Paylaş
Teknoloji çağındayız, tıp alanında inanılmaz gelişmeler var. Buna rağmen siz tedavide araç olarak neden ellerinizi kullanmayı tercih ediyorsunuz?
- Ben öncelikle doğada temel ilkyardımı öğrendim. Bu süreçte, insan vücuduna ilgim giderek arttı. Elle tedavi yönteminde ilerlemeyi seçtim, çünkü geçmişim doğada ilkyardım tedavisine dayanıyordu. Eğitimimi bitirdikten sonra geçmişteki tecrübelerimden yararlanarak yepyeni bir adım atmak istedim. Elle tedavi yöntemini geliştirmek, benim için yeni bir alandı.
Sihirli ellerinizle iyileştirmeye önce kendinizle mi başladınız?
- Çoğumuz her bir sorun için tek bir çözüm olduğunu zannediyoruz. Bu yüzden Hareket Onarım Terapisi’ni geliştirdim. Bu, kişinin ihtiyaçları doğrultusunda değişen detaylı derin doku çalıştırması, parmak basınç uygulaması ve eklem hareketlerini içeren bir birleşim. Bu sistem aslında bir mucize değil. Önemli olan basmakalıp bir tedavi uygulamak yerine detayları fark edip hastayı keşfetmek. Geliştirdiğim terapi sistemi, hareket konusundaki sınırlamaları tedavi etmeyi amaçlıyor. Bir insan, vücudunun düzgün çalışması için öncelikle kaslarını ve eklemlerini özgürce hareket ettirebilmeli.
Sağlıklı bir kas sistemi için hareket edin, doğru beslenin
İnsan vücudu hareket etmek için yaratılmıştır. Şimdi, bugüne kadarki rutin hareketlerinizden farklı herhangi bir fiziksel aktivite bulun ve bu sayede daha sağlıklı olun!
Her öğünde yeteri kadar protein, yeşillik, sebze, meyve, kuru yemiş, tohum vs. tükettiğinizden emin olun. Yediğiniz yemek ne kadar kısa süre önce hayatta idiyse o kadar iyi!
Vücut ‘acıyla’ ilgimizi çeker
“Acısız hayat” diye bir şey olmadığı gerçeğinin üstüne basmalıyım. Vücudumuz, acıyı bir şeyleri düzeltmek, bazı sorunlara dikkat çekmek için kullanır; bazı hareketlerde hamlamak, kahve fincanını almakta zorlanmak gibi... Vücudumuz daha büyük sorunlarımız olmasın diye bize bilgi verir! Dolayısıyla onu can kulağıyla dinlemeliyiz.
Pilates, yoga ve ağırlık çalışmaları, vücudumuzla yeniden iletişime geçmek için çok iyi fırsatlar sunar. Acı, vücudun ilgimizi çekmek için kullanacağı son çaredir.
Hayatımızda acıyı azaltabiliriz ama arada sırada biraz acı, sınırlarımızı zorladığımızı ve büyüdüğümüzü hatırlatır.
6 adımda renklenin
Yaptığınız makyajın yüzünüze aynı zamanda taze bir görünüm kazandırmasını istemez misiniz? İşte, 6 adımda dudaklarda ve gözlerde etkili ve renkli görünümün sırrı...
ADIM 1: Göz kapaklarınızda pudrayla bir makyaj zemini oluşturun. Bunun için kahve/gül kurusu tonlarında bir far kullanın. Rengi göz fırçasıyla göz kapağının üst sınırına kadar uygulayın.
ADIM 2: Kahve bir göz kalemiyle kirpik diplerinizi belirginleştirin. Bu uygulama kirpiklerin daha sık görünmesini ve farınızı uygulayacağınız alanın çerçevesini belirlemenize yardımcı olur.
ADIM 3: Belirginleştirdiğiniz kirpik diplerindeki kalem çizgisini ince bir fırça yardımıyla hafifçe dağıtın. Ardından sadece üst kirpiklerinize mascara uygulayın.
ADIM 4: Allık yerine kullanacağınız aydınlatıcı, cildinize ışıltı katar. Parlaklık veren jel formundaki üründen bir miktar alıp elmacık kemikleri üstüne sürün. Pudrayla fazla parlaklığı giderin.
ADIM 5: Dudaklarınıza masaj yapın. Dudak kremi bu bölgedeki hassas cildin yumuşamasına yardımcı olur. Ardından dudağınızın rengine yakın bir dudak kalemiyle konturunuzu belirleyin.
ADIM 6: Rujunuzu işaret parmağınızın minik dokunuşlarıyla iyice dağıtın. Böylece dudaklarınızdaki rengin daha doğal görünmesini sağlarsınız.
EDİTÖRDEN...
Yeni bir cilde merhaba
La Colline’in Cellular Exfoliator’u, derinlemesine temizleme etkisiyle ölü hücrelerin ciltten atılmasını sağlıyor. Ürün, aynı zamanda hücrelere oksijen taşınmasına yardımcı oluyor, hücresel yenilenmeyi destekliyor, cilt tonundaki farklılıkları dengeliyor ve nem kapasitesini geliştiriyor.
Hem tene hem ruha...
Nestidante markasının zeytinyağı, badem yağı ve fındık yağları içeren Romantica serisi, cildi besleme ve nemlendirme özelliğiyle beğeni topluyor. 4 farklı çeşit sabundan oluşan seri, çiçek ve bitki özü esanslarının hoş aromalarıyla ruha da hitap ediyor.
Saçlarda gençliğin sırrı
Philip B.’nin anti-age etkili saç bakım kremi, özel formülü sayesinde tüm saç tiplerini parlak, canlı, ışıltılı ve sağlıklı bir görünüme kavuşturuyor. Russian Amber Imperial Conditioning Creme adlı bu ürün, içeriğindeki ısırgan, biberiye, papatya, dulavratotu ve üzüm çekirdeği özleriyle eskisinden çok daha parlak saçlar yaratıyor.
Givency’den hayali bir çiçek; Dahlia Noir
Şehvetli, narin, gizemli, baştan çıkarıcı... Givenchy’nin yeni parfümü Dahlia Noir, temsil ettiği gizemli kadın karakteri için İtalyan top model Mariacarla Boscono ile sıra dışı bir reklam çalışmasına imza atıyor.
Mariacarla Boscono, Dahlia Noir için objektif karşısına geçti, siyah elbisesiyle hayali bir fatal çiçeğin yapraklarının açışını çağrıştıran pozlar vererek göz kamaştırdı.
Boscono, etkileyici bakışıyla gerçek, modern bir ikon olarak dikkat çekti.
Riccardo Tisci öncülüğünde geliştirilen ilk koku olan Dahlia Noir, gizemli ve çok özel bir kadını temsil ediyor.
Karanlık ve aydınlığın oluşturduğu zıtlık gibi floral ve odunsu notalar Dahlia çiçeğinde, baştan çıkarıcı bir kimliğe dönüşüyor.
Dahlia Noir’ın şehvetli kadını, tasarımcının haute-couture kreasyonlarındaki detaylar gibi, zıtlıkları bir araya getirerek narin bir kadının aynı zamanda sert bir tarafı da olduğunu vurguluyor.
Tamamen saf çizgilerle tasarlanmış bu couture koku, lükse geri dönüşü temsil ediyor.
Paylaş