İhtiyaçları karşılayan değil, hayalleri gerçekleştiren dernek
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bir Dilek Tut Derneği ile ilgili ilk haberi gazetede gördüğüm zaman, gerçekten değişik ve farklı bir şey yapıldığına inanarak size bu kuruluş hakkında ufak bir haber vermiştim.
Daha sonra çıkan haberler doğrultusunda, mesela bir günlüğüne pilot olup uçak kullanmak isteyen çocuğun bu hayalini gerçekleştirdiklerini görünce ilgim daha da arttı, onlarla irtibata geçtim. Akbank’ın ana sponsoru olduğu derneğin başkanı Carole Hakko ile buluştuk, bana sistemin nasıl işlediğini anlattı. Şimdi ben de size anlatmak istiyorum çünkü eminim ki aranızdan onlara yardımcı olmak isteyenler çıkacak.
Bu dernek, yaşam mücadelesi veren 3-18 yaş arası çocukların bir hayalini gerçekleştiriyor. Bu hayaller genellikle maddi şeyler: Oda, bilgisayar gibi. Sahip olmak üzerine yani. Oysa dernektekiler ihtiyaçları değil, daha çok hayalleri gerçekleştirmek istiyorlar. Almak yerine, "olmak, gitmek veya tanışmak" eylemlerini gerçekleştirmek onlar için daha önemli. Mesela bir ünlü ile tanışmak: Beyazıt Öztürk, futbolcu Tuncay Şanlı ve İsmail YK, derneğe gerçekten yardımcı olan ve hiç kapris yapmadan çocuklarla bir araya gelenler arasında.
Dernek, nakit para ve tıbbi yardım dışında çocukların her türlü isteğini gerçekleştiriyor. Bunun için de ciddi bir çalışma zinciri kurmuşlar. O yüzden gönüllülere ihtiyaçları var. Hem ofis işleri için hem de çocuklarla yapılacak çalışmalar için... Gönüllüler önce eğitimden geçiyor, onlara dilek gerçekleştirme sistemi anlatılıyor. "Çünkü onlar yaşayan ve umut dolu çocuklar ve bunu güçlendirmek için buradasınız." Derneğin destekçisi olan birçok firma da var. Mesela bir oda yapılacağında Çilek devreye giriyor veya oyuncak konusunda ToysRus. Conrad ve Ceylan otelleri, Fuji Film, Linx Marketing ve Ogilvy reklam ajansı da derneğin gönüllü yardımcılarından.
Gönüllüler her çarşamba toplanıp, gerçekleştirilecek dilekleri belirliyorlar ve çalışmaya başlıyorlar. Buluşmamızda bizimle beraber olan genç gönüllülerden Tuğçe ve Furkan, bana dileği gerçekleştirilecek çocuğun evine gittiklerinde neler yaşadıklarını bile anlattı. Ben de size anlatayım biraz.
AİLENİN DEĞİL ÇOCUĞUN İSTEĞİ!
Önce doktoru ile konuşup çocuğun durumu hakkında bilgi alıyorlar. Sonra çocuğun evine gidiyorlar. Onunla uzun uzun konuşuyorlar. Gerçekten dileğini onun ağzından duymak istiyorlar. Bunun için de bazen epey uğraşmak gerekebiliyor. Bazen ailelerin etkisi ile "yatak istiyorum" diyen bir çocuğun aslında akülü araba istediği çıkıyor ortaya. Dernek için belirleyici olan, çocuğun ağzından çıkan. Sonra da ekip olarak başlıyorlar çalışmaya.
Ben daha dinlerken ağlayan biriyim. Onların bu organizasyonları başarı ve metanetle sürdürmelerinin hiç kolay olmadığını biliyorum. Üstelik bu tip bir çalışma Türkiye’de ilk defa yapılıyor. Ama yapılması çok önemli. Çünkü yoğun ve ağır bir tedavi gören bu çocukların morale, desteğe, güce, hatta uçmaya ihtiyaçları var. Ve bu dernek de onları uçuruyor! "Herhalde önemli bir insanım çünkü benim dileğim gerçekleşti" diye düşünüyorlar. Ve bence bunu hak ediyorlar.
Derneğin maddi kaynaklara, yani bizim deyimimizle paraya da ihtiyacı var. Bunun için pelüş ayılar ve tişörtler satıyorlar. Mezzaluna ile Sunset lokantalarının ve Hakan Köse Kuaför’ün masalarının üstlerinde bulunan "Hayali Gerçekleştirin" pusulaları sayesinde bağış yapabiliyorsunuz. Veya Patchi mağazasının Sevgililer Günü için dernek adına özel olarak hazırladığı çikolatalardan alarak katkıda bulunuyorsunuz. Derneğin web sitesinden bağış yapabildiğiniz gibi telefonla da oluyor. (0212 211 62 25)
Derneğin www.birdilektut.org sitesine girip orada dilekleri gerçekleştirilen çocukların bilgilerine ya da gerçekleşmeyi bekleyen dileklere ulaşabilirsiniz. Belki sonra gaza gelip gönüllü bile olursunuz! Gönüllü olmak öyle çok yorucu da değil. Haftada bir yapılan toplantılara mümkün olduğunca katılabilirsiniz. Sonrasında da istediğiniz aşamada görevinizi alırsınız. Belki çocuk ziyaretleri, belki ihtiyacın alışverişi...
Annelerin k busu ROTA VİRÜSÜ
Şu sıralar karşılaştığınız annelerin çoğu aynı şeyden şikayetçidir: Su gibi ishal olan ve midelerinde fıskıye varmışçasına istifrağ eden çocuklar... Kısaca, rota virüsünden mustarip çocuklar... Rota virüsü pek çok annenin tanışmak zorunda olduğu ve korktuğu bir hastalık. Üstelik görülme sıklığı kış aylarında artıyor. Bu noktada iyi bir haberimiz var: Sonucu ölümcül olabilen hastalıklara sebep olan rota virüsüne karşı bir aşı geliştirildi. Aşı, bebeklerin hayatının ilk evrelerinden itibaren koruma sağlıyor ve uyumluluğu artırıyor. Ayrıca, doktor ziyaretlerini ve buna bağlı masrafları da azaltıyor. Ama önce virüsü tanıyalım.
YENİ DOĞANLAR ŞANSLI
Rota virüsü ince bağırsağa yerleşir ve orada çoğalarak rahatsızlıklara neden olur. Mutlaka şiddetli ishal ve kusma görülür. Her yaşta insan rota virüsü enfeksiyonuna duyarlıdır ancak bebek ve çocuklarda çok daha sık rastlanır. Bu durumda bebeğin yemek yemesi bile pek mümkün olmayacağı gibi yediğini de çıkarır. Yeni doğanlar, annelerinin sütünden geçen antikorlar sayesinde daha şanslı. Bu yüzden roto virüsü yeni doğanlarda nadiren görülüyor.
EN ÇOK KIŞIN GÖRÜLÜYOR
Hastalığın görüldüğü mevsimler ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Türkiye gibi ılıman iklimli gelişmiş ülkelerde daha çok kış mevsiminde ortaya çıkıyor ve vakalar genellikle kasım - nisan ayları arasında sıklaşıyor.
ÇOK BULAŞICI
Rota virüsü son derece bulaşıcı. Birçok kişi ishal olmadan da bu virüsü bulaştırabilir. Ellerde saatlerce, katı yüzeylerde günlerce canlı kalabilir. Rrota virüsü insandan insana, hastalık bulaşmış su ve yiyeceklerin tüketilmesiyle ya da hastalık bulaşmış yüzeylere temas yoluyla bulaşıyor. Özellikle hastanelerdeki pediatri koğuşu, yuva, kreş ve ev gibi kapalı ortamlarda bulaşma ihtimali çok yüksek.
BELİRTİLERİ NELER
Rota virüsünde en önemli belirtiler kusma ve sulu ishal. Bazı durumlarda ateş ve karın ağrısı da olabilir. İshal öyle yoğun olabilir ki, çok kısa bir sürede vücutta aşırı su kaybına sebep olabilir. Aşırı su kaybının belirtileri arasında susama, sinirlilik hali, huzursuzluk, uyuşukluk, çökmüş gözler, kuru ağız ve idrara çıkmada azalma dikkat çeker. Bunları da bir anne olarak bilmek, hastalık sırasında tehlikeli bir duruma karşı tetikte olmanızı sağlar. Güçlü bağışıklık sistemleri olan ve yeterli beslenen çocuklarda ateş ve kusma iki-üç gün içinde geçer ancak ishal dokuz güne kadar devam edebilir. Rota virüsü ile ilk tanışma, genellikle en şiddetli geçirilenidir. Daha sonra tekrarlayan enfeksiyonlar daha hafif geçer.
AĞIR VAKALARDAHASTANEYE GİDİN
Tedavinin temeli, kaybedilen sıvının yerine konulması için bol sıvı almakla başlar. Evde yapılan tedavinin sonucunda hızla iyileşme görülebilir. Bebeklerde ya da küçük yaşta çocuklarda orta derecede ya da yüksek derecede sıvı kaybı olursa, vücuttaki elektrolit dengesinin normal seviyeye getirilmesi için hastanede rehidrasyon tedavisi görmek zorunda kalabilirler. Rota virüsü enfeksiyonlarında antibiyotikler işe yaramaz. Önemli olan yeterli sıvı almak.
Bebeğiniz anne sütü ile besleniyorsa aynı şekilde beslemeye devam etmelisiniz. İshalin şiddetine göre doktor tavsiyesi ile şeker-tuz solüsyonları verebilirsiniz. Normal beslenen çocuklarda az yağlı ishal diyeti uygulanabilir. Çocuğun yaşı uygun ise yoğurt, patates, muz ve pirinç lapası yiyebilirler. Azar azar ve sık beslenme, gıdaların bağırsaktaki emilimini artırır.
NASIL KORUNACAKSINIZ
En önemli korunma yöntemleri; ellerin sık sık yıkanması, özellikle yuvalarda genel temizliğe dikkat edilmesi ve hasta çocukların diğer çocuklar ile temas etmelerini engellemek.
AŞI HAKKINDA SON GELİŞMELER
Aşının temeli geçmişte gerçekleştirilmiş birçok çalışmaya dayanıyor. Rota virüsü ile doğal olarak enfekte olmanın, tekrar enfekte olunduğunda hastalığın daha hafif geçirilmesine ve ishal vakalarının sıklığının azalmasına yardımcı olduğu görüldü. İki kez enfeksiyon geçiren çocukların hastalığa karşı bağışıklık geliştirdiği, üstelik çoğunun rota virüsü ile bağlantılı herhangi bir hastalığa karşı da korunduğu belirlendi. Aşı, ağızdan iki doz şeklinde uygulanıyor.
ROTA VİRÜSÜ NEDİR?
Rota virüsünü küçük çocuklarda aşırı su kaybı ve buna bağlı olarak hastaneye yatırılmalara yol açan şiddetli ishalin en yaygın sebebi olarak özetleyebiliriz.
Virüs, bir sene içinde dünya çapında evde tedavi edilebilen 11 milyon enfeksiyona, 25 milyon poliklinik ziyaretine, iki milyon hastane yatışına ve 500 bin ölüme neden oluyor.
Dünyanın pek çok ülkesinde, hemen hemen bütün çocuklar ırk ve sosyo-ekonomik durum ayrımı olmaksızın hayatlarının ilk beş yılında en az bir kez rota vakası yaşayabiliyor. Ciddi ishal ve su kaybı çocuğun hayatının üçüncü ila 36. ayı arasında gelişir.
Gelişmiş ülkelerde ölüm ihtimali az ama üçüncü dünya ülkelerinde vegelişen ülkelerde çok daha fazla ölüme rastlanıyor.