Sinan’la kaçamak yaptık

Yaz kaçamağı yaptım! Oğlumla beraber iki günlüğüne tatile kaçtım ve Manavgat’taki Sunrise Park Resort’a gittim.

Biliyor musunuz, çocuklar büyüdükçe bu tatil muhabbetleri daha çekilir hale geliyor ve biz anneler için de güzel oluyor. Oğlumla baş başa yaptığımız ilk tatil, iki yaz önceydi ve benim için işkence gibiydi. Üç günde üç kilo vererek dönmüştüm. Gerçi o yaz kulaklarında tüp olduğu için oğlan sadece benim kucağımda su ile temasa geçmek durumundaydı. Ondan sonraki sene daha rahat etmiştim. Havuzda birkaç çocukla arkadaş olmuş, onlarla epey zaman geçirmişti.

Bu sefer bana neredeyse tam bir tatil oldu. Sanırım gittiğimiz yerin de etkisi büyüktü. Çünkü hem çocuklar hem de büyükler için pek çok farklı aktivite vardı. Mesela ben yosun masajı denedim. Bakım falan yaptırdım. Oğlan da farklı sporlara uzaktan baktı! Biraz tırsık olduğundan yeni bir şeyi denemesi için uzun bir süre onunla göz flörtü yapması gerekiyor. Spor hocaları epey uğraştılar benimkinin kanına girmek için.

Farklı yaşlardaki çocuklar için oluşturulmuş dört sınıflı bir çocuk kulübü vardı, Sinan arada oralarda da takılarak beni özgür bıraktı. Kulüpte çalışan ablalar Sinan’ı çok güzel bir şekilde tavlayıp aralarına aldılar. Biliyorum, artık pek çok yer bu konuda hassas davranıyor ama o sıcakta ve kalabalıkta, görevlilerin çocuklara karşı sabrı her zaman yüksek olamayabiliyor.

Fakat burada gerçekten herkesin büyük bir performans başarısı gösterdiğini söyleyebilirim. Hele benimkinin ‘Ama ben vişneli değil, çilekli dondurma demiştim’ şımarıklıklarına rağmen... Uyanık arkadaş, ‘E zaten bu çilekli’ demeyi bilmişti gülerek!!!

Otelde çocuklar için birkaç çeşit kaydıraklı havuz var. Benimki başta onlardan da tırstığı için beraber kaydık!!! Upuzun sahilde deniz muhabbetindeyse sorun çıkarmadı.

BU TATİLDEKİ KAVALYEM OĞLUM

Böyle tatillerde çocuklar kolay kolay annelerinden kopmuyor. Nefis çocuk aktivitelerine ve oyunlarına rağmen bizim yanımızda kalmayı tercih ediyorlar. Ancak yaşları büyüdükçe uzaklaşmaya başlıyorlar.

Gecelerimiz de gündüzlerimiz kadar güzel geçti. Zaten artık ‘Saat sekiz, hadi uykuya’ muhabbeti olmadığı için özgür bıraktım oğlanı. Baş başa yemekler yedik. Çok güzel bir çocuk lokantası vardı ama bana eşlik etmesi için iskele üzerindeki barbekü ve balık lokantalarında yedik. Sonrasında takıldık öyle... Bara uğradık, animasyonları seyrettik. Bir gece şezlonglara uzanıp yıldızlara bakarak sohbet bile ettik.

Ne aşk ama!!!

Ama ne yapayım, böyle güzel bir yerde tatil yaparken koca olmayınca çocukla idare edeceksiniz artık!!!

Plastik lazımlık devri bitti, artık çocukların özel banyoları var

Bugünkü çocuklar artık sadece odalarının kendilerine özel olmasıyla yetinmiyorlar, vakit geçirecekleri tüm mekanların onlara özel düzenlenmesini istiyorlar. Bu eğilimden son olarak nasibini alan mekanlar ise banyolar oldu. Evinde ikinci bir banyosu olan ebeveynler artık bunları çocuk banyosuna dönüştürüyor. Çocuğun hijyene bakışının artırılması, diş fırçalamadan çoğunlukla nefret edilen banyo faslının bir keyfe dönüşmesi için büyük bir kolaylık olduğu da kuşkusuz. Çünkü çocuklar onlara özel banyolarına keyifle giriyor.


Avrupa’da ve Amerika’da büyük bir pazar olan çocuk banyoları, son birkaç yıldır Türkiye’de de ilgi görüyor. Kirada oturanlar değil ama kendi evleri olan aileler, çocuk odalarını düzenlerken çocukları için özel banyo yapmaya dikkat ediyor. Bunun, banyo faslını bir ceza olarak gören birçok çocuğu temizliğe alıştırmak ve sevdirmek için iyi bir yöntem olduğu ise tartışılmaz gerçek.

Saint Louis University School of Medicine’den çocuk doktoru Ken Haller ise, çocukların artık plastik lazımlık yerine kendilerine uygun tuvaletleri tercih ettiğini söylüyor bir yazısında.

Çocuk banyosunun diğer banyolardan farkı ne derseniz: Her şeyden önce seramik ve fayanslar çeşit çeşit. Disney kahramanlarından tutun da, yapboz desenine, çiçek-böcek ve güneşten sempatik hayvan çizimlerine kadar pek çok çeşit bulmak mümkün. Onlara uygun banyo dolapları ve dekoratif boyalar da var. Klozetler ve lavabolar da çocukların boyuna göre özel olarak üretiliyor. Aksesuvarlar ise başlı başına bir çıldırma sebebi. Seçilen temaya uygun tuvalet kağıdı askısından, saç fırçasına kadar her şeyi bulmak mümkün.

Çocuk banyosu malzemesi ithal eden bir firma olan Adnanlar’ın ortaklarından İgal Bencuya özel banyoların bebekler için değil, daha büyük çocuklar için yapıldığını söylüyor: ‘Bebek odalarına banyo yapılmıyor. Küçük oldukları için gerekli değil. Çocuklar 5-6 yaşına geldikleri zaman banyoları da odaları gibi şekillenmeye başlıyor. Yeni yapılan evlerin çoğunda odaların kendi banyoları var. Bu düzen, çocukların da kendilerini ifade edebilecekleri bir dekorasyon anlayışları olmasına imkan veriyor.’

Vitra firması, kendi dünyaları olan çocukların kendi banyolarının da olması gerektiğini düşünerek ‘Junior Banyo’ temasını oluşturmuş. Çocuklarla bir araya gelerek, banyolarında görmek istedikleri kahramanları seramik karolarına yansıtmışlar. Tüm ürünler, çocukların boyuna uygun olarak tasarlanmış, sifon sistemleri çocukların rahatça kullanabileceği şekilde ayarlanmış. Ailelerin en çok tercih ettiği model ise ‘Frogs’ serisi. Bu seri, Vitra karo Seramik’in 6-12 yaş arası çocuklar arasında düzenlediği ‘Kurbağa Çocuk Deseni Yarışması’ sonuçlarından ortaya çıkmış. Çocuk banyolarında kullanılan aksesuvarlar da özel olarak seçiliyor. Örneğin Karınca mağazasında çocuk banyoları için çok eğlenceli parçalar var. Tuvalet kağıdı askısından timsahlı tıpalara, banyo süngerinden sabunluğa kadar...

UFAK TÜYOLAR

Lavaboyu ileride değiştirmeyi düşünmüyorsanız, çocuğunuzun şu anda uzak gelen musluğa ulaşması için alt sehpa gibi ekstra aksesuvarlardan yararlanabilirsiniz.

Son zamanlarda çocuk banyolarında renkli cam tezgahlar tercih ediliyor. Cam hijyenik bir malzeme olduğu için hem temizlik hem de dekoratif bir etki sağlanabiliyor.

Klozetin yanına kitap ya da dergilerin konabileceği küçük bir sehpa yerleştirebilirsiniz. Böylece çocuk tuvaletini yaparken sıkılmıyor, dergi veya kitap karıştırabiliyor.

Çocukların masalları yarışıyor

Can Çocuk, çocukların televizyon ve bilgisayarın sunduğu hazır dünya yüzünden körelen hayal dünyalarını harekete geçirecek bir masal yarışması düzenliyor. Yarışmaya katılacak çocukların yapması gereken tek şey, iç dünyalarının yaratıcılığından yola çıkarak yeni bir masal üretmeleri.

7-15 yaş arasındaki çocuklar, istedikleri uzunlukta yazacakları masalları ve ad-soyadı, doğum tarihi, masalın adı ve yazılış tarihi, açık ev adresi ve telefonu, okuduğu okulun adı ve iline ait bilgilerle birlikte 22 Eylül’e kadar Can Kitabevi posta adresine ya da cancocuk@cancocuk.com e-posta adresine gönderebilir. Sonuçlar 30 Eylül’de açıklanacak. Birinci olan yarışmacıya 20 kitap, ikinciye 15 kitap, üçüncüye ise 10 kitap hediye edilecek. Bilgi ve iletişim için: Can Kitabevi, Yeniçarşı Cad. No: 22, 34430 Galatasaray, İstanbul.

Tel: 0212 244 66 22.

ANNEMİN KÖŞESİ

Annemin yeni bir gözdesi var

Annemin hayatında yeni bir erkek var. Bu yeni erkek için çöpçatanlık yapan ise benim öz oğlum. Annem artık sıkı bir Action Man hastası! Evin bir odasının bir bölümünü tamamen onlara ayırmış durumda. Sözde Sinan seviyor!..

Bunda Action Man’in uzun boylu, yakışıklı, aktif, dinamik ve heyecanlı olması, kötülere karşı savaşması, hep kazanması gibi sıradan şeylerin etkisi var mıdır bilemem.

Ayrıca niçin Süpermen değil de bu genç adam! Ayrıca babamın hálá olaya müdahale etmemiş olmasını da çözemedim. Acaba o da yarın öbür gün Barbie de Barbie diye çıkar mı karşıma?
Yazarın Tüm Yazıları