Sandım ki üç oğlum var

Bir pazar günüydü. Oğlum heyecanlı bir şekilde misafirlerinin gelmesini bekliyordu.

Çünkü bir gece evvel köydeki sünnet düğününde onlarla çok eğlenmişti. Evet, köydeki düğüne gitmiş, keşkek, nohut pilav, düğün mantısı yedikten sonra, biz kadınlar okul bahçesindeki eğlenceye katılmıştık.

11 yaşındaki Kaan, 13 yaşındaki İsmail (ki kendisi aynı zamanda Sinan’ın kuzeni olur) ve Sinan için okul bahçesindeki takı takma ve oynama faslı ilginç gelmediğinden üçü el ele köyü dolaşmışlardı.

Şehirde olsan, bırakamazsın bir yere, ama köy tanıdık olunca bütün çocuklar gibi onlar da koşturup, oradan oraya dolanıp durdular bütün gece. Ben tek gözümle onları bekleme halinde olsam da, oğlanlara güvendiğim ve hayata çok da paranoyak yaklaşmak istemediğim için izin verdim.

Tabii dolaşma turları durmadı. Geceye doyamadıkları için ertesi gün bizim evde toplanmaya karar verildi. Geldiler, hemen azgınlıklar başladı. İstedikleri her şekilde oynayabileceklerini, bir şey kırıp dökmedikçe evin her tarafına girip çıkabileceklerini söyledim.

Pazar alışverişi yapılıp, bir taraftan erzak yerleştirme, bir taraftan sebze ayıklama, bir taraftan eve yemek pişirme arasında çocuklara öğle yemeği bile hazırladım. Bilin bakalım ne: Makarna, sosis! Ama hem haşlama hem kızartma sosis.

İçilen likit miktarı ise ciddi olarak dikkatimi çekti. Su dışında kola, ice tea, meyveli süt, kısacası dolapta ne kalmışsa tüketildi. Etraftan topladığım kutular beni ürküten miktarda idi. Afiyet olsun hepsine de, bunlar sonuçta çok da iyi şeyler değil. Ama çocuklar bir araya gelmişler, keyiflerini bozacak halim yok tabii.

BÜYÜK OYUNUN BÜYÜK DAĞINIKLIĞI

Oğlanlar izlenmeye değerdi. Her yaşın kaprisleri, arzuları, takıntıları da farklı oluyor. Kuzenini yeni tanıyan Sinan, Kaan’ı daha eskiden tanıdığı için bazen ikisi bir olup kuzene saldırdılar. Kaan, yaşıtı sayılan ve eski arkadaşı olduğu için İsmail’i sinir eden saldırılarda bulundu. Ne de olsa zayıf noktalarını biliyor. Bazen de iki büyük bir olup Sinan’ın oyuncağıyla oynamaya dalınca, bizimki bozulup, yukarı odasına kaçmayı denedi.

Oyunlarına, ilişkilerine karışmadım. Atışmaları da birbirlerine zarar verebilecek noktaya gelmedi, dolayısı ile müdahale etmeme gerek kalmadı. Arada bir birinin gelip, ‘Nora yenge ya! Şuna bir şey söylesene’ taleplerine, ‘Bir şey’ gibi abuk esprilerle ya da ‘Aaa, güzel güzel oynayın bakayım’ gibi klişelerle yanıt verdim.

Akşam dağılma vakti geldiğinde ise bizde kalmak isteyen çocuklar asık suratlarla evden ayrılırken ağlamaya başlayan Sinan’ı teselli etmek de bana düştü tabii.

O işin kolay kısmıydı. Zor kısmı evi toparlamaktı. Ama doğrusu çok zevk aldım bu toparlama işleminden. Kıyıda köşede kalmış oyuncaklar bile Sinan’ın odasından bahçeye inmişti. Alışmış olduğumdan farklı bir dağınıklık vardı evde. Mesela Sinan oyuncaklarını dağıttığı zaman belli bir oyuncağın parçaları birbiriyle yakın alanda olur. Bu sefer aynı oyuncağın bir parçasını salondan, bir parçasını bahçeden ve odadan topladım. Bu da büyük oyun tarzının bir parçası sanırım.

Onlar günlerini yaşarken bir ara üç oğlum olduğunu düşündüm. Sonra düşünmekten vazgeçtim!!!

Çok hareketli bir döneme hazır olun

Doğumdan bu yana çok şey öğrenen bebeğiniz oldukça hareketli olacağı bir döneme giriyor. Keşif döneminde onu biraz özgür bırakmanızda fayda var. Merakın yanında korku hissetme de bu dönemde başlar. Annesi hálá dünyanın merkezidir. Onu yakından tanıma çalışmalarına devam eder.

UYKU SAATİ YAKLAŞINCA OYNAMAYIN

Bebek her yönden gelişim göstermesine rağmen uyku düzeni sabit kalır. Bazıları gün sonunda yorgunluktan uyuyakalırken, bazılarını yorgunluk daha da hareketli yapar. Hatta kolayca uykuya geçemezler. Bu yüzden uyku saati yaklaştıkça temposunu yavaşlatmak için hareketli oyunlara bir sınır koyabilirsiniz.

SEYAHATTE KENDİNİ EVİNDE HİSSETSİN

Artık seyahat, hastalık gibi etkenler uyku düzenini etkileyebilecektir. Eğer bir yolculuğa çıkacaksanız sevdiği ve kendini evinde hissedeceği bazı objeleri ve oyuncakları mutlaka yanınıza alın.

AKŞAM BANYOLARI

Suda oynamaya bayılırlar. Sıcak günlerde de dolduracağınız küçük bir havuz ya da leğen oyalanmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca bebeği rahatlatmak için banyosunu uyku öncesine de alabilirsiniz.

YEMEĞİNİ ELLEMEYİ SEVER

Bebeğinizin tutma becerisi geliştikçe, elinde tutup yiyebileceği yiyecekleri tercih edebilir. Çünkü artık parmaklarından çok avuç içlerini kullanmaya başlamıştır ve kavraması gelişmiştir. Ama kaşık tutmak için erkendir. Kaşığı tutsa bile içindeki yemeği ağzına düzgün götüremez. Ayrıca sizin gibi mama sandalyesinin tezgahını temizlemeye kalkabilir; şaşırmayın.

İKİ ÖĞÜN ARASI BESLENME

Bebeğiniz farklı yemeklere ilgi göstermiyorsa zorlamayın, şu an için yemekten keyif alması yeterlidir. Bebeğiniz ilgisini kaybettiğinde ya da ağzındaki yemeği çıkarttığında doymuş demektir. Israr etmeyin. Öğün arası vereceğiniz yiyecekler hoşuna gider, yine de bunu alışkanlık haline gelebilecek sıklıkta yapmayın.

HAYIR’I ANLAR

Bebeğiniz bu ayda genelde yanındaki yetişkinlerin çıkardıkları sesleri taklit eder ve kendisine hayır dendiğini ses tonundan anlar. Bazı önemli ‘hayır’lara şimdiden başlayabilirsiniz.

MANTIĞI GELİŞMEYE BAŞLAR

Artık görmediği şeylerin de var olduğunu anlamaya başlar. Yere düşürdüğü nesneyi arar ve bir oyuncağın ucunu bile görse onu tanır. Bebeğiniz ayrıca bu dönemde neden sonuç ilişkisini de kavramaya başlar. Örneğin halının üstündeki oyuncağa ulaşıp ulaşamayacağını hisseder.

KİTAP SEVER

Farklı materyallerle hazırlanmış kitaplar çok ilgisini çeker. Hatta öğlen uykusunda bunları yanına koymanız ona oyalayıcı bir arkadaş vermeniz gibidir.

HECELEMEYE BAŞLAR

Şakadan anlar ve kendisi de şaka yapmaya çalışır. İstemediği bir şeyi yapmamak için de direnir. Bir nefeste birkaç ses çıkarabilir, ma, mu, da, di gibi heceleri söyler.

BEBEĞİNİZ 7 AYLIK

BU AY DİŞ ÇIKARMA AYI

Bebeğiniz daha önce veya sonra da diş çıkarmaya başlayabilir ama diş çıkmasıyla birlikte biraz sıkıntılı bir dönemin başladığı kabul edilir. Bazı doktorlar her tip huysuzluğun diş çıkarmaya bağlanmasına, ateş ve ishale neden olduğuna katılmasalar da anneler arasında bu çok inanılan bir durumdur. Kulakla oynamak tipik bir diş çıkarma belirtisidir. Birçok bebek de alt dudağını emer. Bazı bebeklerin diş çıkardığını fark bile etmeyebilirsiniz. Bazıları da zorlanır. Dişler ilk olarak alt çenede ortada iki tane çıkar. Doktorlara göre dişin arttırdığı ateş 38’i geçmez. Bazı çocuklarda ishal, bazılarında da tuvalete çıkma sayısında artış görülebilir. (Kıvam normaldir.) Yine de bu dönemde çocuğunuzda ekstra bir huzursuzluk varsa her şeyi dişe yormamanızı, doktorla irtibat halinde olmanızı öneririz.

ANNEMİN KÖŞESİ

Bu sefer resim konuşsun istiyorum. Annem bana yıllarca anlatmaya çalıştı. Ben de bütün kadınlara! Buyurun bakın resme bol bol... Bu türlerden çok gördüm ama hiç bu kadar çarpıcısını görmemiştim.
Yazarın Tüm Yazıları