Ne kadar acayip... Çocuk büyütmek yani... Bazı şeyleri geri dönüşü olmadan ardınızda bırakıyorsunuz. Buna rağmen yaşanacak ilkler bitmiyor.
Sinan ilk defa yürüdüğünde biz de her anne baba gibi acayip heyecanlanmıştık. Hemen telefonla eşimi arayıp müjdelemiştim. Akşam işten geldiğinde tekrar yürümesini beklemiştik çaktırmadan. O uyuduktan sonra ise konuşmuştuk: "Bir dönem bitti" diye. Artık emeklemeyecek, o yaptığı acayip çabaları göstermeyecek diye.
Sonra bezi attığımız zaman... Bir dönem o kadar yaptığınız bez değiştirme işleminde uzmanlaşmış oluyorsunuz: Tek elle, ayakta bile bez değiştirebiliyorsunuz. Ve tak! diye bitiyor o da. Hani nerede o paket paket taşıdığınız bezler, ıslak mendiller...
Sonra yuvaya başlıyorlar. Kendinizi suçlu hissediyorsunuz. O kadar günü ve geceyi çocuğunuzla beraber geçirdikten sonra birden yanınızda olmaması garip geliyor size. "Ben kötü bir anneyim. Minicik çocuğumu ellere verdim" krizine giriyorsunuz.
O da geçiyor tabii. Öğreniyorsunuz değişikliklere adapte olmayı.
Sonra birinci sınıfa başlıyor. Okula giderken resimler çekiliyor, sınıfa girerken resimler çekiliyor. Çocuğumuz adam oluyor.
Muhtemelen yazılarımı okuyan pek çok küçük bebek annesi vardır aranızda.
Şu bahsettiğim günler o kadar çabuk geliyor ki inanamazsınız. Ben bebeklerden daha çok, çocuklardan keyif alan bir insanım. Onlarla konuşmak, beraber bir şeyler yapmak benim için bebek bakmaktan daha heyecan verici. O yüzden Sinan küçükken gün sayardım onunla konuşup, hangi filme gideceğimize karar verip, sinemaya gideceğimiz günlerin gelmesi için.
Yakında ayrı ayrı sinemaya gitmeye başlayacağız. Kıymetini bilin. Her anın, her dakikanın. Ağladığı zamanların bile... Çünkü ağlamaları bile değişiyor.
İlkokul birinci sınıfı bitirmek beni nerelere nerelere götürdü işte. Oysa bu hafta babalar günü var. Anneler gününden pek haz almadığım için aynı durum bu gün için de geçerli. Ne var ki her şeye rağmen birkaç satır yazmadan edemiyorum işte... Onların bu gününü kutlarız icabında! Hatta isteriz ki, alsınlar çocuklarını şöyle güzeeel bir gezme programı yapsınlar. Pikniğe gitsinler, Shrek 3 seyretsinler, ev yapımı hamburger yesinler, bunun için hamburgeri yapsınlar tabii. Güreşsinler bol bol...
Ey babalar... Hepinize mutlu pazarlar...
Geleceğin ressamları renklerle oynadı
Geçen haftalarda AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı) eğitim programlarına dahil 15 anne ve 5-6 yaş grubundaki çocukları, ünlü ressam Günseli Kato ile birlikte resim yaptılar. Sabah bir araya gelen çocuklar başta ev, dağ bayır, çiçek resimleri çizmeye başladı. Günseli Kato ve kızının sıcak katkılarıyla rahatlayan çocuklar ilerleyen saatlerde gerçek eserlerini ortaya çıkardılar. Çocukların bu nefis resimlerini, Günseli Kato, zarif dokunuşları ile kolajlar haline getirdi. Eserlerin son hali hem İstanbul’da, hem de Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde sergilenmeye başlandı. Sergiyi 17 Haziran’a kadar İstanbul’da Metro City alışveriş Merkezi’nde görebilirsiniz.
Çocuklara check up
Bebek doğduğu andan itibaren sağlığını çok önemseriz. Ama yaşlar ilerleyince bu kontrolleri ihmal ederiz. Pediatri ve Yenidoğan Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nüvit Altınkaya konunun önemini anlatıyor.
Bebeğin doğumu ile başlayan ve ilk yılda büyük bir heyecanla yapılan aylık, düzenli doktor ziyaretleri; birinci yıldan sonra aşı programına da paralel olarak seyrekleşiyor. Çocuk sağlıklı ise, ilerleyen yıllarda zaman zaman ihmal ediliyor hatta unutuluyor. İkinci sene altı ayda bire üçüncü sene de üç ayda bire iniyor. Daha sonra ise 6 ayda bir kereye... Hatta çocuğumuzun sağlığı iyiyse, hastalık belirtisi ya da terslik yoksa bu kontrolleri ihmal edebiliyoruz. Aşıların okulda yapılması da doktor ziyaretlerinin azalmasına neden oluyor.
Oysa tıpkı erişkin yaşlardaki gibi hastalıkların erken tanısı için çocukların yılda bir kez bile olsa özel bir kontrolden geçmeleri gerekiyor. Bazı genetik hastalıkları erken tanımak, eskiden yalnızca erişkinlere özgü olduğu düşünülen kolesterol yüksekliği gibi durumların bebeklikten başlayarak sorun olabileceğini gösteren bilimsel araştırmaların ışığında laboratuvar verilerini değerlendirmek, bazı hastalıkları zamanında tanıyabilmek için çocuklara özel check up programlarını değerlendirmek büyük önem taşıyor.
Bunlara ek olarak; bilimdeki ilerlemelerin, bağışıklık sisteminin hatalıklara karşı güçlendirilmesi demek olan aşılar da giderek çeşitlenmekte, okul veya sağlık ocakları programına maliyet nedeni ile henüz alınmamış olan aşılar da aile ile konuşularak uygulanabiliyor. Mesela yeni kuşak karma aşılar, kombine hepatit aşılar, rotavirüs ve HPV aşıları.
NELERE BAKILIYOR
Peki, çocuğumuzla bu tip bir kontrole gittiğimizde neler yapılmalı? Öncelikle sağlıklı çocuklarda doktor ziyareti, yalnızca muayene ve laboratuar incelemelerini kapsamamalı. Bu görüşmelerde çocuğun yaşama uyumu, psikolojik gelişmesi, yaşına bağlı olarak ortaya çıkabilen problemler ve alınabilecek önlemler de konuşulması gereken önemli detaylar. Çocuk Check Up programında genel olarak aşağıdaki laboratuar incelemeleri yer almakla birlikte; çocuğun özgeçmişi ve aile özellikleri dikkate alınarak bazı ek testler de gerekebilir.
LABORATUVAR TESTLERİ
Kan Sayımı: Anemi (kansızlık), lösemi, çeşitli infeksiyonlara karşı vücudun korunma reaksiyonlarının ölçülmesi, kan hücrelerinin özelliklerinin değerlendirilmesi ve bazı kan hastalıklarının tanısı için kullanılan bir grup teti içerir. Sedimentasyon hızı: İnfeksiyon, iltihabi hastalıklar, romatizma türleri ve kimi zaman kanserde yükselir. Demir Parametreleri: Demir eksikliği bu basit testlerle tanınıp tedavi edilebilir.
BİYOKİMYASAL İNCELEMELER
Açlık kan şekeri: Şeker hastalığının tanısı veya tedavisinin izlenmesi için yapılır. Kalsiyum, Fosfor, Alkalen Fosfataz düzeyleri:Çocuğun kemik gelişimi ve yeterli D vitamini alıp almadığı hakkında fikir verir. Lipidogram: Kan yağlarının türleri ve oranlarını belirler. İki yaşından itibaren tarama programına alınması öneriliyor. RF, LE, ANA: Romatizmal kökenli hastalıkların tanısı için yapılır. HBsAg, Anti HBs, Anti-HAV: Sarılık ve karaciğer hastalıklarına neden olan virüslerin veya onların kanda oluşturduğu antikorların saptanmasına yönelik test grubudur. Sonuçlara göre aşılama programları uygulanır. PPD: Tüberküloz hastalığı tanısı ve BCG aşısı kontrolü için uygulanan bir deri testidir. Tam idrar analizi: İdrar analizinde görülen değişimler; böbrek hastalıklarının tanı ve izlenmesinde, idrar yolu infeksiyonları ve hepatitlerin tanısında ve bazı tümörlerin taranmasında yardımcı olur. Boğaz kültürü ve Strep A swab test: Beta Hemolitik Streptokoklarının taranması için kullanılmalıdır. Yuva ve okul çocuklarında sık rastlanan bu boğaz enfeksiyonu etkeni; eklem romatizması, böbrek hastalığı, kalp hastalığına neden olabildiği için önemlidir.
GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ
Kalp-Akciğer radyografisi: Akciğer hastalıklarını ön tarama amaçla kullanılan yöntemdir. Karın ultrasonografisi: Doğumsal anomaliler (İdrar yolu ve diğer organların doğumsal anomalileri;tek böbrek,vb.), bazı çocukluk çağı tümörleri, kistik yapıların erken tanınmasına olanak sağlar.