İdeal saçlar deyince hepimizin aklına kalın telli, parlak ve dipten uçlarına kadar sağlıklı saçlar geliyor.Yani tıpkı genç bir cilt kadar yumuşak ve taze görünümlü. Ancak, saçların da tıpkı cildimiz gibi yaşlılık süreciyle karşı karşıya olduğunu biliyor musunuz? Doğal yaşlanma sürecinde saç telleri kalınlıklarını, dış etkenlere karşı koyma gücünü ve rengini kaybetmeye başlıyor. Ya da eskisi gibi aynı tempoda ve kalitede uzamıyorlar. Ancak panik yapmaya gerek yok. Çünkü olgunlaşan saçlar için de tıpkı cildimiz gibi bir ‘anti aging bakımı’ yapmak mümkün.Yaşlanmanın çeşitli sebepleri bulunuyor. Bir kısmı kişinin yaşam tarzına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Örneğin, dengesiz beslenme, cildin ve saçların güneşte fazla kalmasının yanı sıra sigaranın da saçların sağlığında biyolojik olarak olumsuz etkileri bulunuyor. Çünkü zaman içinde saç kökleri giderek kalınlaşan kolajen liflerle çevreleniyor, kan dolaşımı ve önemli besinlerin buraya ulaşımı zorlaşıyor. Dolayısıyla hücre bölünmesi giderek yavaşlıyor. Hormonal değişimlerin de östrojenin büyüme etkisini azalttığı ve saç köklerinin giderek daha ince saç teli üretmesine neden olduğu biliniyor. Bir de artık saçlar eskisinden daha fazla dökülmeye başlıyor. Saçlarınızın yaşlanmasını engellemek elinizde Saç dökülmesinin normal olup olmadığını evde kendi kendinize test etmeniz mümkün. Şöyle ki: 30 yaşına kadar günde en fazla 50 saç telinin dökülmesi normal olarak karşılanıyor. 40 yaşına kadar en fazla 80 tel saç dökülmesi normal karşılanıyor. 50 yaşına kadar da maksimum 100 saç teli dökülmesi normal olarak algılanıyor. Eğer saçlarınızdaki dökülmenin belirgin olarak arttığını düşünüyorsanız, o zaman vakit kaybetmeden bir cilt doktoruna gitmenizde fayda var. Kozmetikteki son gelişmeler, kafa derisinin de yaşlanmasını önleyici dolayısıyla saç köklerini koruyucu ve bağ dokusunun elastikiyetini sağlayıcı bakımlar ve uygulamalarla ileri yaşlarda bile güzel saçlara sahip olmayı mümkün kılıyor. Masajlar ve ginko, maya ya da aminexil maddesi içeren saç kürleri kan dolaşımını ve hücre enerjisini yeniden harekete geçiriyor e kolajen kalınlaşmasına engel oluyor.Saçların giderek yaşlandığını dışarıdan da rahatlıkla anlamak mümkün. Saçlarınız eskisi gibi parlamıyor, kolay kırılıyor ve hemen zarar görüyorsa o zaman acil önlem almanızını zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu durum sadece fön sırasında oluşan stres ya da kimyasal uygulamalar sonucunda değil, yaşlanma sürecinde saçın yapısını oluşturan yağ üretiminin artık yeterince üretim yapamamasından kaynaklanmaktadır. Bu durumda saçlar tıpkı cildimiz gibi yaşlandırıcı etkilerin olumsuz etkilerinden korunmak zorundadır. Saçlar için ‘anti-aging’ ürünleri, saçın gereksinimi olan maddeleri geri verebilir. Aynı serinin ürünlerini kullanmaya özen gösterin Peki saçlarımızı nasıl nemlendirmemiz gerektiğini biliyor musunuz? Nemlendirme için ipek proteinleri, hücre yenileyici proretinol ya da keramid içeren bakımlar saçların yeniden canlanmasına yardımcı oluyor. Özel aminoasitler ve provitamin B5 formüllerinin saçlara güç kazandırıcı etkileri bulunuyor. Saç bakımındaki yeni bir teknoloj ise kreatin. Saçın kendi hücre yapısı kompleksinin yerine geçebiliyor ve her saç telini koruyucu etkisi bulunuyor. Eğer saçlarınızdaki sorunlarla başa çıkmak istiyorsanız o zaman aynı serinin saç tipinize uygun ürünlerini kullanmaktan vazgeçmemelisiniz. Böylelikle şampuan, bakım, saç derisi ya da maskenin optimal olarak etkili olmasını sağlayabilirsiniz. ÜRÜN MARKETErkeksi bir kokuPortakal ağaçlarından temel elementlere kadar taze ve denizin hazineleriyle zenginleştirilmiş olan bir koku. Bvlgari’nin ‘Aqua pour homme’u, sabah çiği kadar doğal ve yenileyici tarzıyla, modern erkeklerin yeni parfümü olmaya aday.