mu, eşim için? Mahmut K.

Cevap: Engelli çocuğu olan anneler için erken emeklilik imkanı var, kadın çalışanların prim ödeme gün sayılarının dörtte biri emeklilik yaş hadlerinden indiriliyor. Ancak bu haktan yararlanabilmek için eşinizinin çalışıyor olması lazım. Ayrıca belirli prim gün sayısı ve çalışma yılını da doldurmuş olması lazım. Eşinizin sadece 30 günlük prim günü var. Engelli çocuğunuzdan dolayı eşiniz erken emeklilik hakkından yararlanamaz.

EMEKLİLER DE KIDEM TAZMİNATI ALIR

Yazının Devamını Oku

Emeklilerin yeni yıl zammı ne olacak?

8 Aralık 2021
Emekliler ve görevdeki memurların gözü kulağı yeni yıl zamlarında.

Açıklanan kasım ayı enflasyonu ile birlikte memur ve emeklileri için enflasyon farkı oluşacağı kesinleşti. Sadece memur ve emeklileri için değil açıklanan enflasyon ile işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin yeni yıl zammı da netleşmeye başladı.

Önce memur emeklileri ve görevdeki memurlar ile başlayalım. Görevdeki memurlar ve emeklileri, ocak-temmuz, temmuz-aralık olmak üzere senede iki kere maaşlarını zamlı alıyor. Zam oranları ise toplu sözleşmeye göre önceden belirleniyor. Üzerine, geçmiş 6 aylık enflasyondan kaynaklı bir fark oluşursa, bu fark maaş zammına yansıyor. Enflasyon farkının oranı da toplu sözleşmede yer alıyor. 2022-2023’teki mali ve sosyal hakları belirleyen 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri bu yılın ağustos ayında sonuçlandı. Buna göre de memur ve emeklileri maaşlarını 2022’nin ilk altı ayında yüzde 5 zamlı alacaklar. 2021’in ikinci altı alında gerçekleşecek enflasyonun yüzde 3 oranını geçmesi halinde ise aradaki fark memur ve emeklilerinin zamlarına eklenecek.

ENFLASYON FARKI OLUŞTU

TÜİK, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım aylarını kapsayan, 5 aylık enflasyonunu açıkladı ve TÜFE’de 5 aylık enflasyon yüzde 10.47 oldu. Bu da şu anlama geliyor; 5 aylık enflasyon, toplu sözleşmede belirtilen yüzde 3’lük oranı geçtiği için şimdiden memur ve emeklileri için yüzde 7.47’lik enflasyon farkı oluşmuş durumda. Eğer senenin son altı ayının enflasyonu aynı düzeyde olursa 2022’nin ocak ayında memur ve emeklileri toplu sözleşmeden kaynaklanan yüzde 5 zammın üzerine yüzde 7.47 enflasyon farkı da eklenince maaşlarını toplam yüzde 12.47 zamlı alacaklar.

Buna göre de 2022’nin başında en düşük emekli aylığı ek ödeme hariç 3.600 liraya çıkacak. Yeni zamlarla birlikte aile yardımı, çocuk ödeneği ve memurların bulundukları illere göre aldıkları ücretler de farklılaşacak. Bu kapsamda en düşük memur maaşı 2022’nin ocak ayında aile yardım ödeneği ve diğer ücretler hariç 5.440 liraya çıkacak.

EK ZAM GELEBİLİR

Yeni zamlarla birlikte 1. derece 4. kademede (1/4) genel müdürün maaşı 18.100 liraya, 1/4 öğretmenin maaşı 7.370 liraya, 8/1 polis memurunun maaşı 8.357 liraya, 5/1 üniversite mezunu hemşirenin maaşı 7.149 liraya, 1/4 uzman doktoranı maaşı 11.351 liraya çıkacak. Tabi bu hesaplamalar belirttiğim gibi 5 aylık enflasyonun aynı kalması durumunda geçerli, enflasyon artarsa enflasyon farkı da artacağından bu maaşlar biraz daha artacak.

Yeri gelmişken, memurlara, toplu sözleşme dışında enflasyondaki artışa göre ek zam yapılması konusuna da değineyim. Evet, bir kereliğe mahsus olmak üzere böyle bir zam gündemde ve toplu sözleşmeye ek protokolle ekleneceği, hatta ocak ayındaki zamlı maaşlara yansıtılacağı da kesin gözüküyor. Ancak zammın ne kadar olacağı ve daha da önemlisi memur emeklilerini kapsayıp kapsamayacağı henüz netlik kazanmış değil.

Yazının Devamını Oku

Trafik sigortasına yeni düzenleme

6 Aralık 2021
Trafik sigortasının genel şartları değişti ve yeni düzenleme uygulamaya girdi. Sigorta şirketleri, hasar gören araçların onarımında orijinal yedek parça kullanacak. Trafik kazasında sakat kalanlara artık geçici iş göremezlik tazminatı ödenecek. Sigortadan ödenecek vefat ve sakatlık tazminatlarına da standart getirildi. Tüm araçlar değer kaybı için başvurabilecek.

Trafik sigortasında önemli değişikliğe gidildi ve değer kaybı tazminatından sakatlık tazminatına, vefat tazminatına kadar genel şartlar yeniden belirlendi. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme Denetleme Kurumu (SEDDK), trafik sigortasında yeni genel şartları belirledi ve değişiklikler de cumartesi günkü Resmi Gazetede yayımlanarak, uygulamaya girdi. Peki, 25 milyon sürücüyü yakından ilgilendiren trafik sigortasında neler değişti? Madde madde anlatayım ama bir tespitte bulunayım, yapılan bu değişiklikler tamamen tüketicinin lehine; hatta bir adım daha ileri gidersem sigorta şirketlerinin oldukça aleyhine değişiklikler. Açıklanan genel şartlar karışık ve teknik, o nedenle basit şekilde anlatacağım.

ORİJİNAL PARÇA ZORUNLU

* Hasarlı araçların onarımında tüketiciler ile sigorta şirketleri arasında orijinal yedek parça, eşdeğer yedek parça tartışması yıllardır süregelir. Yapılan değişiklikle bu tartışma artık bitti. Bundan sonra hasar gören araçlarda orijinal yedek parça kullanılacak. Ancak, araç sahibinin onayı alınmak suretiyle ya da hasar gören parçanın orijinalinin olmaması durumunda; eşdeğer veya yeniden kullanılabilir parça ile değiştirilebilecek. Hasar gören parçanın orijinal parça ile değiştirilmesi durumunda araçta oluşacak değer artışı, sigorta şirketlerinin ödeyeceği tazminattan düşülemeyecek.

* Trafik kazasında sakat kalanlara sigortadan sürekli sakatlık adı altında tazminat ödeniyordu. Yeni düzenleme ile sürekli sakatlık teminatının adı değişti, sakatlık teminatı oldu.

İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ

* Yeni düzenleme ile sigorta şirketleri trafik kazasında sakat kalanlara tedavileri süresince geçici iş göremezlik tazminatı ödeyecekler. Tedavi sürecinin tamamlanması ile sakatlık oranı ve geçici iş göremezlik süresi Sağlık Kurulu raporu ile belirlenecek.

* Geçici iş göremezlik süresi ve sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan ve tıbben gerekli olan sürekli bakıcı giderleri de trafik sigortası teminatı kapsamında ödenecek.

* Yeni düzenleme ile trafik sigortasında tazminat ödenmeyecek hallere iki ekleme daha yapıldı. Biri, trafik kazasında hayatını kaybeden kişi kazada kusurlu ise geride kalanlar, destekten yoksun kalma tazminatı ya da halk arasında bilinen adıyla vefat tazminatı talep edemeyecek. Bir diğeri ise; terör eylemlerinde ya da terör eylemlerinden doğan sabotajda kullanılan araçların vereceği zararlar trafik sigortasından karşılanmayacak.

Yazının Devamını Oku