Hatırlıyorum da bir ara Sinan aylar boyunca elinde renkli bir oyuncak tırtılla geçirmişti günlerini...
Bir de babasının aldığı, müzik çalan ve renkli ışıklar saçan kaplumbağası vardı. Bu iki oyuncak ile mama sandalyesinde kaşık kaşık yemek yedi, yatakta oynadı, yerde sürükledi, koltukta müzik dinledi.
Şimdi ise inanılmaz bir hızla tüketiyoruz oyunları ve oyuncakları. Okuma yazma bilmediği halde piyasaya çıkan bütün çocuk dergilerini alıyoruz. İçindeki oyuncaklar için tabii! Bir de onlar çabucak kırılarak sinir krizlerine de sebep oluyor üstelik. Ne var ki bir yazılı medya elemanı olarak dergi okumaya alışması için hayır demiyorum dergi taleplerine. Saklıyorum da hepsini. İleride okur! Arada bulmacalar falan var da onları çözüyoruz neyse ki!
Oyun ve oyuncak işini nasıl kontrol etmemiz gerekiyor acaba? Sanırım öncelikle büyükler olarak heveslensek bile yaşının uymadığı bazı şeylere erkenden başlamamak lazım. Dört yaşında yedi yaş oyunu almamak lazım mesela. Bazen de onlar hevesleniyor deli gibi. Mesela yazın bir arkadaşına babaannesi Nintendo Gameboy aldı. Anneleri pek istemiyordu ama alındı. Yazın sonuna doğru da benim oğluma benim halam hediye etti bir tane. İçinde iki oyun var. Ben, oğlanın bununla kafayı yiyeceğini sanıp, "Bak oğlum, günde şu kadar kere şu kadar saatten, şu kadar oynayabilirsin" gibi lüzumsuz muhabbetlere girdim. Ne var ki aradan aylar geçti ve oyun çekmecede duruyor. İlk haftalarda biraz oynandı sonra unutuldu.
Bu çok normal çünkü daha yaşları uygun değil. Daha doğrusu içindeki oyunlar onların yaşlarına uygun değil, çünkü artık üç yaş çocuğu için bile parmakla balon patlatma oyunu var.
Daha çok 8-10 yaş çocuklarında görüyorum bu tip el oyunlarını. Anneler çocuklarının deli gibi bunları oynamalarından şikayetçi tabii. Mesela lokantada ya da misafirlikte bazı çocukların bu oyunları elinden düşürmediklerinden yakınıyorlar.
Ben de onlara soruyorum. Masada ya da misafirlikte kimler vardı? Kendi arkadaşları. Çocuk kaç taneydi veya o çocuğun dengi var mıydı? Yok. Peki, bu çocuğun koca yemek sofrasında sizle politika ya da geyik muhabbeti mi etmesini bekliyorsunuz? Tabii ki o da tek başına bununla oyalanacak. Hem itiraf etmek lazım ki bize bulaşmadan bu şekilde sessizce oyalanmaları da çoğu zaman işimize geliyor.
Biz anne ve babalar da işimize geldiği şekilde bayılıyoruz konuları saptırmaya canım.
GAMEBOY DÜNYASINA GİRİŞ
Kaçarı olmayanlar için Gameboy konusunda biraz kılavuzluk yapayım. Aksiyon, macera, role-playing (bir karaktere bürünme) ve strateji oyunları için okuma yazma bilmeleri gerek. Dolayısı ile bunlar küçük çocuklar için pek uygun değil. Onlara yarış, spor veya zeka oyunları uygun. Bu tip oyunlar çocuğun yeteneğini artırmasına yardımcı da oluyor. Veya diğer bölümlerden bazılarını sizinle beraber oynayabilir.
Çocuğunuz karışık cümleleri okuyamıyorsa, strateji ve macera oyunlarından uzak durmak isteyebilirsiniz. Bu oyunlar bol yazı içerir ve karakterler oyuncu ile sohbet eder. Bu yazı ve sohbetler oyunun konu ve çözümü hakkında bilgi verdiği için okuduklarını rahatça anlayamayan çocuklar oyunu oynamakta zorluk çekebilir. O zaman da benim oğlan gibi "Beceremiyoruuuummmm" diye böğürüp ağlayabilirler. Sonuçta da ya siz çıldıracaksınız, ya da o oyunu duvara çakacak!!!
Beceremediklerinde oluşan gerginlik yüzünden tekrar oyuna başlamaları daha zor. O yüzden becerebileceği oyunlarla başlamalısınız. Büyük çocuklar zaten artık ne istediklerini bilir durumdalar.
Velhasıl efendim, televizyon gibi bu oyunlardan da kaçarımız yok. O yüzden onlarla doğru oynamayı öğrenmek ve öğretmek zorundayız. (Zaten babaların da bunlara epey düşkün olduğunu çok içerden biliyorum!)
Ayrıca ben de öğrenmek zorundayım çünkü yapamadım mı oğlum bana kızıyoooo...
Her şeyi bildiğini iddia eden ve kafa tutan bir çocuğa hazır olun
Beş yaş, çocukların karakter ve fiziksel gelişimlerinin hızlandığı ve kalıcı alışkanlıkların edinildiği dönem. Örneğin, sağ-sol el tercihi bu yaşta belli olur. Ayrıca bağımsızlıktan çok hoşlandıkları ve kendilerini yeterince büyük gördükleri için size kafa tutmaya da başlarlar. İlginç bir özgüvenleri vardır. Her şeyi bilir ve yaparlar. Daha doğrusu öyle sanırlar. Onlara sınır koymaya kalktığınızda da dik başlılıkları ortaya çıkar.
DİŞLER DEĞİŞİYOR: Beş yaşından itibaren çocuğunuzun dişleri değişmeye başlayabilir. Süt dişleri düşer ve yenileri çıkar. Bu değişim normal olarak alt ortadaki dişle başlar. Bu arada görüntüsünden rahatsız olabilir. Bu gelişimin sebebini açıklarsanız rahatlarlar.
SOLAK MI OLACAK?: Bu yaşlarda çocuğunuzun gelişimi çok hızlı ilerler. Sağ veya sol el tercihi kesinlik kazanır.
HER ŞEY OYUN: Oyun onlar için bir yaşam biçimi ve çok önemli. Günlük yaşamda karşılaştığı olayları bile kendi kendine oyun haline getirebilirler. Gerçekle hayal dünyasını ayırt edebildikleri için hayal güçlerini daha fazla kullanmaya başlarlar. Hareketli oyunlardan hoşlanır ve müthiş bir performans sergiler. Ayrıntılı oyunlar hoşlarına gider. Sesli ve ritimli çalgılarla oynamak ona çok zevk verir. Sizin de yardım ederek yapabileceğiniz lego ve maketlerden çok hoşlanırlar.
KENDİ BECERSİN: Bu dönemde bazı ihtiyaçlarını tek başına gidermesi için onu teşvik etmelisiniz. Mesela banyo yapabilir, giyinip soyunabilir. Yine de özellikle banyo faslında kontrolünüz altında olmasını öneririz.
ÇEKİNGENLİK DÖNEMİ: Beş yaşındaki çocuklar kendilerini kelimeler ile rahatlıkla ifade edebilirler ama bu sefer çekingenlik ortaya çıkmaya başlayabilir.
BİR BARIŞIK, BİR KÜS: Bu dönemde arkadaşlıkları güçlenmeye başlar. Bazılarıyla yakınlaşır ve daha iyi arkadaş olurlar. Onlarla sık sık kavga da edebilirler. Barışmaları çabuk olur. Bu yaştaki arkadaşlık ilişkilerine ispiyonlama da dahil. Bir oyuncak kırıldığında ya da oda dağınıklığında hiç tereddüt etmeden "Ben yapmadım, o yaptı" muhabbetine girerler. Bu durumda en doğrusu ortak oyun zamanları içinde gerçekleşen her durumdan bütün çocukları sorumlu tutmaktır.
KURALLAR GÜVEN VERİR: İlginçtir ama kuralları severler. Onlara uyum da göstermeye meyillidirler. Kuralları doğru uygulama sonrasında ödül almak onları çok olumlu etkiler. Büyüklerin gözüne girmek, onlar tarafından takdir görmek bu dönem çok önemli. Çünkü bu kurallar sayesinde kendilerini güvende hissedebilecekleri bir ortam içinde bulurlar. Okulda yapılan grup çalışmaları ve proje aktiviteleri de böyle bir güven duygusu verir çocuklara.
BİRLİKTE TAKILIN: Bu yaşta aile aktiviteleri ile de ilgilidirler. Onlarla beraber bir şeyler yapmaktan çok zevk alırlar. Dolayısı ile anne ya da babanın bazı işleri onlarla beraber yapması, hatta her gün mutlaka kısa bir süre olsa da beraber oynamaları çocuğun gelişimi için çok önemlidir.
EV ADRESİNİ VE TELEFONU ÖĞRENEBİLİR: Rakamların çoğunu bilir ve sayma tekniğini kavramıştır. Harfleri de tanımaya başlar. Bu yaşta okuma yazmayı söken çocuklar var ama açıkçası bu öğretmenler tarafından önerilen bir durum değil. Kelime haznelerinde yaklaşık 2 bin 500 kelime birikmiştir bile. Temel renkleri de bilirler. Sağ-sol kavramını anlarlar. Bu zamanda çocuğunuza evinizin adresini ve telefonları ezberletebilirsiniz.
ANSİKLOPEDİLERİ ORTAYA ÇIKARIN: Bu dönemde gerçeklere merakları artar. İlginç ama mantıklı sorular yöneltir ve bunların doğru cevaplarını duymak isterler. Bu durumda evinizde ansiklopedi bulundurmanız iyi olur. Unuttuğunuz okul bilgilerine bile ihtiyacınız olabilir.
PARAYI ANLARLAR: Para kavramını da anlamaya başlar. Ama az para, çok para nedir, henüz onu kavrayamazlar. Boyutu büyük olan parayı daha çok sanabilir. Ya da kumbaradaki parasının pek çok şeye yeteceğini...
KÜÇÜK ŞAKACILAR: Şakadan da anlamaya başlarlar. Arada bir ona şaka yapmanız başta onları şaşırtsa da sonra hoşlarına gider ve bir süre sonra onlar da size şaka yapmaya başlarlar.
HIZLA BÜYÜMEK İSTERLER: Bu yaş çocuğu büyümek için sabırsızlanmaya başlar. Bir yandan büyük çocuk gibi davranır, bir yandan da sizi anlamsız hareketleriyle şaşırtır. Kimin daha büyük, kimin daha küçük olduğu onlar için önemlidir. Arkadaş grupları içinde de bu ayırımı yaparlar. Fiziksel becerileri geliştikçe atlayıp zıplama, tırmanmak gibi işlere cüret ederler! Yükseklere tırmanmak belki de biz anne ve babaların boyuna ulaşma çabasındandır ne dersiniz?
AYRI KALMAYI SEVMEYEBİLİR: Bu yaştaki çocuğun ayrılıkla ilgili endişeleri tamamen yok olmamıştır. Bu yüzden beraber ya da ondan ayrı yapılacak gezilerde önceden onunla konuşmanız, durumu açıkça anlatmanız gerekir.
EVİN DIŞINI MERAK EDERLER: Beş yaş, bazı kurslara başlamak için de uygun. Çünkü ev dışı hayata ilgi göstermeye başlar. Müzik, dans, judo gibi pek çok kurs uygun olur. Yeni şeyler öğrenmekten çok zevk alırlar ama arada teşvike ihtiyaçları olur. İsteyerek başladıkları bir kursa arada bir gitmemek için maraz çıkarabilirler. Hemen pes etmeyin. Gerçekten memnun olmadıklarına emin olursanız o zaman başka bir şeyi deneyebilirsiniz.
REKABET DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ
Beş yaşındaki çocukların bazı arkadaşlıklarında rekabet önde gider. Özellikle yuvada aynı sınıftalarsa, bu rekabeti daha iyi gözlemleyebilirsiniz. Bu durumda ikiliyi biraz ayırmakta fayda vardır. Bu rekabet örneği daha çok erkekler için geçerli. Kızlarda durum biraz daha farklılık gösterir. Onlar birbirlerinin fiziksel performanslarını değil, anne babalarını kıyaslarlar. Arkadaşlıklar arasında arada vuruşmalar da görülebilir. Özellikle erkek çocuklar arasında.
ANNEMİN KÖŞESİ
Annem yüzünden ben kilo alıyorum
Annemle büyük bir araştırmaya girdik. Kestane kebap fiyatlarını gittiğimiz bölgelere göre karşılaştırıyoruz.
Olay şöyle gelişti. Annem bir gün Nişantaşı’ndan Osmanbey’e yürürken canı kestane kebap çekmiş ve almaya karar vermiş. Nişantaşı’ndan alacakken, içinden "Dur ya, Osmanbey’den alayım, daha ucuzdur" demiş.
Demiş ama arada unutmuş. Tanıdığım kadarıyla annemin bu operasyon sebebi ucuza maliyet değil, kafasından kestaneyi atarak yememeyi sağlamaktı ya neyse... Nitekim, sonraki günleri de kestanesiz geçmiş.
Araştırmacı ve iştahlı ruhum bu görevi tamamlamaya karar verince, iş maddi ve kalorili olarak bana patladı tabii. İki bölgedeki kestane fiyatlarının aynı olduğunu öğrenmenin yanı sıra 200 gram kestane mideye indi.