Bayram için Akçay'a dinlenmeye gelmek ve İstanbul'un üzücü ortamından biraz olsun uzaklaşmak iyi geldi.
Üstelik evdeki televizyon antenini değiştirerek, seyir alanımı üç kanaldan 40'a çıkarmış durumdayım. Her akşam paso televizyon seyrediyorum. Yurdum insanlı yarışmalar çok hoşuma gidiyor. Geçen hafta kızımızı evlendirdik, şimdi de heyecanla pop starımızı bekliyorum.
Arada da magazin programları falan... Bu programlar vasıtasıyla yeni 'Hababam Sınıfı'nın çekildiğini öğrendim.
Hiçbir zaman fazla duygusal, geçmişine çok bağlı, alaturka biri olmamama rağmen, çocukluğumda da, sonraları da tat aldığım filmlerin başında bu sınıfın maceraları gelir. Filmin tekrar çekiliyor olması bana hiç heyecan vermedi. Ekip ne kadar iyi olursa olsun, o sınıf mezun oldu artık. Yenisini çekeceklerine eskilerini toparlayıp bir set háline getirip satsalardı daha memnun olurdum. Neyse, bu beni geçmişimden oğluma neler devredeceğim sorusuna taşıdı. Mesela bu filmleri, ona pas etmek isterdim. Bunlar onun da ileride tadını çıkarabileceği şeyler. Hatırat olarak değil sadece...
Mesela resim albümlerim var. Ama çok var. Hepsini değil ama içlerinden seçeceğim bazılarını benden sonra da saklamasını isterim. Annesinin geçirdiği değişime bakarak, insanların her zaman her durumda kendisini değiştirebileceğinin anlaması için...
Ama asla yıllardır tuttuğum ajandaları ona iletmeyi düşünmüyorum. Fazla gelebilir!
Sonra bazı müzik CD'lerini de tutmalı. İleride az bulunacak bazı CD'lere sahibiz neyse ki... Ayrıca benim sevdiğim bazı müzikleri o da sevecek belli ki. Eli devamlı 'Nick Cave and the Bad Seeds'e gidiyor. Anasının oğlu işte... Mühim emanetler arasında 4-5 tane önemli kitap da var.
Ay tabii ki, dürüstlüğüm, çalışkanlığım, eğlence ve espri anlayışım da bu listenin içinde!
Sonra tanıdığım birkaç insan var ki yetişebildikleri kadarıyla oğlumun da hayatında olmalı...
Mor kalemlerim ona bir şey kazandırmaz ama deri montum (üniseks bir model) ona bir tarz verebilir.
Ya, başka bir şey gelmiyor aklıma...
Bu kadar mı benim karakterimi etkileyen ve oğlumu da etkilemesine izin verebileceğim dünyevi maddeler?
Aklıma bir şey gelmiyor; sanırım bu kadar... Zaten bana heyecan veren bu şeylerin oğluma ne kadar anlamlı geleceği de ayrı bir konu. Bazen hevesle ona bir şeyler gösteriyor ve zevkimi benimle paylaşmasını istiyorum ama o hiç oralı olmuyor. Kursağımda bırakıyor her şeyi...
Ben, kendi yapamadıklarını, çocuğunun yapmasını bekleyenlerden olmayı da düşünmüyorum. Yaptıklarımı yapmasını tercih ederim. (En azından takibi benim için daha kolay olur!)
Bebekler için özel VCD seti
6-36 ay arası bebekler için hazırlanan ve ancak yurt dışından elde edilebilen Baby Genious, Baby Mozart gibi DVD'ler, pek çok annenin sahip olmayı istediği şeylerdendi. Hatta çocukları büyüyenler, yeni doğuran arkadaşlarına bunları devrederdi. Yurt dışına çıkan tanıdıklara siparişler verilirdi. Ama artık tamamen Türk yapımı bir VCD seti var.
Dahi Bebek VCD'leri, çocukların gelişiminde olumlu etkiler sağlıyor. Onların zihinsel gelişimine katkıda bulunup, televizyon karşısında geçirilen sürenin kontrol altına alınmasını sağlıyor.
İnsan beyninin sağ tarafı yaratıcılık yetilerini, sol tarafıysa mantık yetilerini yönetiyor. Dahi Bebek seti, Mantık ve Yaratıcılık başlıkları altında, 15'er dakikalık ikişer setten oluşuyor. Toplam dört CD, yani bir saat. Yaşı küçük bebeklerin ve yeni başlayanların, kayıtların tümünü birden seyretmemesi gerekiyor.
3-5 dakika ile sınırlandırmanız gereken bu seyirler içinde bebeklerin dünyasında yer alan sesler, renkler, basit mekanizmalar, bebek yüzleri, leke desenleri, kafiyeler, yabancı dil, geometrik formlar, parça-bütün çeşitleri, harfler, sayılar, kontraslar gibi çeşitli uyarıcılar, Mozart, Beethoven, Verdi besteleri eşliğinde gösteriliyor. Uzmanların hazırladığı bu görüntülerde gerçek dışı yaratıklara, hayali kahramanlara yer verilmiyor.
28 aylık bir kız çocuğu annesi olan Zeynep Ak, çocuğuyla beraber ekran karşısına geçtiğini ve kızının ilk günden beri bu görüntülere çok ilgi duyduğunu anlatıyor: ‘Aslı, pek televizyon seyreden bir çocuk değildi ama bunları çok sevdi. Her gün bir tane seyrediyoruz.’
Dahi Bebek'in seslendirmelerini yapan NTV Haber Spikeri Ceren Kurt, Türkiye'de çocukların zeka gelişimi ile ilgili, hem de alanında ilk olan bir projede yer aldığı için heyecan duyduğunu söylüyor: ‘VCD'lerden elde edilen gelirin belli bir miktarının Çocuk Esirgeme Kurumu'na bırakılması da beni etkileyen noktalardan biri. Ayrıca oğlum Alaz'la birlikte bu çalışmadan çok zevk aldık.’
Dahi Bebek seti alanların çocukları, Diky Club üyeliğiyle birlikte ‘Madicall’ üyeliği de kazanıyor. Böylece 24 saat boyunca telefonla hekimlere ulaşmak, tıbbi danışmanlık almak mümkün oluyor. Ayrıca anlaşmalı sağlık kuruluşlarından indirim alınabiliyor, çocuğun aşı ve dönemsel tedavileri hatırlatılıyor.
www.dahibebek.com veya (0216) 414 00 92
ANNEMİN KÖŞESİ
Annemle bayramlık muhabbetimiz
Bayramlara karşı hislerimiz ve tutumlarımız ailelerimizden mi kaynaklanıyor acaba...
Mesela annem bayramlarda pek havaya girmek istemez. Ben de öyle...
Eskiden bayramlarda İstanbul'u pek terk etmezlerdi. Ben evlendikten sonra başladım doğrusu. (Ve işin hoş tarafı annemleri de kendime benzettim. Şimdi onlar kocama ve ailesine bayram tebriğine geliyorlar.)
Bayram psikolojisini pek sevmesek de ikimiz de bayram şekerlerini, baklavalarını ve yemeklerini severiz.
Bayramlarda yapılması gereken rutinler ikimizi de biraz sıkar. Onun iyi olduğu bölümlerde ben zayıfım, benim iyi olduklarımda o zayıf nedense... Böylece birbirimizi dengeliyoruz.
Gerçi o bana bayram görgüsünü kazandırmaya çalışmıştır ama bendeki inat anca kırıldı...