Fondöten sürmenin incelikleri

Sürün, fırçalayın, boyayın... Fondöteni doğru bir fırçayla uygulamak, pürüzsüz bir cildin ilk kuralı. Peki, ama cildi makyaja hazırlayan doğru fondöteni bulmanın bir kuralı var mı?

Haberin Devamı

* HAFİF: Renkli nemlendirici kremler, porselen gibi ciltler yaratmak için ideal. Ancak uzmanlar bu ürünleri lekeli bir görünüme neden olacağından kesinlikle parmakla sürmemek gerektiğinin altını çiziyor. Dolayısıyla kuru bir makyaj süngeri kullanmak en iyisi.
Bu başlıkta kadınların yeni gözdesi BB krem’i es geçmek olmaz... Nemlendirmenin yanı sıra bakım, UV koruma ve renklendirmeyi bir arada sunan bu mucize ürünü cildinize uygularken önce parmaklarınızla yayın, ardından oval bir süngerle üzerinden geçerek yüzeyde iyice dağılmasını sağlayın.
Hafif tekstüre sahip sıvı fondöten, çilleri ya da ince kırışıklıkları kapatmasa da dengeli ve ışıltılı bir cildin mimarıdır. Sivri konik bir fondöten fırçasına üç damla ürün damlatın ve T bölgesinde iyice emilmesini sağlayın. Yüzdeki problemli bölgeler için ince bir kat daha uygulayabilirsiniz.
* ORTA: Orta etkili bir fondöten ciltte sıva etkisi yaratmadan yüzeydeki kızarıklıkları kapatır. Elinizin üzerine bir miktar fondöten dökün. Ucu eğri fondöten fırçasının ucuyla yüzünüze parti parti yedirin. Hafif baskılarla yüzünüzün ortasından başlayarak saç diplerine ve şakaklara doğru ürünü uygulayın.
* GÜÇLÜ: Cilt kusurlarını ancak orta kapatıcılıkta bir fondötenle kamufle etmek mümkün. Uzmanlar bunu yaparken de ucu yayvan, geniş bir fırça kullanmanızı öneriyor. Fırçanızı fondötene daldırın ve ürünü küçük dairesel hareketlerle cildinize iyice yedirin. Problemli bölgelerin üzerinden süngerle yeniden geçebilirsiniz.
* MAKSİMUM: Fondöteninizin maske gibi görünmemesi için yumurta formlu süngerinizle yoğun kapatıcı fondötenden bir miktar alın ve yüzünüzde hafif masaj hareketleriyle gezdirin. Son olarak ürünü burun ve göz çevresine özenle uygulayın.

Haberin Devamı

Yeni makyaj trendlerini denerken...

Makyaj koleksiyonlarının artık giyim ve aksesuvar trendlerinden farkı kalmadı. Her sezon, yeni ürünleri, yeni renkleri ve formlarıyla alıştığımız konfordan bizi uzaklaştırmaları mümkün. Bu da pek çoğumuz için hâlâ ürkütücü...

Rujlardaki ya da ojelerdeki renk paletleri özellikle son birkaç yıldır sınır tanımıyor. Chanel’in geçtiğimiz sezon ojelerde başlattığı sıra dışı renk alternatifleri diğer ürünlerde de artık renk sınırlamasını ortadan kaldırmış durumda.
Gözlerde, dudaklarda ve özellikle tırnaklardaki yeni renkler artık bizi şaşırtmıyor. Hatta kırmızı, bordo ve ‘french’ arasında sıkışmış hayatımıza renk kattığını söyleyebilirim. Yaz sezonu yaklaşırken makyaj artistleri yine tüm yaratıcılıklarını kullanıyor. Bize de onların yarattıklarını hayata geçirmek kalıyor. İşte, yeni trendlere adapte olma kuralları...
* TRENDİ HAYATA GEÇİRİN: Aylar öncesinden defilelerden ya da moda dergilerinden takip ettiğimiz makyaj trendleri, fotoğraflarda kullanılan ışık ve photoshop uygulamalarıyla bambaşka bir görünüme bürünebiliyor. Dergilerdeki büyüleyici görünüme kanmayın. İşe makyaj çantanızda yeni sezonun tek bir ürününe yer vererek başlayın. Bu değişime en kolay dudaklar adapte olur. Yeni ruj renklerini ruj fırçasıyla uygulamak yerine parmak ucunuzla deneyin. Böylece rengin dudağınızda ‘boya’ gibi durmasını engellemiş olursunuz. Far renkleri daha yanıltıcıdır. Yine de renkli bir eyeliner makyaj trendindeki maceranızın ilk denemesi olabilir.
* RETRO OLMAYIN: Geçmiş dönemleri harfiyen referans alan trendlerden uzak durun. Örneğin, 40’ların nostaljik kaş formları günümüz için oldukça abartılıdır.
* KENDİNİZE KARŞI DÜRÜST OLUN: Gözlerdeki gölge belki an itibariyle fazla “stylish” algılanabilir, aynada kendinizle yabancılaştığınızı düşünüyorsanız, ürünleri kullanmaktan vazgeçebilirsiniz. Örneğin, fuşya dikkat çekici bir renktir. Makyaj artistleri özellikle kumralların bu renkle modern bir görünüm yakalayabileceği konusunda hemfikirler.
* KONFORUNUZDAN ÖDÜN VERMEYİN: Yeni bir trendi uygularken evinizde olmanın rahatlığını yaşayın. Kendini dış dünyaya açmaya karar verdiğinizde bunun bir arkadaş buluşması olmasına özen gösterin. Yeni bir makyaj trendini işyerinde karşılamak, gününüzün stresli geçmesine neden olabilir.

Haberin Devamı

Cilt yağlarını kullanmanın 5 yolu

Makyaj artistleri, kozmetik yağların cilde tazelik ve parlaklık kazandırdığı konusunda hemfikir. İşte cilt yağlarını kullanmanın 5 pratik yöntemi...

1- Üzerinde “temizleme yağı” yazmasa bile her türlü cilt yağı suya dayanıklı maskara, kalıcı far ve rujları sadece birkaç hareketle nazikçe temizliyor. Ayrıca cildi tahriş etmiyor.
2- Cilt tarafından kolayca emilen zengin yağ asidi içerikli yağlar (argan ve jojoba gibi), aynı zamanda saçlar tarafından da kolayca emiliyor. Saç tasarımcıları, kabaran bukleleri veya elektriklenen saçları yatıştırmak için kurumuş saç uçları ya da kabarık saç tellerine bu yağlardan bir miktar sürmenizi öneriyor.
3- Kullandığınız herhangi bir krem veya likit fondötene yağ eklemek daha fazla nem sağlamasına ve daha ince olmasına yardımcı oluyor. Böylece bütün yaz bronz teninize sürdüğünüz fondöteni artık koyu görünmeye başlasa bile kullanmaya devam edebilirsiniz.
4- Bu ürünlerin çoğu, birçok parfümün içeriğinde kullanılan yasemin, sandal ağacı ve lavanta esans yağı içeriyor. El bileklerinize parfüm niyetine bu ürünleri sürebilirsiniz.
5- Doğal görünen bir aydınlatıcı etkisi yaratmak için makyajınızı tamamladıktan sonra bir miktar yüz yağını elmacık kemiklerinize, burun köprüsüne ve omuzlarınıza sürmenizi öneriyor makyaj uzmanları.

Haberin Devamı

EDİTÖRDEN...

Yaşlanmaya karşı

Yeniliyor, enerji veriyor, ışıltı sağlıyor... La Colline’in Cellular Facial Anti-Aging programı Skin-Ology kür bakımı, yüksek teknolojiyle üretilen 3 formülün gücü ve etkisini, yüzün doğal güzelliğini, gençliğini korumak ve yaşlanmayı önlemeye yardımcı olmak için aktive edici masaj ile birleştiriyor.

Cildiniz için ‘SOS’ nemlendirici

Transvital’in Extraordinary Hydrating Cream’i susuz kalmış ciltleri yumuşak ve zengin bileşimi ile “acil” nemlendiriyor. Cildin kaybettiği suyu geri kazanmasına yardımcı oluyor, sıkılığını ve rahatlığını artırıyor. İçeriğindeki hyalüronik asit, suyu dokular içerisinde tutuyor. Fosfo-lipidler ise hücre zarını onarmaya yardımcı olarak su kaybını önlüyor.

Haberin Devamı

Tenlerde tazeliğin kokusu

Signorina... Salvatore Ferragamo’nun İtalyanca’da “genç kadın” anlamına gelen, zarafeti gençlik ve masumiyetle birleştiren bu kokusu, stil sahibi genç kadınları hedefliyor. Salvatore Ferragamo Signorina, yasemin ve pannacota’nın muhteşem birleşiminden oluşan notalarıyla tenlerde tazelik hissi yaratıyor.

Yazarın Tüm Yazıları