Çocuk büyütme

Çocuk büyütmekle ilgili pek çok yerde pek çok yazı bulabilirsiniz. Bu iş için bunun üniversitesine gitmeye gerek olmasa da okumak ve takip etmek önemli.

Ben neredeyse 5 senedir mesleğimi çocuk üzerine yoğunlaştırdığım için elimde güzel de bir arşiv oluştu. Arada sırada onları eşelemeyi çok severim. İşte o eşelediklerimden çıkardığım bazı cümleleri sizlerle de paylaşmak istiyorum. Tabii arada benim olanlar da var!!! Ama hangileri, söylemem!!!

- Eğitim, doğruları söylemek değil, doğruları yapmaktır.

- Çocuklar öğütten daha çok, iyi örneğe ihtiyaç duyarlar.

- Çocuklara "ne" düşünecekleri değil, "nasıl" düşünecekleri öğretilmelidir.

- Çocuklarımızı "kişilik sahibi" yapabilmek için düşündüklerini, isteklerini ve inandıklarını keşfetmelerine izin verin.

- Çocuğunuza vereceğiniz en değerli hediye, "ilgi ve zamandır."

- Çocukların büyüme hormonu, gece uykuda iken salgılanır. Bu nedenle geç yatan çocuklar sağlıksız olurlar. On iki yaşına kadar çocuklar, kışın en geç 21.00, yazın 22.00’de yatmalıdırlar. (Hele bu hormonun sadece yarım saat boyunca salgılandığını bilince bu süreyi kaçırmayı göze alamıyorsunuz.)

- Çocuklarınızla duygu, düşünce ve ihtiyaçları hakkında konuşun.

- Çocuklarınızı, tüm duygularınızla dinleyin ve onlara değer verdiğinizi "beden dilinizle" onlara hissettirin.

- Çocuğunuzun yaşına ve gelişimine göre, uygun görev ve sorumluluklar verin.

Ñ Hangi yaşta olursa olsun, çocuğunuzla oynama ve onun heyecanına katılma fırsatını kaçırmayın.

- Çocuğunuzun her yaşta anlattığını, sıkıntıdan patlasanız bile dinleyin. Onu dinlerken, mutlaka yüzüne bakın ve onunla "göz ilişkisi" içinde olun. Eğer onu dinlemezseniz, bir süre sonra onun da sizi dinlemediğini görürsünüz.

- Çocuğunuza "ne" söylediğiniz değil, "nasıl" söylediğiniz önemlidir.

- Çocuğunuzun problemlerini kendi kendine çözmesine fırsat verin. Çözemediğinde devreye girin.

- Çocuğunuzu başkasının çocuğuyla karşılaştırmayın.

- Çocuğunuzun yanlışlarını değil doğrularını yakalayın. Çünkü dengeli, takdir edilen ve övülen çocuklar, anne-babalarını ve arkadaşlarını da takdir etmeyi öğrenirler. Ama unutmayın, aşırı sevgi ve takdir, çocuğunuzu "şımarıklığa" yöneltebilir.

- Çocuklarınıza ne derseniz öyle olma ihtimalini arttırırsınız.

- Sık eleştirilen çocuklar, içe kapanık ve güvensiz olurlar. Suçlanan, her konuda kabahatli bulunan çocuklar, suçlamayı ve yalan söylemeyi öğrenirler.

- Kızgın olduğunuz bir sırada çocuklarınıza hayat dersi vermeye kalkmayın.

- Çocuğunuza hep çocuk gibi davranırsanız, hep çocuk kalır.

- Anne-babalar, çocuklarına karşı davranışlarında mutlaka tutarlı olmak zorundadırlar.

- Çocuğunuza hep kendi isteklerinizi söylerseniz, ergenlik çağından itibaren istemediklerinizi işitirsiniz.

- Çocuklarınızın arkadaşlarına karşı çıktığınız zaman, çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırır, onlara yaklaştırırsınız.

- Çocuğunuzun istediği mesleği seçmesine izin verin.

- Korkuya dayalı değil, sorumluluğa dayalı disiplin verin.

- Çocuğunuza istemediğiniz hareketleri yasaklamadan önce, nedeninizi mutlaka açıklayın.

- Çocuğunuza ne kadar çok kural koyarsanız, o kadar çok çatışır ve disiplin sorunu yaşarsınız.

- Çocuğunuzu ilgilendiren bütün konularda, kararı onunla birlikte verin.

- Hangi yasta olursa olsun, her fırsatta onun fikrini sorun.

- Dövülen çocuklar, kavgayı, geçimsizliği ve düşmanlığı öğrenirler.

- "Ceza" gelişmeye engeldir. "Ödül" ise gelişmeye katkı sağlar.

- Çocuklar da insandırlar. Onlar da herkes gibi kendilerini devamlı emir verilmesinden hoşlanmazlar.

- Topluma faydalı, değişik ve yenilikler yapan insanları, çocuklarınıza örnek gösterin.

NOT: Geçen hafta size bahsettiğim Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, 2007 konser programının son durağında, dünyaca ünlü besteci ve piyanistimiz Fazıl Say’la birlikte bir konser veriyor. Konser yarın, 16 Eylül saat 20.00’de İstanbul Aya İrini’de gerçekleşecek. Bilet fiyatları 15-25 YTL. Lütfen izlemeye çalışın.

Henüz doğmamış çocuğuna mektup yaz

Hamilelik günlerinde yaşadığınız duyguları yazarak çocuğunuza hayatı boyunca zevkle okuyacağı bir hatıra bırakabilirsiniz. Bebeğinizi kucağına almak için gün saydığınız bu dönemde, çocuğunuzun zevkle saklayacağı bir iz bırakabilirsiniz. Birçok kadın hamileliği boyunca zaten günlük tutarak henüz doğmamış bebeği için çok özel defterler hazırlıyor. Bu defterleri de ultrasonda çekilmiş fotoğraflarla süslüyorlar. Ama eğer duygularınızı, merakınızı, heyecanınızı diğer anne adaylarıyla da paylaşmak istiyorsanız www.gebe.com.tr adresine girin. Bu adreste açılan "Bebeğe Mektup" isimli bir yarışmada anne adayları hem duygularını mektuplarla anlatıyor, hem de başka anne adaylarının bıraktığı mektupları okuyup, değerlendirerek, yarışmanın birincisini belirliyor.

YARIŞMA DEĞİL, PAYLAŞIM

Hamile kıyafetleri tasarlayan GeBe firmasının internet sitesinde düzenlenen etkinlik için GeBe Genel Müdürü Yasemin Bulak yarışma demekten kaçınıyor: "Biz anne adaylarını içlerinden gelen ve bebeklerine söylemek istedikleri her şeyi satırlara dökmeye davet ediyoruz. Bu kesinlikle yarışma olarak görülmemeli. Yalnızca anne adaylarının birbirleriyle duygularını paylaştığı bir ortam yaratmak istedik, çünkü annelik benzersiz bir duygu." Ama gene de mektup yazanlara teşekkür amacıyla, en çok oy alana bir hediye paketi verilecek. "Bebeğe Mektup" 31 Ekim’e kadar devam edecek.

Simla YERLİKAYA

HAYATIMIN EN ACI VE EN MUTLU GÜNÜ

CANIM YAVRUMA... 19 Ocak 2007, hayatımın en acı ve en mutlu günüydü. İki beklenmedik olay... Bir yandan canımdan çok sevdiğim, biricik annemi kaybedeceğimi öğreniyorum, diğer yandan 9 yıllık bekleyişin ardından anne olacağımı. Sen mucize bir bebeksin. Umutlarımızın tükendiği bir anda Allah anneanneni alıp seni gönderdi bize... Seni çok seviyoruz mucize bebeğim! Gülden İrioğlu

Aramıza Hoşgeldin Bebeğim! "Aramız". Ne garip geliyor. Baban ve ben uzun süredir birlikteyiz ve aramıza şu ana kadar senden başka kimseyi almadık :) O kadar mutluyuz ki, ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Dün 14 haftalık oldun ve senin kalp atışlarını nefes almadan dinledim. Resimlerini herkese gösterdim. Senden bahsederken gözlerimden her defasında akıttığım yaşlar, mutluluk göz yaşları bebeğim. Aslı Gökdemir.

Kelimeler boğazıma düğümleniyor. Yazacaklarımı aklımda toparlayamıyorum. Bebeğimi kucağıma almama çok az bir zaman kaldı. Biliyorum ki o da çok sabırsız. İçimde kıpır kıpır. Hiç durmaksızın hareket ediyor. Çektiğim acıların en tatlı yanı da bu. Merve

Su damlası kadar berrak, hayatıma düşen en güzel şeysin sen. En umutsuz anımızda varlığını hissetmek öyle inanılmaz geldi ki, tüm mutluluklar eminim seni kucağıma aldığımda sönük kalacak.Pervin Karaörs.
Yazarın Tüm Yazıları