Bu yazıyı yazıp yazmamayı önce düşündüm. Çünkü oğlumun özel hayatına giriyor.
O yüzden bilemedim. Artık okumayı da ufak ufak söktüğünden, her an yazılarımı okumaya kalkabilir zaten.
Neyse, bizim taaa "küçük okuldan" beri gözbebeğimiz olan bir kız arkadaşımız vardı. Hani, özel olanlarından... Ama onlar daha sonra İstanbul’dan taşındıkları için epey az görüşür olmuştuk.
Ardından yeni sınıfımızda yeni "özel" kız arkadaşlarımız da olmuştu ama bu hanımın yerini hep ayrı tutmuştu oğlum...
Yaklaşık birbuçuk seneden sonra İstanbul’a gelen güzel kızımızla hemen buluşmaya karar verdik. Biz anneler telefonda program yapıp, "her zamanki yerimizde" buluşma kararı aldık. İlk karşılaştığımız anda çocuklar biraz çekinik kaldı. Masanın iki ucuna oturup birbirlerini süzdüler. Neyse sonrasında havaya girildi ve muhabbet, oyunlar başladı. Sonra parka gittik, orada oynadılar. Hava soğuk olduğundan ve vaktimiz de olduğundan yakın olan bizim eve gitmeyi önerdim kahve içmek için. Böylece çocuklar odada oynar, biz de salonda iki çift laf edebilirdik.
Ne var ki hiç öyle olmadı...
Kızımız, Sinan’ın yeni düzenlediğimiz ve çok güzel bir maceracı erkek çocuk odası haline getirdiğimiz odasına girmeyi reddetti...
Sinan da çok bozuldu...
Oğlan odada, kız yanımızda dakikalar geçmeye başladı. Sonra Sinan beni çağırdı ve elindeki kağıdı arkadaşına vermemi istedi. Dayanamayıp okudum tabii. Ciddi bir sitem notu vardı. Notu ilettim ama yine de kızımızı odaya götüremedim.
OĞLANLARI KIZLARDAN KORUMAK GEREK!
Sonra Sinan yine bana seslenip müzik dinlemek istediğini söyledi ve yardım istedi. Onun için doldurduğum bir CD vardı. Bütün sevdiği şarkıları toplamıştım içine. Kargo’nun söylediği "Ayrılmam, sarılırım hayallere" dışında hepsi hızlı parçalardı.
Sinan CD’yi yerleştirirken ben de gitme zamanları gelen ana kızımızı geçirmeye başladım. Öpüştük, vedalaştık. O sırada içeriden bir ses yükseldi: "Ayrılmaaaaam, sarılırım hayallereeeeee..."
Kapıyı nasıl kapadım ve ağlayarak Sinan’a koştum size anlatamam! Tamam abarttım biliyorum ama oğlumu odasındaki koltukta oturup karşı duvara bakarken buldum.
Sinan’ın ilk aşk acısı karşısında o değil, ben ağlıyordum!
İşte kızlar daha bu yaşlardan itibaren bizim tatlı oğullarımızı üzüyorlar!!! Şaka bir yana, çocukları benim yaşlarımda olan bazı arkadaşlarım var. Onlar da oğullarının ne kadar eşlerinin etkileri altında olduklarından şikáyet ediyorlar. Hatta gerçekten bir sebep yokken torunlarını göstermeyenler, "senin ailenle görüşmem" diyenler bile var.
Erkekler gerçekten kadınların çok etkisi altında kalıyorlar. Ve bu durum küçük yaştan başlıyor. Dolayısı ile sanırım oğullarımızı kadınlara karşı daha güçlü yetiştirmemiz gerekiyor.
Benden söylemesi, kızlar çok daha uyanık...
Temizliği nasıl öğreteceksiniz
Çocuğunuzun bu yaşa gelene kadar en sevdiği şey, deneyler yoluyla oyunlar oynamak; etraftaki ve elinin altındaki hemen her şeyi yerlere atmak; o sırada oynadığı oyuncağı bir kenara bırakıp, yenisini bulup evin her yerini talan etmek için oda oda dolaşmaktı belki de... Banyo zamanları ise ayrı bir sorun. Kimisi hemen her gün koşa koşa banyoya giderken, kimi de sudan deli gibi kaçar, sonra da suya girince dışarı çıkmak bilmez. Tabii bir de küvetin içindeki suyun tamamını dışarı sıçratmadan bir türlü rahat etmeyen çocuklar var. Çocuğunuz iki-üç yaşlarında ise, iyi haberlerimiz var: Artık ev düzeni ve bireysel temizlik konusunda daha önemli bir rol sahibi olmaya hazır. Yani, "Ben kendim yapacağım!" noktasına gelmiş iki-üç yaşlarındaki çocuğunuza temizlik konusunda bazı temel eğitimleri vermenizin vakti geldi. Öğretmeye ne kadar erken başlarsanız, o kadar rahat edersiniz. Temizlik konusunda bütün iş, dört temel beceriyi öğretmekle başlıyor. Bunları becerdiniz mi, gerisi kolay.
á EL YIKAMA
Artık rol model olmayı bir kenara bırakın ve çocuğunuzun sabunu ellerine almasına izin verin. Lavabonun hemen altına küçük bir yükselti yerleştirin ki, çocuğunuz rahat bir şekilde ellerini sabunlamanın tadına varsın. İlk denemelerde titiz bir el yıkama işleminin sağlanamayacağından emin olabilirsiniz. Başlangıçta, ellerini ıslatmasını bile alkışladığınızdan emin olun. Küçük küçük yardımlarla, tüm elini temizlemesine, en azından ovuşturmasına yardımcı olun. İyi bir el yıkama işleminin ortalama 20 saniyeye ihtiyacı var. Yıkama işlemi sona erdikten sonra, havlu kullanma alışkanlığını edindirmeyi de unutmayın.
TÜYO: Süper kahramanların resimleriyle süslü sevimli sıvı sabunluklar işinizi kolaylaştırabilir. Bu süre içinde, çocuğunuzun kodlayarak öğrenmesine yardımcı olacak olan, neşeli bir şarkı mırıldanmayı da seçebilirsiniz.
á DİŞ FIRÇALAMA
Çocuğunuz beş-altı yaşına gelene kadar diş fırçalama işleminin tüm ince ayrıntılarını gerçekleştiremeyecek. Yine de örneğin daireler çizerek fırçalamak gibi temel hareketleri öğretebilirsiniz. Öncelikle diş fırçasının çocuğunuzun yaşına uygun olduğundan emin olun. Fırçanın küçük bir başlığı, yumuşak fırçaları ve eliyle tutacağı alanın biraz geniş olması gerekiyor. Fındık büyüklüğünde bir miktar diş macunu da çocuğunuzun minik dişlerini temizlemek için yeterli. Dişlerini kendi başına fırçalama konusunda ısrarcı davranırsa izin verin ancak dişlerinin tam olarak temizlenebilmesi için, son işlemleri siz yapın.
TÜYO: Diş fırçalama seanslarını oyun haline getirebilirsiniz. Ağzını kocaman, bir aslan gibi açmasını isteyin ve küçük aslanınız kükrerken, daireler çizerek yaklaşık bir dakika boyunca dişlerini siz fırçalayın. Çocuklar için hazırlanan rengárenk paketli ve tatlı diş macunları ve en sevdiği kahramanlarla süslü diş fırçaları, diş fırçalama seanslarının uzamasına yardımcı olacak.
á BANYO YAPMA
Çocuğunuza banyoyu sevdirmek için yapabileceğiniz sayısız şey var. Banyo zamanını oyun olarak görenler için önerimiz, ilk birkaç dakikayı temizlenmeye ayırmak ve sonrasında çocuğunuzun bir süre oyun oynamasına izin vermeniz.
Diğer durum için ise, yani banyodan hoşlanmayan çocuklar için biraz daha yaratıcı olmaya ihtiyacınız var. Bu durumda deminkinin tam tersi bir uygulama sırası benimsemelisiniz. Küvetin içini envai çeşit oyuncakla doldurun ve oyun oynamasını teşvik edin. Keyif almaya başladıkça, bir yandan temizliğin önemi üzerine nutuk çekerken, diğer yandan çocuğunuzu ona hissettirmeden temizlemeye başlayabilirsiniz.
İki-üç yaşlarındaki çocuğunuz tüm bedenini temizlemeyi kendi başına başaramayacak kadar küçük olsa da, bazı banyo rutinlerini öğretebilirsiniz. Örneğin kulaklarının arkasını yıkamayı ve dizlerini, bacaklarını hatta gövdesini liflemeyi başarabilir.
TÜYO: Banyo sefalarına, çocuğunuza özel lifler ya da renkli banyo süngerlerinin eşlik ettiğinden emin olun. Sevdiği çizgi film kahramanlarının, onu temizliyor olmasından keyif alacak.
POPO SİLME
Çocuğunuz dört-beş yaşlarına gelene kadar büyük olasılıkla poposunu kendi başına temizleyemeyecek. Ama bu yaşlarda nasıl bir teknikle bu işlemi gerçekleştirebileceğini gösterebilirsiniz. Tuvalet alışkanlığını ilk kazandırdığınız zamanlarda, bir görevle daha baş etmede zorlanacağından, poposunu sizin silmeniz gerek. Yumuşak bir tuvalet káğıdı ile poposunu temizlerken, "önden arkaya doğru" vurgusunu yapmanız ve bir yandan silerken diğer yandan bunu sesli söylemeniz, onun öğrenmesini kolaylaştırır. "Önden arkaya", özellikle kız çocuğunuz varsa, idrar yollarının enfeksiyon kapmasını önlemek için, hayatı boyunca ona yardımcı olacak bir bilgi. Çişini yaptıktan sonra da aynı şekilde önden arkaya doğru temizlemesi gerektiğini öğretmeniz önemli.
Çocuğunuza tuvaletteki işi bittikten sonra sifon çekmeyi, el yıkamayı ve ışığı kapatmayı söylemeyi unutmayın!
TÜYO: Popo silme için piyasada satılan ve alt değiştirirken kullandığımız ıslak bezleri de kullanabilirsiniz. Ama bunların kesinlikle tuvalete atılmaması gerektiğini de öğretmeyi ihmal etmeyin!
ANNEM GİBİ YAPIYORUM!
DİŞLERİNİZİ BİRLİKTE FIRÇALAYIN Dişlerinizi fırçalarken, onu yanınıza almayı unutmayın. Fırçalama bittikten sonra aynanın karşısında dişlerinizin nasıl da parladığını birlikte izleyin.
UMUMİ TUVALETLERDE Tuvalet kağıdı kullanmadan ve sifonu çekmeden tuvaletten kesinlikle çıkmayın. Her ikiniz de ellerinizi iyice yıkamadan oradan ayrılmayın. Ne kadar pis olursa olsun, suyun ve sabunun hijyen sağlayacağından emin olun.
SAÇLARINIZI ÇOCUĞUNUZUN YANINDA TARAYIN Böylelikle, saçlarınızın tarandıktan sonra, daha da güzelve temiz göründüğüne bizzat şahit olacak ve ilerleyen yıllarda defalarcahatırlatmanıza gerek kalmadan, kendi başına saçlarını tarama alışkanlığı kazanacak.
EL YIKAMA MESELESİNİ ABARTIN Ellerinizi yıkayacağınız her anda, bundan çocuğunuzun da haberdar olduğuna emin olun. "Sana yiyecek bir şeylerhazırlamadan önce ellerimi yıkamam gerekiyor. Şimdi ellerimi yıkamaya gidiyorum" şeklinde anonslar yapmaktan çekinmeyin.