Noyan Doğan

9 günlük bayram tatilinden kimler yararlanacak?

4 Nisan 2024
Ramazan Bayramı için 8 Nisan Pazartesi ve sonraki salı günü de dahil edildi, bayram tatili dokuz güne çıkarıldı. Ancak bu süre herkes için geçerli değil. Özel sektör çalışanları için bayram tatili 9 Nisan Salı günü öğlen başlayacak ve 14 Nisan Pazar günü son bulacak. Yani, 5.5 gün tatil yapabilecekler. Bu süreyi dokuz güne çıkarmak şirketlere bağlı. Birçok şirket idari izin veriyor ama herkes için geçerli değil.

Ramazan Bayramı, 10 Nisan Çarşamba başlıyor, 12 Nisan Cuma günü bitiyor. Bayram tatili ise arife günü olan 9 Nisan Salı günü öğlenden sonra başlayacak ve 12 Nisan Cuma günü son bulacak. Bu günler resmi tatil. Bayram tatili öncesi 8 Nisan Pazartesi ile arife günü olan 9 Nisan idari izin kapsamına alındı. Böylece bayram tatili 9 güne çıktı.

Ancak bu 9 günlük tatil tüm çalışanlar için geçerli değil. Çünkü idari izin sadece kamu kurumlarında çalışanları ilgilendiriyor, özel sektör çalışanlarını kapsamıyor. Memurlar, devlet dairelerinde çalışanlar, belediye çalışanları 8-9 Nisan tarihlerinde idari izinli sayılacaklarından 9 günlük tatil yapma fırsatını elde edecek. Özel sektör çalışanları ise 8 Nisan Pazartesi tüm gün, 9 Nisan Salı arife günü ise yarım gün çalışacak. Özel sektör çalışanları için bayram tatili 9 Nisan Salı günü öğlen başlayacak ve 14 Nisan Pazar günü son bulacak. Yani, 5.5 gün tatil yapabilecekler.

ÖZEL SEKTÖR İDARİ İZİN VEREBİLİR Mİ?

- Özel sektör için istisnai bir durum olabilir mi? Olabilir; çünkü idari izin, kişinin çalıştığı kurum tarafından verilen izin anlamına da geliyor. Kimi özel şirketler isterlerse çalışanlarına bu bayramda idari izin verebilir ve tatili 9 güne çıkartabilir. Bu durum çalışan açısından, maaş ve yıllık izin anlamında bir hak kaybı yaratmaz. İşveren, idari izin uygulamazsa, çalışan, 8-9 Nisan tarihlerinde izin kullanarak, bayram tatilini 9 güne çıkarabilir.

Peki, yıllık izin böyle 1-2 gün parçalı kullanılabilir mi? Çalışanlar yıllık izinlerin, bir bölümünü 10 günden az olmaması koşulu ile bölümler halinde kullanabilir. Örneğin, 14 gün izin hakkınız var; bunun 10 gününü kullandıktan sonra, kalanını bir başka tarihte 1+1+1+1 şeklinde ya da 2+2 olarak kullanabilirsiniz. Ramazan Bayramı tatili bu şekilde 9 güne çıkarılabilir.

ÇALIŞANLARIN İZİN HAKLARI

- Bayram tatilinden bahsetmişken, çalışanların yıllık izin hakkı konusunda da kısa bilgi vereyim. Çalışanın, işe başladığı tarihten itibaren bir yıl çalışmış olması kaydıyla yıllık izin hakkı doğuyor. Geçen senenin 1 Nisan’ında işe başladıysanız, bir yıllık süreyi doldurduğunuz için artık yıllık izin hakkınız da doğmuş oluyor. Bu durumda; aynı işyerinde 1 yıldan 5 yıla kadar çalışanlar 14 gün, 5 yıldan 15 yıla kadar çalışanlar 20 gün, 15 yıldan daha fazla çalışanlar ise 26 gün izin kullanabilir. Madenlerde çalışanlar, bu sürelerin üzerine 4 gün daha ekleyerek, izin yaparlar. İzin süreleri iş sözleşmesine ve toplu iş sözleşmelerine göre de değişebilir.

Çalışan yıllık ücretli izin hakkından vazgeçemez, işveren izin kullandırmazlık yapamaz. Yıl içinde dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izinden sayılamaz ve düşülmez. İzin süresine denk gelen bayram ve hafta tatili ile genel tatil günleri ise izin süresinden sayılmaz. Çalışanlar yıllık izin kullanmayıp karşılığında işverenden para talep edemez. Ancak çalışanın işten ayrılması halinde kullanmadığı yıllık izinler varsa işveren bu izin süreleri için ödeme yapmak zorundadır. Bu durumda da çalışanın son aldığı brüt ücret üzerinden izin ücreti hesaplanarak ödenir.

Yazının Devamını Oku

Emekli promosyonuna bloke konur mu?

3 Nisan 2024
Soru: Emekliyim, banka değiştirdim. Promosyon ücretinde haciz varmış, ödemediler. Bloke konmuş. Emekli promosyonunda icra ve ipotek olur mu? Emekli maaşına bloke konur mu? Rıdvan K.

Cevap: Emekli maaşına bloke konulamaz, haczedilemez. Promosyona bloke konulması ise biraz tartışmalı bir konu. Kimi hukukçulara göre verilen promosyon emekli maaşının bir parçası, eklentisi olduğu için ödenen promosyona bloke konulamaz. Kimi hukukçular ise promosyonun maaştan ayrı bir ödeme olduğunu savunup, bloke edilebileceğini, haczedilebileceğini savunuyor. Bu konuda verilmiş bir hukuk kararı da yok. Ancak ağır basan görüş, ödenen promosyona bloke konulamayacağı yönündü. Böyle bir durum karşısında yapmanız gereken haciz işlemini yapan icra müdürlüğü ise buraya başvurulması, banka ise şikâyet edilmesi

BAYRAM İKRAMİYESİ KİMLERE YATACAK

Soru: Emeklilik dilekçemi 15 Mart’ta verdim. Ben de bayram ikramiyesi alabilecek miyim? Alacaksam ne zaman para yatacak? Yoksa bir sonraki bayramda mı ikramiye ödenecek? Berrin T.

Cevap: Okuyuculardan bayram ikramiyesi ile ilgili çokça soru alıyorum. Bu okuyucunun sorusu vesilesiyle bayram ikramiyesi ile ilgili merak edilenlere açıklık getireyim. Bayram ikramiyesi 2-5 Nisan tarihleri arasında emeklilerin hesaplarına yatırılacak. Ödemeler Salı gününden itibaren başladı. Emeklilik dilekçesini 1 Nisan 2024 tarihine kadar veren ve yeni emekli olacaklar Ramazan ve Kurban bayramlarında 3’er bin lira bayram ikramiyesini alabilecek. Emeklilik dilekçesini 1 Nisan tarihinden sonra verenler, Ramazan Bayramı’ndaki 3 bin liralık ikramiyeyi alamayacak, Kurban Bayramı ikramiyesini alabilecek. SGK’dan emekli aylığı, yaşlılık aylığı, vazife malullüğü aylığı, malullük aylığı, ölüm aylığı ile sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri alanlar ile şehit yakınları, gaziler, muharip gaziler, güvenlik korucuları, şampiyon sporcular ve terörden zarar gören sivil vatandaşlar ile bu kişilerin hak sahipleri bayram ikramiyesi alacak. Dul ve yetim aylığı alanlara hak sahiplerinin hisseleri oranında ikramiye; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sürekli iş göremezlik geliri alanlar iş göremezlik derecesi oranında bayram ikramiyesi alabilecek. Birden fazla emekli aylığı alanlar ayrı ayrı emekli aylığı alamayacak, en fazla ödemeye imkân veren dosya üzerinden, tek ikramiye ödenecek.

EMEKLİ OLACAKLAR YÜKSEK BÜYÜMEDEN PAY ALACAK

Soru: 1978 doğumluyum, askerliğimi borçlanarak ilk sigorta başlangıç tarihimi 26.4.1999 tarihine çektim. 7600 gün prim ödemem mevcut olup şu anda 52.500 TL net maaş almaktayım, 25 yıllık sigortalılık dönemimin dolduğu nisan ayında emeklilik için başvuruda bulunmalı mıyım, yoksa sigortalı olarak çalışmaya devam mı etmeliyim? Mahir Ç.

Cevap: Emekli olup, olmamak sizin tercihiniz. Bu ay emekliliğinizi istemeniz halinde alacağınız emekli aylığı hakkında şunları söyleyebilirim. 2023 yılına ait büyüme rakamı yüzde 4.5 olarak açıklandı. Bu sene emekli olacaklar bu büyüme hızından yararlanacak. Emekli maaşları, 2023 yılı TÜFE’nin tamamı ve GSYH’nın yüzde 30’u olarak hesaplanacak ve güncelleme katsayısı 1.662 olacak. Bu yıl emekli olmanız halinde bu katsayı maaşınıza yansıyacak ve artış olacak. Yani, bu sene emekli olmanız avantajlı. Ancak net maaşınız 52.500 TL olduğuna göre asgari ücretin çok üzerinde bir maaş alıyorsunuz, dolayısıyla da SGK’ya ödenen primleriniz yüksek. Bu durumda emekli olmayıp, çalışmaya devam ederseniz yüksek prim ödediğiniz için çalıştığınız her yıl emekli aylığınızın az da olsa artmasına katkı sağlar.

25 YIL ÇALIŞAN KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR

Yazının Devamını Oku

İşte sosyal güvenliğin bütçesi

28 Mart 2024
Geçen yazımda, SGK’nın açıkladığı 2023 yılı verilerine göre aktif sigortalı ve emekli sayılarına değinerek, sosyal güvenlikte dengenin değiştiğini ve artık 1.66 çalışanın 1 emekliyi finanse ettiğini belirtmiştim.

Bu dengenin değişmesinde önemli katkının da geçen sene çıkan EYT yasası olduğunu vurgulamıştım. Yazı sonrası okuyuculardan çokça soru ve yorumlar aldım. Konuyu bir adım daha ileri taşıyayım.

SGK, 2023 yılı faaliyet raporunu da yayımladı. Raporu inceledim. Basit haliyle sosyal güvenlik diyoruz ama emekli maaşları, sağlık giderleri, teşviklerle devasa bir sistemden bahsediyoruz. Önemli bulduğum tarafları paylaşayım. Sağlık tarafını bir kenara bırakıyorum. Raporda çok ilginç bir tespitte bulunularak, SGK’nın, Türkiye’nin en yüksek bütçeli kurumlarından biri olup, genel sağlık sigortası da dikkate alındığında neredeyse nüfusun tamamına hizmet verdiğine dikkat çekiliyor. Ben demiyorum, rapor diyor.

EYT BÜTÇEYİ NASIL ETKİLEDİ?

Başlayayım. 2023’te SGK’nın toplam gelirleri 2.1 trilyon, giderleri ise 2.2 trilyon TL olmuş. Gelirler içindeki en yüksek kalemi, 1 trilyon 463 milyar TL ile prim gelirleri, giderleri içinde de en yüksek kalemi 1 trilyon 408 milyar TL ile emekli aylıkları oluşturuyor. SGK’nın 2023 yılı bütçesi yapılırken, öngörülen emekli aylığı ödemeleri 1 trilyon TL iken, bu rakam 1.4 trilyon olarak gerçekleşti. SGK’nın faaliyet raporunda, emekli aylık artışlarının öngörülenin üzerinde gerçekleşmesinin nedeni olarak, en düşük emekli aylığının yükseltilmesine ve EYT düzenlemesine bağlanıyor.

Nitekim 2023’ün mart ayında EYT düzenlemesi sonrası yaşlılık aylığı başvurusunda bulunan yaklaşık 2 milyon sigortalıya, yaş şartı aranmaksızın aylık bağlandı. Raporda, normal süreçte yıl içinde ortalama 400 bin kişiye yaşlılık aylığı bağlanırken, 2023 yılı mart ayı başından itibaren bir yılda bağlanan aylık sayısının yaklaşık 5 katı kadar aylık bağlandığı ifade ediliyor. Raporda, 2023 yılında, SGK’nın hem emeklilere ödenen emekli maaşları hem de sağlık dışında yaptığı diğer ödemeler kalem kalem sıralanıyor.

SGK KİME, NE KADAR ÖDEDİ?

- 2023 yılı içerisinde toplamda 16 milyon 30 bin kişiye; emekli maaşı, malullük aylığı ve vefat eden sigortalıların yakınlarına da ölüm aylığından oluşan toplam 1.4 trilyon TL aylık ödenmiş.

Yazının Devamını Oku

9 soruda emekli promosyonunda merak edilenler

27 Mart 2024
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kamu bankalarından ödenen emekli promosyonunun 8 ila 12 bin liraya çıkarılacağını açıklaması üzerine emeklilerin gözü banka promosyonlarına çevrildi.

Başvurular pazartesi günü başladı ve devam ediyor. Ziraat Bankası ve Halkbank, promosyon ücretlerini artırırken, diğer bankaların aynı uygulamayı emekli maaşı alanlara yapıp yapmayacağı merak konusu. SGK ise, özel bankalarla görüşmelerini yürütüyor. Peki, yeni promosyon tutarlarından kimler, nasıl yararlanacak, nereye başvurulacak? İşte emekli promosyonu konusunda tüm merak edilenler.

1-Banka promosyonu uygulamasından kimler yararlanıyor?

SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı emeklileri ve dul ve yetim aylığı alanlar yararlanıyor.

2-Şartlar neler?

Emekli maaşını taşıyacak emekliler, taşıdıkları bankaya üç yıllık taahhütte bulunuyor ve bu üç yılda da maaşlarını bir başka bankaya taşıyamıyor. Bunun karşılığında da bankanın promosyon imkanlarından yararlanıyor. Üç yıllık süre dolduğunda da isterlerse maaşlarını başka bankaya taşıyor ya da maaş aldıkları bankanın promosyon imkanı daha avantajlı ise yeni bir taahhütle maaşlarını almaya devam ediyor.

3-Yeni emekli olacaklar ne yapacak?

Yeni emekli olacakların, SGK formunda maaş almak istedikleri bankayı seçme hakları bulunuyor. İstedikleri bankayı seçebilirler ve seçtikleri bankanın emekli maaş promosyonundan yararlanabilirler. Banka tercihi yapılmazsa emekli maaşı SGK tarafından Ziraat Bankası’na yatırılır. Ziraat Bankası da emekli maaş promosyonu veriyor ve ilk emekli olanlar üç yıllık taahhütte bulunarak, Ziraat Bankası’ndan promosyon alabiliyor. İsteyen daha sonra emekli maaşını başka bir bankaya da taşıyabiliyor.

4-Promosyon miktarı ne kadar?

Yazının Devamını Oku

Enflasyonun üzerinde getiri mümkün mü?

25 Mart 2024
Merkez Bankası, politika faizini 500 baz puan artırıp, yüzde 50 seviyesine çekince gözler de mevduat faizine çevrildi.

Birkaç gündür dikkat ediyorum, ‘hangi banka ne kadar faiz veriyor, şu kadar parayı bankaya yatırırsan şu kadar getiri alırsın’ konuşuluyor. O getiri reel getiri midir; kimse bunu sormuyor. Peki, bu ortamda enflasyonun üzerinde getiri var mı? Aslında var da; maalesef altın, faiz, dolar, hissenin dışında başka bir yatırım enstrümanını bilmiyoruz.

Peki, ne var? Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) var. Birilerin, ‘o tasarruf aracı, yatırım değil’ diyecek. Yanılgıda burada. Eskiden belki öyleydi de artık öyle değil. Özellikle emeklilik şirketleri ile fon yönetim şirketlerine yatırım danışmanlığı imkanı tanınması ile birlikte durum değişti. BES’in bu özelliğini keşfeden keşfetmiş ki, bugün sisteme giren paranın yüzde 40’ı yatırım amaçlı toplu para yatıranlardan geliyor.

BES, ALTIN, DOLAR, FAİZ, HİSSE

Hem BES’in hem de diğer yatırım araçlarının getirisine bakalım. 2024’ün Ocak ayından bu yana BES’in ortalama getirisi yüzde 15.05 olmuş. Ortalama getiri ile kastım, tüm emeklilerin fonların ortalamasından bahsediyorum ki, sonra fon bazında da konuya değineceğim. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 11.54 olduğuna göre BES, enflasyonun 3.51 puan üzerinde getiri sağlamış.

Aynı dönemde bir de diğer yatırım araçlarının getirilerine bakalım. Hisse senedi (BIST-100) yüzde 19.54, mevduat faizi yüzde 9.71, altın yüzde 19.21, dolar yüzde 9.82 yatırımcısına getiri sağlamış. Buna göre, yatırım aracı olarak altını tercih edenler enflasyonun 7.67 puan, hisse senedini tercih edenler 8 puan üzerinde reel getiri sağlamışlar. Yani, yatırımları enflasyon karşısında değerlenmiş. Bu dönemde faizin getirisi yüzde 9.71, doların getirisi ise yüzde 9.82 olmuş. Enflasyon yüzde 11.54 olduğuna göre; faiz 1.93 puan, dolar ise 1.72 puan negatif getiri sağlamış. Daha açık bir anlatımla faizi ve doları tercih eden yatırımcıların yatırımları enflasyon karşısında erimiş. Bu tabloya bakarak, iki buçuk ayda BES’in, hisse ve altından sonra enflasyonun üzerinde reel getiri sağlayan üçüncü yatırım enstrümanı olduğunu söyleyebiliriz.

İKİ BUÇUK AYDA %22.07 GETİRİ

Ama ortalama getiriden çıkıp da emeklilik fonlarına göre duruma bakarsak; işte, orada tablo değişiyor. Dedim ya; emeklilik şirketleri ile fon yönetim şirketlerine yatırım danışmanlığı imkanı tanınması ile birlikte BES artık tasarruf aracının yanı sıra yatırım aracı haline de dönüştü diye... Tasarruflarını ya da yatırımlarını kendi seçtikleri fonlarda değerlendirmek yerine bu işi emeklilik şirketlerine veya portföy yönetim şirketlerine bırakıp da, o birikimlerine değerlendiği Değişken-Agresif Fonların getirisi iki buçuk ayda yüzde 22.07 olmuş. Bu da enflasyonun 10.53 puan üzerinde gibi rekor bir getiri demek.

Hadi o fonu değil de yatırımları değerlendirmek için hisse fonunu seçtiniz diyelim, aynı dönemde emeklilik fonları içindeki hisse fonlarının getirisi yüzde 20.32 olmuş. Bu da enflasyonun 8.78 puan üzerinde getiri anlamına geliyor. Dikkatinizi çekerim, BES’te değilde yatırımlarını münferit olarak hissede değerlendirenler yüzde 19.54 getiri sağlamıştı. Emeklilik fonlarının içindeki hissede değerlendirenler tek başına hisseye yatırım yapanlardan daha çok getiri sağlamış. Niye, çünkü birikimin münferit değerlendirilmesi ile BES havuzunda top 17 milyon katılımcının birikimleri ile birlikte değerlendirilmesi çok farklı. Büyük sayılar kanunu, yani. Lafı fazla uzatmayayım, emeklilik fonlarının neredeyse büyük kısmı enflasyonun üzerinde getiri sağlamış.

Yazının Devamını Oku

1.66 çalışan 1 emekliyi finanse ediyor

21 Mart 2024
SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK), 2023 yılı verilerini açıkladı, hem gerçekler hem de durumun ne kadar kötüye gittiği ortaya çıktı.

Buna aslında “EYT düzenlemesinin sosyal güvenlik sistemindeki dengeleri nasıl bozduğu ortaya çıktı” da diyebiliriz. Rakamlarla kafanızı biraz yoracağım ama bu konu başka türlü anlatılmaz.

2023 yılında işçi, memur, Bağ-Kur’lu dahil aktif sigortalı sayısı 25.3 milyon olmuş. 2022 yılında bu sayı 26.3 milyon kişiymiş. Buna göre 2023 yılında aktif çalışan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 3.89 azalmış. 2023 yılında pasif sigortalı (emekli maaşı, dul ve yetim aylığı, malullük aylığı, iş göremezlik geliri alanların toplamı) kişi sayısı 16 milyon olmuş. Geçen yıl pasif sigortalı sayısı, bir önceki yıla göre 3.9 milyon kişi, yani yüzde 15 artmış. 

Bir de emekli aylığı alanların sayısına bakalım. 2022 yılında SGK’dan emekli aylığı alanların sayısı 9.4 milyon kişi iken, 2023 yılında bu sayı 2 milyon kişi artarak 16 milyona çıkmış. Daha açık bir anlatımla geçen yıl 2 milyondan fazla kişi emekli olmuş. Son 10 seneye baktığımızda sosyal güvenlik sistemi ortalama her yıl 250 bin kişiyi emekli etmiş; kimi yıllar bu sayı 350 bine çıkmış, kimi yıl 150 bine düşmüş ama ortalamaya bakarsak her yıl sistemden ortalama 250 bin kişi emekli olmuş. Geçen sene ise 2 milyon kişi emekli olarak, sistemden emekli aylığı almaya başlamış. Tahmin edeceğiniz gibi bunun büyük çoğunluğu EYT’den emekli olanlar.

ÇALIŞAN AZALDI EMEKLİ ARTTI

Buraya kadar bahsettiğimiz, sosyal güvenlik sisteminin tamamı. Bir de bunun kırılımı var; işçi (4/a), Bağ-Kur’lu (4/b) ve memur (4/c) statüsünde olanlar. Onlara da kısaca bakalım. 2023 yılında işçi statüsünde çalışanların sayısı 18.6 milyon olmuş ki, bir önceki seneye göre 4/a’lı çalışanların sayısı 1.2 milyon kişi azalmış. 2023’te 1 milyon 811 bin kişi emekli olarak, aylık almaya başlamış. Genelde sosyal güvenlik sisteminden her yıl ortalama 4/a’lı statüsünde 300-350 bin kişi emekli oluyor.

Bağ-Kur’da ise, 2023 yılında aktif Bağ-Kur’lu sayısı 3.1 milyon kişi olmuş. Bir önceki seneyle mukayese edildiğinde Bağ-Kur’lu sigortalı sayısı 151 bin azalmış. 2022 yılında 1.6 milyon kişi emekli aylığı alırken, bu sayısı 131 bin artarak, 2023 yılında 1.7 milyon kişiye çıkmış. Yani, 2023 yılında 131 bin Bağ-Kur’lu emekli olmuş ki, genelde de Bağ-Kur’dan her yıl 20-30 bin kişi emekli olur. Peki, memurlarda durum nedir? 2022 yılına göre aktif memur sayısı 366 bin artarak, 3.6 milyon kişiye çıkmış. 2022 yılında 1.5 milyon memur emekli aylığı alırken, bu sayı 65 bin artarak, 1.6 milyon kişiye çıkmış. Buna göre 2023 yılında 65 bin memur emekli olmuş.

ÇALIŞAN BAŞINA DÜŞEN EMEKLİ

Gelelim asıl konuya; durumun gittikçe kötüleştiğini gösteren tabloya; aktif/pasif oranına. Daha açık bir anlatımla; sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği, gelecekte emeklilere maaş ödenip ödenmeyeceği, sosyal güvenlik sistemine bütçeden ne kadar aktarılacağı gibi birçok parametreyi belirleyen orana. Nedir, aktif/pasif oranı? Çalışanlara aktif sigortalı; emekli, dul, yetim, malul sigortalılara pasif sigortalı deniliyor. Aktif/pasif oranı da; kaç aktif çalışanın, kaç pasif çalışanı finanse ettiğini gösteriyor. Ya da kaç çalışanın kaç emekliyi finanse ettiğini gösteriyor. Bu oran ne kadar yüksekse, sosyal güvenlik sistemi o kadar iyidir, sürdürülebilirdir, emeklilere uzun süreli ve yüksek maaş verilir. Dünyada kabul görmüş aktif/pasif oranı, 4’tür. Yani 4 çalışan, 1 emekliyi finanse ederse sosyal güvenlik sistemi sürdürülebilir olur. Altını çizeyim, iyi olmaz, sürdürülebilir olur.

Yazının Devamını Oku

Prim gün sayısı düşecek Bağ-Kurlu erken emekli olacak

20 Mart 2024
Soru: Eşim 1975 doğumlu. İlk işe giriş SSK’lı olarak 10.4.2003 tarihinde, 21 gün çalıştıktan sonra işten ayrıldı ve birkaç sene  çalışmadı. Daha sonra 2006 senesinin Mayıs ayında Bağ-Kura giriş yaptı ve bu güne kadar aralıksız primlerini yatırdı. Toplam prim günü 6500 gün ödemesi var. Bağ-Kur pirim günleri 7200 güne düşer ise kanun yürürlüğe girdiğinde ne zaman emekli olur? Diğer bir konu; bugün tarihi itibarı ile SSK’dan ödeme devam ederse emekliliğinde nasıl bir değişiklik olur? Sezer E.

Cevap: Yapılacak yeni düzenleme ile SSK’lılar ile Bağ-Kur’luların prim günleri eşitlenecek. Bağ-Kur’luların prim gün sayısı 9 bin günden, 7 bin 200 güne düşecek ama yaş şartı değişmeyecek. Böylece 7 bin 200 prim gün sayısını tamamlayan Bağ-Kurlular kadın ise 58, erkek ise 60 yaşında emekli olacak. Düzenlemenin ne zaman yapılacağı henüz netlik kazanmış değil. Düzenleme sonrası eşiniz 700 prim günü ödediğinde prim gün sayısını dolduracak anca ancak emeklilik için 58 yaşını bekleyecek. SSK’dan emeklilik konusuna gelince; son 7 yıl hangi kuruma prim ödenmişse -ki, bu da 2520 gün prim ödenmesi anlamına geliyor- veya da son 7 yıl fiili hizmet süresi hangi kurumdaysa, hangi kuruma daha fazla prim ödenmişse ve son prim ödenen kurum hangisiyse o kurum üzerinden emekli olunuyor ve o kurum üzerinden emekli maaşı bağlanıyor.

20 YILLIK SÜRE 18 YAŞINDA BAŞLAR

Soru: Doğum tarihim 1978. SGK giriş tarihim 1.8.1995 (yaş 17). 18 yaşını doldurduğum tarih, 9.12.1996. Bu durum da ben SGK’dan emekli olabilmem için işe giriş tarihim olan 1.8.1995 tarihine göre 5.825 gün ile mi yoksa 18 yaşını doldurduğum 9.12.1996 tarihine göre 5.900 gün ile mi emekli olabilirim? Zeynep B.

Cevap: 20 yıl çalışıp, 5900 prim gün ödeyip, 53 yaşında emekli olacaksınız. Yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların yani emekliliği belirleyen sigortalılık süresi 18 yaşını doldurduktan sonra başlar. 18 yaşından önce sigortalı olmanız prim gün sayınızı etkileyecek ancak emeklilik için geçerli olan 20 yıllık çalışma süresi 18 yaşını doldurduğunuzda başlayacak.

EMEKLİLİĞİNİZİ ERTELEMEYİN

Soru: 1978 doğumluyum. 15.11.1995 yılında ilk işe girişim oldu. Prim gün sayım 7599. Son 2 yıldır maaşım asgari ücretin biraz üstünde yatırılıyor. 2024 Ocak ayında maaşım 27500 TL oldu. Emekliliği hak ediyorum. Ben şimdi emekli olursam mı daha karlı, yoksa bu şekilde 2-3 yıl çalışıp emekli olursa mı daha karlı olur? Uğur A.

Cevap: Emekliliğiniz geldiyse bekletmeyin, emekli olun derim. 2023 yılına ait büyüme rakamı yüzde 4.5 olarak açıklandı. Bu sene emekli olacaklar bu büyüme hızından yararlanacak. Emekli maaşları, 2023 yılı TÜFE’nin tamamı ve GSYH’nın yüzde 30’u olarak hesaplanacak ve güncelleme katsayısı 1.662 olacak. Bu yıl emekli olmanız halinde bu katsayı maaşınıza yansıyacak ve artış olacak. Kaldı ki, asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyorsunuz. Dolayısıyla bu yıl emekli olmanızda fayda var.

SGK’YA TOPLU PRİM ÖDENMİYOR

Yazının Devamını Oku

İstanbul depreminin etkisi hesaplandı durum çok vahim

18 Mart 2024
Yazacaklarım kimilerinin hoşuna gitmeyecektir, kimileri de felaket tellallığı ile suçlayacaktır ama doğru tespitleri de yapmak gerekiyor.

Kahramanmaraş depremlerinde 40 bine yakın bina yıkıldı, 200 binden fazla bina hasar aldı, başta küçük işletmeler olmak üzere sanayi tesisleri büyük zarar gördü. Depremin ekonomiye maliyeti ise 100 milyar doları geçti. Sadece bu yıl için merkezi yönetim bütçesinin yüzde 9.3’ü deprem bölgesi için ayrıldı, önümüzdeki yıllarda da ayrılmaya devam edecek. Sadece iki yıl için bütçeden ayrılan pay 1.8 trilyon liranın üzerinde.

Peki, depremde, toplam ekonomik kaybın ne kadarını sigorta sektörü üstlendi? Sadece 5 milyar dolarını, yani yüzde 5’ini. Neden? Çünkü sigortalanma oranı çok düşüktü de ondan. Yüksek olsaydı daha fazlasını karşılayabilirler miydi? Sigortacılar, 30-35 milyar dolarını rahat rahat karşılayabileceklerini açıkladılar. 

325 MİLYAR DOLARLIK HASAR

Gelelim, beklenen Marmara depremine. Kahramanmaraş depreminden sonra hemen hemen her gün olası Marmara ve İstanbul depremi konuşuluyor ve etkisi hakkında senaryolar ortaya konuyor. Sigortacılar da bir modelleme yaptılar. Buna göre beklenen hasar 325 milyar dolar. Mesela, Kahramanmaraş depreminde zorunlu deprem sigortası kapsamında DASK, 600 bin konut için 36 milyar TL’ye yakın ödeme yaptı. İstanbul depremi için beklenen ise bunun üç katı ki, bu da hasarlı bir milyon 800 bin konut anlamına geliyor. Olası Marmara depremi için beklenen 325 milyar dolarlık hasarın bugün sadece yüzde 10’u sigortalı.

KİMSE KONUTUM DEĞERLİ DEMESİN

Kritik soru şu; Kahramanmaraş depreminden nasıl ders çıkardık ve beklenen Marmara depremine ne kadar hazırız? Özet çıkarayım. Mesela, sanayi tesislerinin yüzde 90’ını sigortalı. Üstelik Kahramanmaraş depreminde yaşananlardan korkan sanayiciler sigorta eksikleri varsa onları da tamamladılar. Küçük işletmeler içinse durum vahim; Marmara bölgesinde sadece yüzde 20’si sigortalı. Demek ki, küçük işletmeler depremden ders çıkarmamışlar, beklenen Marmara depremine ne hazırlıklı değiller.

Konutlara bakalım. Mesela, DASK. Bu kadar depreme rağmen Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortalılık oranı yüzde 58’lerde. Kahramanmaraş depremi sonrası sigortalılık oranı adeta patladı, sonrasında yavaş yavaş azaldı. Neyse ki, daha önce deprem yaşandığı için Marmara bölgesinde sigortalılık oranı yüzde 65’lerde. Yeterli mi? Deprem beklentisi bu kadar gündemdeyken yeterli değil.

DASK’ın dışındaki konut sigortalarından bahsetmeye ise dilim varmıyor; her 4 konuttan sadece 1’i sigortalı. Üstelik DASK’ın tek konut için ödeyeceği en yüksek hasar, enflasyon koruması ile bugün 1.4 milyon TL. Son iki üç yıldır İstanbul’daki konut fiyatlarından ve ev sahipleri için evlerinin değerinden bahsetmeme gerek yok sanırım. 100 metrekare bir konutun değeri 4-5 milyon liradan aşağı değil. Bu tabloya bakıp, olası İstanbul depremini de düşününce; aslında konut sahipleri açısından konutlarının hiç de değerli olmadığı görülüyor ama onlar bunun farkında değil. Yeri gelmişken belirteyim; DASK’ın, olası İstanbul depremi için sadece bu sene aldığı koruma tutarı 560 milyar lira. Bu rakam İstanbul’da beklenen yıkımın boyutunu hakkında sanırım ipucu veriyordur.

Yazının Devamını Oku