Plastik Cerrah Prof. Dr. Onur Erol’un silikonla ilgili yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekiciydi.
Prof. Erol, vücudun göğüs dışındaki bölgelerinde kullanılan silikonun bir dizi zararlarından bahsediyordu. Biz de buradan yola çıkarak kadınların estetik uygulamalarla aslında neler kazandıklarını değil neler kaybettiklerini araştırdık. Ve gördük ki, birçok estetikçi bugüne dek yapılmış olan silikon uygulamalarının aslında hiç de sağlıklı olmadığını konusunda söz birliği ediyor.
Estetik uygulamalar yaygınlaştı, estetik yaşı düştü. Yakın bir zamana kadar "doğal" bir yüze ya da vücuda rastlamak bundan böyle kolay olmayacak gibi görünüyor. Çünkü Hollywood yıldızlarının ve top modellerin etkisindeki kadınları iflah etmek giderek zorlaşıyor. Ve estetik uygulamalar sıradan kadınlardan "yapay ilaheler" yaratmaya devam ediyor.
Özel klinikler ve lüks güzellik merkezlerinin müdavimleri artık sadece şişkin cüzdanlı yaşlılar değil. Mükemmel vücutlara sahip olmak isteyen genç kızlar da şimdilerde memnun olmadıkları bölgelerinden sonsuza dek kurtulmanın peşinde... Açlıktan anoreksik olmayı, hatta Kate Moss’a benzemek uğruna yağlarını aldırmayı göze alarak neredeyse ölüme meydan okuyorlar.
Silikon fetişi Barbie’ler
Ancak bir estetik ameliyatıyla ne hayal kırıklıkları ne de ruhsal boşluklar yok edilebiliyor. Çünkü doğallıktan uzak silikonlu dudaklar, ifadelerini kaybetmiş gergin yüzler, küçük popolar ve abartılı göğüslerin sonsuz gençliğin anahtarı olduğunu ya da hayata karşı duygusal tampon yaptığını kimse iddia edemez. Ayrıca ifadesiz yüzlü, Barbie bebek vücuduna sahip silikon fetişi kadınların, erkek fantezilerini süsledikleri ne kadar doğru?
Sonuç olarak, silikon enjeksiyonu kadınların gerçek yüzlerini kaybetmelerine neden oluyor.
Silikonun etkisi yıllar sonra çıkıyor
(Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Hüseyin Güner)
Gençler arasındaki görsel rekabet ileri yaşlardaki insanlardan daha fazla... 14-20 yaş arasında kişi dış görüntüsüyle ilgili yetersizlikleri daha fazla kafasına takıyor. Hatta kompleks haline getiriyor. Örneğin göğüsleri küçük olan bir genç kız ya da kulakları kepçe olan bir erkek çocuğu, sanki eli ayağı eksikmiş gibi bunu dert edebiliyor. Son yıllarda estetik cerrahideki gelişmeler, anne-babaları çocuklarının ameliyat isteklerine ses çıkaramaz hale getirdi. Bu yaşlarda neredeyse her çocuğun estetik geçirmiş bir yakın arkadaşı var. Yani genç estetik moda haline geldi.
Erimediği için zararlıdır
Silikon maddesine gelince... Silikon, en çok meme büyütmede tercih ediliyor. Ayrıca el, ayak parmakları ve çene gibi küçük eklemlerde de protez olarak kullanılıyor. Baldırları kalınlaştırmak ve popo büyütmek için de nadiren tercih ediliyor.
Çene ve elmacık kemiklerini büyütmek ve yüze daha estetik bir ifade vermek için "medpore"dan sonra ikinci bir seçenek olarak tüm dünyada kabul görmüş bir madde... Maalesef yüze ya da vücudun diğer kısımlarına bilinçsizce birçok madde enjekte ediliyor. 15-20 gün kursa giden pratisyen doktorlar bile bazı sertifikalarla kendilerinde bu uygulamaları yapma hakkı bulabiliyor. Oysa bizler 6-7 yıllık bir eğitimden geçtikten ve yıllarca pratik yaptıktan sonra bile bu enjeksiyonlardan korkuyoruz.
Birinci nedeni erimeyen maddelerin çoğunun alerji oluşturma eğiliminde olmasıdır. Sıvı silikon enjeksiyonları ABD’de yıllarca kullanıldıktan sonra zararlı etkileri ortaya çıktığı için yasaklandı. Yani bu tür ilaçların yan etkileri yıllar sonra ortaya çıkıyor. Tamamen zararsız olanların ise uzun dönemde yaşlanmış ve zayıflamış yüz adaleleri tarafından taşınamama etkileri var. Yani 20 yaşında dudak kalınlaştırmak için yapılmış enjeksiyon, 50 yaşında artık dudak kas kuvvetinin gerilemesi dolayısıyla dudakların dışa doğru sarkmasına neden oluyor. Bu nedenle hastalarımıza uzun sürede de olsa mutlaka eriyen dolgu maddelerini öneriyoruz.
Silikon enjeksiyonu aslan yüzler yaratıyor
(Genel Cerrahi Uzmanı, Estetik Cerrah Op. Dr. Ziya Şaylan)
İlk kez 60’larda silikon enjeksiyonları ile yüzdeki kırışıklar doldurulmaya başlanmış. Ancak daha sonra silikonun etrafında oluşan nedbe dokusu aşırı derecede sertliklere ve büyümelere sebep olduğundan, başta Amerika olmak üzere birçok ülkede estetik amaçlarla kullanılması yasaklanmış.
Silikon enjeksiyonlarının güzellik amaçlı kullanılımı Türkiye’de serbest, bazen de ehil olmayan kişiler tarafından uygulanıyor. Hastalarda zamanla aslan yüzü olarak adlandırılan görünüm ortaya çıkabiliyor. Bize başvuran bazı vakalarda dudaklarına enjekte edilen silikon nedeniyle dudakları taşlaşmış, kaşıkla çorba veya bardaktan su içemeyen, dudaklarını oynatamadıkları için konuşma arazı (artikulasyon bozukluğu) gösterenler var. Bu durumu düzeltmek için defalarca ameliyat gerekebiliyor ve her zaman da başarılı olunamıyor. Çünkü sertlikler zamanla cilt altında yerlerini değiştiriyorlar, bazen de enfekte oluyorlar. Yüzde özellikle dudak ve yanaklardaki dolgunluk, yaş ilerleyip çevredeki sağlam dokular azaldıkça görünür hale geliyor.
"Kleopatra" sendromu
Silikona bağlı olarak kanser gelişmese de bağışıklık sistemi etkileniyor ve romatizma benzeri eklem şikayetleri ve bağ dokusu hastalıkları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca cilt bozuluyor, adeta kösele gibi oluyor. Yemek borusunda daralma ve yutma zorlukları da ortaya çıkan sorunlar arasında. Japonlar bütün bu güzellik çabası sonucu meydana gelen komplikasyonlara "Kleopatra sendromu" adını takmışlar.
Bazı doktorlar silikon enjekte ettikleri halde hastaya bunu söylemiyor. Birçok ülkede bunu hastaya yazılı olarak bildirmek zorunlu... Ayrıca ilacın hastanın gözü önünde paketinden çıkartılıp kullanılması gerekiyor. Bize gelen problemli hastaların yarısından fazlası yüzlerine ne enjekte edildiğini bilmiyor. Bazı vakalarda da tıbbi silikon yerine çok ucuz ve zehirli olan makine ve otomobillerde kullanılan endüstri silikonu bulgusu geliyor.
ÜRÜN MARKET
Güzelliğin yeni sırrı; şarap masajı
Üzüm esanslı ürünler uzmanı Caudalie, Les Ottomans’daki spa’larında benzersiz bir keyif sunuyor. İnce ezilmiş üzüm posasıyla zenginleştirilmiş fıçı banyoları, "kabarnet scrub"la canlandırıcı masaj gibi birçok farklı seçenek sizi bekliyor. Temizleyiciden anti-aging ürününe, sıkılaştırıcı kremden rahatlatıcı banyo yağına kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip Caudalie, kişisel bakım ürünlerinde yeni bir alternatif olarak dikkat çekiyor.
Caudile ürünleri, üzüm çekirdeğindeki antioksidan maddeleriyle sağlıklı güzelliği sunma felsefesinden yararlanıyor. Üzüm çekirdeğinin içindeki pelifenol maddesi yaşlanma etkilerini azaltıcı doğal bir madde olarak yüzyıllardır biliniyor.