Gençler ince, orta yaşlılar kırışık

Estetik uygulamalar arasında son yıllarda dudak estetiği ilginç bir şekilde öne çıkıyor.

Beklentiler ise yaşlara göre farklılık gösteriyor. Özellikle gençler ince dudaklarından, orta yaş grubu ise üst dudaklarının üzerinde oluşan ince kırışıklıklardan şikayetçi.

Prof. Dr. Deniz İşcen’den, dudak estetiği ile ilgili en sık sorulan soruları öğrendik.

Dudak estetiği için yapılan uygulamalar ve kullanılan malzemeler hakkında bilgi verir misiniz? Özellikle işlemlerin kalıcılığı ve ağrılı olup olmadığı çok merak ediliyor.

- En kolayı ve hızlı olanı hazır dolgu maddelerinin enjeksiyonu. Hyalüronik asit içeren çeşitli dolgu maddeleri piyasaya çıktığından beri, işlemler oldukça kolaylaştı. Hyalüronik asitin yara iyileşmesinin ana maddesi olduğunu söyleyebiliriz. Vücudumuzda bulunan bir madde, sentetik olarak da üretiliyor ve hazır enjektörler içinde 1 cc. olarak satışa sunuluyor. Ürün ile ilgili olarak, bugüne kadar alerji yaptığı saptanmamış. Biz de uygulamalarımızda böyle bir durumla karşılaşmadık. Maddeyi öncelikle dudağın kenarını belirginleştirmek için bu bölgeye veriyoruz. Bu sırada dudak kendiliğinden hafifçe dışa dönüyor. Eğer dudak ortası yani dudağın etli kısmı inceyse bu bölgelerin içine de ilaç vererek dudağın tümünü kalınlaştırmak mümkün. Dudak ince yani etsiz ise ve hastaya liposuction ya da benzeri bir işlem yapılıyorsa, kişiye kendi yağını vermek de uygulanan bir yöntem. Ancak bu yağ kenar belirginleştirmede dolgu maddesi kadar başarılı sonuçlar vermez. Her iki madde de eriyen maddeler. Bir-iki yılda etkisi azalır ancak hiçbir zaman sıfırlanmaz. Çünkü vücut bu enjeksiyona kendisi de kolajen üreterek katılır. Bir anlamda dudak, kalınlaşma işine kısmen yardımcı olur. Zamanla enjeksiyonların etkisi azalacağından, vücut için bir sakıncası olmayan bu işlem, istendiği kadar tekrarlanabilir. Dudak kalınlaştırma için artık cerrahi yöntemleri pek kullanmıyoruz. Kime nasıl dudak yakışacağı konusunda genel olarak fikir vermeniz mümkün mü?

- Kime hangi dudak yakışacağını, kişinin yüz hatları belirler.

Dudak ve çeneyi içeren yüzün alt bölgesinde güzelliği etkileyen başka ne gibi sorunlarla karşılaşılabilir?

- Yaş ilerleyince üst çene kemiğinin küçülmesi dudakta büzülme, küçülme etkisi yapar, üst dudak dikey çizgilenir, ruj yukarı doğru kaçar. Bu hanımları çok rahatsız eden bir olaydır. Genç yaşlarda sigara alışkanlığından kaçınmak, dişlerin bakımlı olmasını sağlamak, gerektiğinde protetik çözümlerle dudağı arkadan desteklemek gerekir. Yani tek başına dudak dolgusu yeterli değildir. Üst çene ve orta yüzü doğuştan az gelişmiş, basık olanlarda bu değişim daha belirgindir. Yağ enjeksiyonlarından kemik ilerletmelere kadar bir dizi ameliyat seçeneğinden söz edilebilir ancak kısaca söylemek gerekirse, gereksiz yere diş çektirmemek, dişleri bakımlı tutmak, estetik diş tedavisi yapan hekimlerle işbirliği içinde olmak yararlıdır. Özellikle sigaranın ağız ve çevresinde bölgeye ne kadar zarar verdiğinin altını çizmek zorundayız.

Dudakta estetik operasyonun öpüşmeye etkisi olabilir mi?

- Özellikle önceki yıllarda, sentetik implantların kullanıldığı dönemlerde, bu soru daha günceldi. O zaman bile hastalar öpüşmelerinin etkilenmediği, kendilerinin ve eşlerinin bir farklılık hissetmediğini söylüyorlardı. Şimdi kullandığımız malzemelerde yani hastanın kendi yağı veya hazır dolgu maddelerinde ise öpüşmede farklılık olması söz konusu değil.

Her yaşta güzel ve taze bir cilt

Doğru bir yaşam stili ve yaşamsal besinler açısından zengin bir beslenme programı vücudumuzun en büyük organı olan cildimizin gençliğini uzatıyor. Homöopati cildi, saçları ve tırnakları güçlendiriyor.

Konu cilt olunca şüphesiz her kadın 20’li yaşlarında olmayı arzu eder. Çünkü bu dönemlerde cilt pürüzsüzdür, yumuşak ve pembemsi bir dokusu vardır üstelik gerginliği ve tazeliği en üst düzeydedir. Ancak bu dönem maalesef kalıcı olmadığından 20’lerin sonlarında doğal yaşlanma süreci işlemeye devam ediyor ve hücreler yenilenme, bölünme yetilerini kaybediyorlar. Cilt artık yeterince oksijen alamıyor dolayısıyla beslenme rutini de sekteye uğruyor.

30’lardan itibaren ise cilt dokusunda incelme ve hassasiyet görülmeye başlıyor. Kılcal damarlar yüzeyde belirginleşiyor, gözenekler büyüyor, güzelliğin iki önemli anahtarı elastin ve kolajen üretimi azalıyor. Bu mekanizmayı durdurmak mümkün değil. Ancak genetik yapının yanı sıra cilt yaşlanmasını geciktirmek ya da yavaşlatmak için bazı faktörleri devreye sokmak mümkün. Bunlar arasında stres yönetimi, dış etkenlerin hücrelere olumsuz etkileri, nikotin ve alkol sayılabilir. Ama aynı zamanda beslenmenin de cilt yaşlılığında küçümsenmeyecek bir ödevi olduğunu hatırlatmakta fayda var.

NE YİYORSANIZ, OSUNUZ...

Bu söz yaşlanmaya başladıkça önem taşıyor. Çünkü yaşla birlikte kalori miktarı azalıyor. Ancak vitamin, mineral ve oligo element aynı kalıyor. Bu yüzden düşük enerjili ve yüksek besin değeri olan besin maddelerini tercih etmek gerekiyor. Örneğin, beyaz ekmek yerine çavdar ekmeği... Önemli bir başka nokta da bol bol sebze ve meyve tüketmek. Vitaminler ve sekonder bitkisel elementler hücreleri güçlendiriyor ve serbest radikalleri nötralize ediyor.

İçecekler: Bol su içmek cilt güzelliğinin en bilindik ipucu. Cildin oksijen alışverişi harekete geçirmek ve vücuttaki ödemi atmak için önerilen günlük su miktarı 2 lt. Uzmanlara göre güzel bir cilt için ideal olan ise sık sık domates, havuç ve salatalık başta olmak üzere sebzelerin suyunu içmek. Sebze ve meyve: Cilt güzelliği için özellikle iki vitamin öne çıkıyor. C vitamini- taze biber, brokoli, böğürtlen- kolajen üretimini destekliyor ve hücre yenilenmesini sağlıyor. A vitamini ise derindeki cilt tabakalarını gerginleştirmede ve yenilemede etkili. Domates, ıspanak, papaya ve kavunda bolca bulunuyor.

Balık ve et: Somon, ton ya da sardalya gibi yağlı balık türlerinin içinde bulunan değerli Omega-3 yağ asitleri pürüzsüz bir cilt için ideal.

Dudak şekline göre farklı uygulama yapılıyor

İnce dudaklar: Gençlikte insan dudakları daha dolgun olsun istiyor, özellikle üst dudak ince ve içe dönükse biraz kalınlaştırmak güzel duruyor. Dudağa yapılan bir müdahalenin abartılı olup olmadığını anlamanın basit bir ölçütü var: Hiçbir zaman yüze bakıldığında ilk önce dudaklar dikkat çekmemeli.

Üst dudaktaki dikey çizgiler: Yaş ilerledikçe üst çene kemiği küçülmeye başlar, dişler zayıflar. Çevresel desteğini kaybeden dudak eskiye göre biraz incelir, içe döner, kenar çizgisi kaybolur. Ayrıca mimik hareketlerle, ağız büzme ve sigara içme gibi işlevler, dudağın üstünde ince dikey çizgilerini oluştururlar. İşte bu dikey çizgilenmeler belirli bir yaştan sonra rahatsız eder.

Ağız köşelerinin aşağıya doğru dönmesi: Yüzümüz ve vücudumuz yıllarla birlikte aşağı doğru sarkar. Sarkan her doku gibi dudakların köşesinde de aşağı yönelme olur. Bu köşenin hemen önünde bir çizgilenme ve gölgelenme oluşur, yüzü yaşlı gösterir.

Dudak yarığı, kaza ya da doğumsal dudak sorunları: Birçoğumuz çocukken düşüp kalkmış, dudak kenarımızı yaralamışızdır. Dudak kenarı bir kırmızı bir de beyaz çizgiden oluşur. Eğer dikilme sırasında veya iyileşme sırasında bu çizgiler tam karşı karşıya gelmemişse dudak kenarının bütünlüğü bozulur. Bir de doğuştan olma dudak yarığı konusu var ki bu cerrahlar açısından çok önemli bir ameliyattır. Ameliyat izini tümüyle yok etmek mümkün olmasa bile kalacak iz en aza indirilebilir. Bu bölgeye yapılan enjeksiyonlar da dudak çizgisinin bütünlüğünü sağlamakta yararlı olur.

Daha çekici dudaklar: Dudakta çekicilik ya da çarpıcılık nedir, tanımlaması zor... Leonardo Da Vinci’den günümüz sanatçılarına, yüzde belirlenmiş birtakım oranlar ve kurallar var. İlk etapta ne istediğini hastanın belirtmesi gerekir. Gerçekçi bir dudak mı istiyor, abartıdan mı hoşlanıyor. Benim doktor olarak önerim; hiçbir zaman abartılı dudaklar değildir.

ÜRÜN MARKET

Mükemmel gerginlik için

Estee Lauder’ın yeni ürünü Perfectionist Wrinkle Lifting Serum Corrector for Lines-Wrinkles-Age Spots, sadece iki saat içinde kırışık açıcı ve yeniden yapılandırıcı peptitler içeriyor. Ürün, cildin doğal kolajenini artırmaya ve hızlandırmaya yardımcı oluyor. Böylelikle cildin iç yapısı güçlenerek, çizgilerin yoğunluğu belirli oranda azalıyor. 30 ml’i 150 YTL’den satılıyor.

Yarım saatte hayalinizdeki dudaklara kavuşabilirsiniz

Enjeksiyonlar derinin hemen alt katı olan derma tabakası içine yapıldığı için bu bölgede sinir uçlarının çok yoğun olması dolayısı ile ağrılı bir işlem. Ancak bu duyarlılığı aynı diş tedavilerinde yapıldığı gibi blok denen bir bölgesel anestezi tekniği ile çözebiliyoruz. Şişlik enjeksiyondan hemen sonra birkaç saat süreyle olabilir. Ertesi gün doğal bir belirginleşme dışında enjeksiyona bağlı bir ödem yaşanmaz, kişi günlük yaşamına devam edebilir.

Abartılı dudak estetiğinin sonuçları

Dudak estetiğinde bugüne kadar yapılmış kimi abartılı sonuçları gören kişiler, aslında böyle bir müdahaleye ihtiyaçları olsa bile bu değişiklikten kaçıyorlar ya da çok korkarak doktora geliyorlar. Oysa bir plastik cerrah her zaman en doğal duracak görüntüyü yaratmaya çalışır ve abartıdan uzak durur. Bir enjektörde sadece 1 cc ilaç olduğunu söylemiştim. Dudak konusunda en garantili sonucu almak için tercihim, uygulamayı yapıp dudağı hafifçe belirginleştirdikten sonra hastaya dudaklarını aynada göstermektir.

Maddeyi dudağa verdiğinizde, enjeksiyonun yarattığı bir şişlik olur. Birkaç saat içinde inecek bu şişliği de hesaba katarak kişinin görüşünü almak gerekir. Hasta, gördüğü görüntüye bakarak, dudaktaki şişliğin biraz ineceğini de hesaba katarak daha fazlasını isteyip istemediğine karar vermeli. Abartılı sonuçlar yaşamamak için, birkaç gün beklemek, sonra değerlendirme yapıp gerekirse devam etmek izlenebilecek en iyi yol.
Yazarın Tüm Yazıları