Ben 18 çocukla yarım günü zor geçirdim öğretmenleri aylar, yıllar geçiriyor!

Nasıl eğlendim size anlatamam... Sinan’ın okulunda meslekleri tanıyalım gezisi vardı. Ben de her tarafa yetişen anne olarak, "Gezi işini ben ayarlarım" diye atlamıştım.

Aklımda onları Hürriyet gazetesine salmak vardı. Düşünsenize 18 canavar Hürriyet binasında! Ne var ki, henüz hazır olmadıklarını hissederek ilk sene için onlara daha eğlenceli, daha çok zevk alabilecekleri bir yer düşünmeye başladım. Bu gazete binası işini de iki sene sonraya erteledim.

Bir pastane fabrikasının bu yıl için çok uygun olacağını düşündüm ve çocuklar için özel fabrika gezileri düzenlediğini duyduğum Motta ile irtibata geçtim. Gerçekten de Neslihan Hanım her şeyi organize etti ve biz gezi günü sabah erkenden okulda çocuklarla buluştuk.

İlk başta bir servis furyası vardı tabii. "18"ler ve annelerinin olduğu serviste ben çenebazların arasına düştüm. Yolumuz da uzundu. Herkes o kadar kendi kafasından konuşuyordu ki, onları tek ağız haline getirmek için öğretmenleri Yeliz Hanım’la birlikte "şarkı söyleyelim" dedik. Birkaç dakika idare etti şarkı işi. Ne var ki sonra yine dağıldılar. Bu sefer, "oyun oynayalım" dedik ama bazıları "Ben oynamaaaam" diye mızıkınca oyun işi de yattı...

Tam birileri sabah kahvaltısını bizimle paylaşmak üzereydi ki fabrikaya vardık...

Müthiş hazırlanmıştı Motta ekibi. Önce çocukları dev ekranlı bir salona aldılar. Önerinde her biri için pasta malzemesi vardı: Ortadan kesilmiş iki parça yuvarlak pandispanya, krema, meyve şekerlemeleri ve parça çikolata.

Önce onlara ekranda bir masal anlattılar. Masal tabii ki pasta ve hamurla ilgiliydi. Sonra hepsinin önüne kağıt ve renkli kalemler vererek hayallerindeki pastayı çizmelerini istediler. Ben de öğretmen gibi devamlı çocukların arasında dolanıp durdum. Sonra çocukların hepsine beyaz önlük, galoş ve bone giydirdik ve pasta ustası eşliğinde esas bölüme gittiler. Oraya anneleri almadılar çünkü temizlik gereği mümkün olduğunca az kişinin girmesi gerekiyor. Tabii biz içeride, yanlarında biz olmadan nasıl uslu duracaklarını düşünüp durduk...

HER YER KREMA, ÇİKOLATA...

Sonra geri geldiler ve pastalarını yapmaya başladılar... Krema, çikolata, pandispanya üst üste kondu, şekerlemelerle süslendi. Sonra her biri birer kutuya yerleştirildi ve akşam ailecek yenmek üzere çocuklara verildi.

Her birine bir de Moti kitapçığı verildi. Moti, bu pastanenin maskotu. Çocuklar onunla çok ilgilendi. Hepsi Moti’ye mail atıp, gerçekten var olup olmadığını soracaklarmış! İnanmıyorlar yani!

Gezinin sonunda bizim için hazırlanan sofrada küçük bir ziyafet vardı. Kendilerini kaybettiler desem, yalan olmaz. Sandviçler, kurabiyeler ve meyve suları... Bırakın yerlerin batmasını; Sinan’ın montundan, Emre’nin pantolonundan, bir başkasının ceketinden krema temizledim durdum.

Sonra da karnımız tok, pastalarımız elimizde okulumuza döndük. Yolda, çocuklara ödev vereceğimi söyledim. O kadar üzerime geldiler ki vazgeçtim...

Akşamüstü başımdaki uğultu, gözümdeki ağrılarla eve döndüm. İşe bile gidemedim. Aklımdan geçen tek şey, öğretmenleriydi. Allah onlara sabır versin... Ben yarım günü geçiremedim çocuklarla, onlar aylar, yıllar geçiriyor. Tamam, bize yaptıkları şımarıklıkları yapmıyorlar okulda belki ama inanın onlara da çok çektiriyorlar. Bence ilkokul öğretmenliği, hatta birinci sınıf öğretmenliği en zoru.

Evet, artık seneye düşüneceğiz yeni bir gezi işini. Bu senelik rahatım...

İyi seneler!

Gelenekleri çocuklarımıza öğretelim

Yeni yıl ve bayramlar, aileler için farklı bir önem taşır. Çünkü bazı gelenekleri çocuklarımıza öğretmenin en güzel yollarıdır bu günler. Bir yandan da evde misafir ağırlama, program yapma, hediye alma telaşı vardır. İşte size yeni yıl ve bayram arifelerini kolaylaştırmanın yolları...

1. YAPILACAKLAR LİSTESİ ÇIKARIN: İster bayram olsun ister yılbaşı, mutlaka sıkı bir hazırlık dönemi gerekiyor. Hediye alacağınız kişileri listeleyin. Hatta mümkünse kime ne alacağınızı bile yanına not edebilirsiniz.

2. PROGRAM YAPIN: Eğer zamanınız uzunsa haftalık, yakınsa günlük programlar yapın. Hangi gün hangi işi halledeceğinize karar verin. Yaptığınız iş planına göre mutlaka her gün bir şeyi halletmeye bakın.

3. GELENEKLERE RENK KATIN: Bayramlar konusunda hepimizin geçmişten gelen alışkanlıkları var. Bunları renklendirmek elinizde. Hatta başka geleneklerden esinlenmek ve onların beğendiğimiz parçalarını uygulamak elimizde. Mesela yeni yıl için örnek verelim: Yılbaşı ağacı kurun. Ağacı süslerken çocuğunuzla beraber pişireceğiniz kurabiyeleri de asın ağaca. Ve yeni yıl gecesi bunları ağacınızdan toplayıp yiyin.

4. BAYRAMLA İLGİLİ KİTAPLAR ALIN: Çocuğunuza bayramları anlatmanız için onun anlayabileceği bir dilde hazırlanmış kitaplar alabilirsiniz. Boyama kitapları bile olabilir bunlar. Akşamları yatmadan ona bu kitapları okuyup, o bayramın hikayesini anlatabilirsiniz.

5. EVİNİZE İLGİ GÖSTERİN: Bayram temizliği önemlidir. Ama temizliğin dışında da küçük değişiklikler yapabilirsiniz. Dekorasyon değişikliği gibi...

6. ÖZEL YEMEKLER HAZIRLAYIN: Bu, bayrama özel bir yemek de olabilir daha önce yapmadığınız bir yemek de... Bu dönemler, özellikle ailenizden yeni lezzetleri öğrenmeniz için de iyi bir fırsat. Ama ailevi bayram yemeklerini mutlaka öğrenmeye başlayın.

7. KATALOG BAKIN: Eğer hediye almak durumundaysanız katalogları iyi değerlendirin. Mesela çocuklar için bazı oyuncakçıların çok güzel ürün katalogları var ve bütün ürünleri orada görebiliyorsunuz. Telefonla bilgi bile alabiliyorsunuz. Böylece bazı alışverişleri toplu olarak halledebilirsiniz.

8. GÖRDÜĞÜNÜZ ZAMAN ALIN: Eğer çok dolaşıp "en"leri ararsanız yetiştiremezsiniz. Bu zamanlar, unutmayın ki herkes için alışveriş zamanıdır. Makul bulduğunuz bir şeyi hemen alın.

9. MÜKEMMEL OLMAYA ÇALIŞMAYIN: Tabii ki en iyisini yapmaya çalışacaksınız... Aileniz için en güzel sofrayı kurmak, yemekler, hediyeler, gezi programları... Özellikle özenilen bu tip durumlarda çocuklar kesin huysuzluk çıkarır. Hastalanabilir ya da aksilik yapabilirler. Buna hazırlıklı olun.

10. TEBRİK KARTLARINIZI KENDİNİZ YAPIN: Çocuklarınızla birlikte yılbaşı ya da bayram kartları yapabilirsiniz. Piyasada satılan "Kağıt vs." isimli bir dergi var mesela. Bunun içinde çocuklarla yapılabilen bu tür çalışmalar var.

11. KENDİNİZE ÖDÜL VERİN: Bu bir hediye olabilir, bir yemek olabilir ya da bir program... Tercih tamamen sizin.

12. BOL BOL FOTOĞRAF ÇEKİN: Dijital makineler çıktığından beri fotoğrafların çoğu bilgisayarlarda kalıyor. Bu sefer onların bir kısmını karta bastırmayı ihmal etmeyin.

13. BAYRAM TATİLİNİN BİR GÜNÜNÜ ÇEKİRDEK AİLENİZE AYIRIN: Anne baba ve çocuk(lar) şeklinde bir program yapın. Beraber yemeğe gidin, gezin dolaşın.

14. AYNI HEDİYEDEN 3-5 TANE ALIN: Özellikle de ucuz ve sempatik bir objeden... Böylece herhangi bir sürpriz durumunda yedekli olursunuz.

15. BUZLUKTA YEMEK STOKLAYIN: Özellikle börek ve köfte böyle günlerde kurtarıcı. Beklenmedik misafirler için hemen sigara böreklerini kızartabilirsiniz mesela... Ya da direkt buzdan çıkarıp fırına atabileceğiniz bir tepsi böreği...

16. ÇOCUKLARIN BİRBİRLERİYLE İLGİLENMESİNE İZİN VERİN: Böyle günlerde farklı yaşlarda çocuklar da bir araya gelir. Büyük olanların küçüklere yardımcı olmasına izin verin. Hatta mümkünse çocuklar için ayrı bir masa hazırlayın ve birbirleriyle vakit geçirmelerini sağlayın.

17. ÇOCUKLARA ÖZEL PROGRAM YAPIN: Evinizin bir odasına normal zamanda yoksa bile televizyon ve varsa DVD-VCD oynatıcı kurun. Çocuklar bu odada mümkün olduğunca fazla zaman geçirirlerse siz de daha rahat edersiniz.

18. MAHALLEDEKİ ÇOCUKLARI İHMAL ETMEYİN: Ya da apartman görevlisinin çocukları için de bir şeyler hazırlayın. Bir minik oyuncak ve yanına bir torba kurabiye onları çok mutlu eder.

19. BÜYÜKLER İÇİN DE OYUN: Kutu oyunları şu aralar çok revaçta. Bir de tabii eskilerin hikayelerini anlatma faslı vardır. Çok klişe de gelse, bu tip eğlencelere devam edin.

Kaybolan tarifler

Köşedeki yazıyı yazarken, aklım konudan konuya gitti, aile büyüklerine ve yemeklere takıldı...

Anneannemin annesini ben 25 yaşlarındayken kaybettik. Dolayısı ile onunla ve yemekleriyle ilgili çok anım var. Örneğin badem ezmesi ve pandispanyası. Ne var ki tarifler onunla beraber gitti. Şimdi hiçbirimiz bu ikisini onun gibi yapamıyoruz. Anneannem deniyor duruyor, ben bekliyorum. Gerçi anneannemin de çok iyi yaptığı yemekler var. Aslında bir an önce onları öğrenmem lazım!

Annem ise sinir bir şekilde ne yapsa iyi yaptığı için ondan öğrenecek hiçbir şeyim yok!!!
Yazarın Tüm Yazıları