İyi bir görünüm için kıyafet ya da makyaj kadar saçlar da büyük önem taşıyor. Bu yüzden kadınların kişisel istek listelerinde ilk sırada hep parlaklık, volüm ya da canlı renkler yer alıyor.
Saçların, gençlik dönemindeki sağlığı ve dolgunluğu zaman içinde değişime uğruyor. Yaşlılıkla birlikte daha az uzamaya başlıyor, teller incelip volümünü kaybediyor. Bu arada kafa derisinin yağ üretimi azalmaya yüz tutuyor, saç liflerinde kuruma ve matlaşma gözleniyor. Tabii yaşlılığın en belirgin işareti olan beyaz saçlar, çoğu kadında 30’ların ortasından itibaren ortaya çıkıyor. Artan yaşla birlikte saç köklerinde saça rengini veren melanin üretiminde belirgin bir azalma gözleniyor. Aslında eksilen renk pigmentleri dolayısıyla saç teli saydamlaşıyor. Ancak ışığın kırılması dolayısıyla biz onu beyaz renkte görüyoruz. Neyse ki, günümüzde saç sorunları için köklü çözümler hâlâ üretiliyor.
YENİLİKLER NELER?
Editörden
1- Takma kafana... Kış sezonunun en sıra dışı parçalarından biri şüphesiz büyük saç aksesuvarları. Topuzlarda ya da en sade haliyle toplanmış saçlarda iri bir saç bandı kullanmak çok moda. Özellikle genç kızların tercih ettiği bu trendi parçalar, altın renginden can alıcı kırmızıya kadar renkli bir yelpazede bulunuyor. ıster ince bir saç bandı, ister taşlı bir saç tokası... Tasarımcılar saçınıza mutlaka bir şeyler takmanızı öneriyor.
2- Kusursuz bir temizlik için Banyodan sonra cilt hâlâ nemliyken nemlendirici bir vücut losyonu kullanmak, nemin cilde hapsedilmesini sağlıyor. “Clinique Deep Comfort Body Wash”, içerdiği hassas temizleyicilerle cildi zarar vermeden temizliyor ve nem dengesini koruyor. Ürün, içeriğinde bulunan E ve C vitaminleriye cildi zararlı dış etkenlere karşı koruma altına alırken, aynı zamanda Murumuru yağı ile de cildi yatıştırıp nemlendiriyor.
Saç bakımını yüz bakımından ayrı düşünmek doğru değil. Yüksek teknolojiler sayesinde artık ürünler kişisel ihtiyaçlara göre geliştiriliyor. Özel anti-aging serileri tamamen olgun saçlara yönelik çözümler üretmek üzere harekete geçiyor. Kırılgan ve mat saçlar, keramid ve özel maddelerle besleniyor. Böylelikle zarar görmüş yapı dolgunluk, güç ve parlaklık kazanıyor. ınce telli saçlara sahipseniz, o zaman siz de ürün seçimi konusunda şanslı gruptasınız demektir. ıki yıkama arasında saçlara dolgunluk veren ürünler, yağı azaltılmış içerikleriyle saçın volümlü görünmesine yardımcı oluyor. Mineral partiküller, saç liflerine tutunarak saç telleri arasında tıpkı bir tampon görevi görüyor. Böylelikle volüm etkisi yaratıyor.
Hamilelikte çatlaklara son!
Hamilelik sırasında ya da birtakım ilaç tedavilerinde vücut bazen istem dışı şişiyor. Bu genişleme hızına ayak uyduramayan cilt yüzeyinde, ilave bir destek göremediği zaman yer yer çatlama görülebiliyor. Bunu önlemek ise her zaman kolay değil. Dermatologlar, çoğunlukla kremlere yönelmeyi öneriyor. Ancak onlar da bazı durumlarda yetersiz kalabiliyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Ecz. Mehmet Müderrisoğlu, birçok kremin içeriğinde kullanılan ve ürünü küflenmekten, bozulmaktan koruyan ‘paraben’in östrojen aktivitesini artırdığını belirtiyor: “Paraben, sorun yaratabileceği konusunda dünyada çok konuşulan bir madde. Onun yerine bu tarz kremlerin içeriklerinde artık zararı olmadığı kanıtlanmış ‘phenoxy ethanol’ ve ‘ethyl hexyl glycerin’ kullanılıyor.” Cilt gerildikçe, yüzeyde kuruma hissi daha da artıyor. Bu durumda cildin yağlanmaya ve nemlendirilmeye ihtiyacı var demektir. Müderrisoğlu’na göre üzüm çekirdeği yağı, kayısı çekirdeği yağı ve Shea butter gibi çok özellikli ve antioksidan değerli yağlar, cildin esnekliğini artırıyor: “Cildin sağlıklı kalabilmesi için nemini artırmak gerekir. ‘Hyalüronik asit’, işte tam da bu görevi görüyor. Kozmetik üreticilerinin formüllerin dışında tutamadıkları bir diğer önemli madde de hücre esnemesini sağlayan ‘provitamin B 5’.”
Bu maddeler cildi koruyor
Centella Asiatica: Hücre üretimini artırarak genişleyen dokuya katkıda bulunabilmek için kullanılan bir bitki özü. Pentaoyl tripeptid 5: Doku yırtılmasını önlüyor ve kolajen matriks’ini güçlendiriyor. Shea butter: Çok özellikli ve antioksidan etkisiyle cildin esnekliğini artırıyor. Hyalüronik asit: Cildin nem dengesini koruyor, kurumasını önlüyor.
Bu kış harika bir cilde sahip olun
Her kadının en büyük hayali, kusursuz bir cilde sahip olmak. Ama bunun pek de kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Clinique Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarları Direktörü Dr. Paolo Giacomoni, özellikle kış aylarında sağlıklı bir cilde sahip olmanın inceliklerini anlattı.
Neden bazı insanların cildi kışın kızarıklık, sertleşme, lekelenme gibi semptomlar gösterir? - Bu, temel olarak cildimizin iklimsel değişikliklere gösterdiği tepkilerden kaynaklanır. Kışın soğuk hava nemi buharlaştırır. Bu soğuk ama kuru hava, ciltte kızarıklık ve sertleşme gibi belirtilerin görülmesine neden olur. Cildimiz sadece iklimsel etkenler nedeniyle böyle tepkiler göstermez. Bazen yaşadığımız ve çalıştığımız binalarda da böyle etkenlere maruz kalırız. Isıtma sistemleri nedeniyle havadaki tüm nem ortadan kalkar ve bu nemsiz hava cildimizle, saçımızla temas eder. Bu da cildimizin hassasiyet göstermesine neden olur. Buna karşı alınabilecek en basit önlem, radyatörün altına bir kase su koymaktır. Bu, havanın nemlenmesine yardımcı olur. Ayrıca uzun, sıcak banyolar da cildin nemini kaybederek rahatsız hale gelmesine yol açar. ıdeal olanı, ılık suyla banyo yapmak ve hassas formüle sahip temizleyici ürünler kullanmak. Kışın ciltte hassasiyete neden olan diğer etkenler neler? - Güneş, yılın en soğuk günlerinde dahi cildinize zarar vermeye devam eder. Kışın bile güneş yazınki gücünün yüzde 95’ine sahiptir. Bu nedenle kış aylarında dahi mutlaka SPF koruma faktörüne sahip nemlendiriciler veya SPF içeren koruyucu ürünler kullanmak gerekir. Ciltte hassasiyete neden olan bir diğer etken de kışlık kıyafetlerimizdir. Yünlü kıyafetler, cildin kuruyup rahatsızlık yaşamasına neden olabilir. Hatta bazı insanlar yünün içerdiği yağlara kaşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Cildi bu tür semptomlardan korumanın en iyi yolu, onu her zaman kullandığınız nemlendiriciden daha yoğun ve zengin formüle sahip bir ürünle nemlendirmektir. Cildi soğuğun etkilerinden en iyi şekilde korumayı sağlayacak temel bakım ürünleri hangileri? - Ne zaman iklim değişse, cildin dengesi de değişir ve birtakım işlevlerini doğru yapamamaya başlar. Hücreler aynı hızda yenilenmez ve bu da cildin donuk ve mat bir görünüme sahip olmasına neden olur. Kuru ve soğuk hava, cildin nemini alarak çatlamasına ve hassasiyet göstermesine neden olur. Ve en önemlisi, cildin koruyucu bariyeri ciddi şekilde zarar görür. Ayrıca cildi, güneşin ve soğuk hava şartlarının olumsuz etkilerinden korumak için mutlaka SPF içeren koruyucu nemlendiricileri tercih etmek gerekir.