Dudaklar bu yaz pembe tonlarında

Ünlü markaların 2009 yaz koleksiyonlarını sergiledikleri moda başkentlerinde, makyaj renkleri de olabildiğince canlı tonlarıyla karşımıza çıkıyor.

Haberin Devamı

Bu yaz özellikle dudaklar pembenin tüm varyasyonlarıyla dikkat çekiyor.

Pembenin tüm tonları bu yaz makyaj çantalarımızda yerini alıyor. Tabii özellikle de rujlarda bu rengin yansımaları mevcut. 80’lerin yıldızı, geçen yıllarla birlikte eski imajını kaybetmiş, tasarımcıların unuttuğu bir renk haline gelmişti. Oysa baharın yaklaşmasıyla birlikte özellikle podyumlarda yeniden canlanıyor. Örneğin, Hüseyin Çağlayan’ın 2009 yaz defilesinde pembenin ağırlığı yoğun olarak hissedildi.
Bunları biliyor muydunuz
· “Pink” kelimesinin kökeni aslında Hollanda’ya dayanıyor. Pembe yapraklı karanfil bitkisi, orada küçük göz anlamına gelen “pinck oogen” olarak adlandırılıyor.
· Pembe dudaklar, kesinlikle tüm dikkatleri üzerinde topluyor. Bu yüzden rengi çok titiz bir şekilde uygulamak önem taşıyor. Bizim tavsiyemiz: Rujunuzu sürmeden önce dudaklarınızı bir dudak kalemi yardımıyla çerçeveleyin, ardından rujunuzu uygulayın.
· Pembe zor bir renk olduğu için makyaj sırasında renk kombinasyonlarına dikkat edin. Dudak kalemi ve ruj her zaman aynı tonlarda olmalı!
· Makyajınızın abartılı olmaması için gözlerinize ve yanaklarınıza başka renk uygulamayın. Kirpiklere yoğun bir siyah maskara yeterli olacaktır.
· Güçlü renkler özellikle pürüzsüz ciltlerde dikkat çekicidir. Bu yüzden cilt yüzeyindeki kızarıklıklar ve siyah noktaları pudra ya da kapatıcılar yardımıyla gizleyebilirsiniz. Pembe ruj ancak bu durumda güzelliğinizi ortaya çıkarır. Rujunuzun üzerine süreceğiniz bir parlatıcı da dudaklarınızı belginleştirmek için bire birdir.
· Baharın bu taze rengi ancak gri ve siyah tonlardaki rafine kesimli kıyafetlerle tarz bir hale gelir.

Yoga yapın, stresten kurtulun

Haberin Devamı

Yoğun iş hayatı, tansiyonu yüksek toplantılar, trafik, cep telefonları ve rahatsız edici pek çok dış faktör, bireyler üzerinde sürekli gerilim oluşturuyor. Dış dünyanın hızlı temposuna iç dünyamız, vücudumuz yetişmeye çalışırken biriken gerilimler sürekli artıyor. ışte burada devreye yoganın pozitif enerjisi giriyor.

Modern hayatın bize dayattığı yoğun iş temposu, stresi de beraberinde getiriyor. Stres altında gösterilen anlık reaksiyonlar ilk etapta performans, yaratıcılık ve enerjinin azalmasına yol açıyor. Yoga çarya (yoga bilgilerini açan kişi) Prof. Dr. Akif Manaf’a göre bu ilk sonuçlar bile vücudumuzda ayrı bir stres kaynağı oluşturuyor:
“Stresin tıpta ispatlanmış pek çok belirtisi bulunuyor. Bu belirtilerden en önemlileri yüksek kan basıncı, hızlı kalp atışı, kaslarda gerilim ve titreme, uykusuzluk, midede kramp ve bulantı, baş ağrısı, baş dönmesi, aşırı yorgunluk, bitkinlik, göğüs ağrısı, ağız kuruması, zayıflık, aşırı terleme, zor nefes alma, bağırsakların bozulması ve dişlerin sıkılmasıdır.”
ışte, tüm bunlara neden olan stresi ve gerilimi vücuttan uzak tutmak yoga ile mümkün.

Haberin Devamı

Ev yapımı peeling’le cildiniz aydınlansın

Çikolata, kahve, papaya, muz... Bu gibi doğal peeling’ler, sadece cildimize değil aynı zamanda ruhumuza da iyi geliyor. Önümüzdeki bahara cildinizi şimdiden hazırlamanızda fayda var. Aşağıda vereceğimiz “tarifler”le banyonuzu mükemmel bir ev spa’sına dönüştürmeniz işten bile değil...

Vücut peeling’leri yüzeydeki ölü deri hücrelerini arındırmanın en iyi yöntemi. Temizlenen cilt de böylelikle kadifemsi bir yumuşaklığa sahip oluyor. Hollywood yıldızlarından Gwyneth Paltrow’un güzelliğini borçlu olduğunu her fırsatta belirttiği şeker peeling’i, 35 yaşındaki yıldızın mükemmel görünümünde şüphesiz önemli rol oynuyor.

Bir miktar şekeri bir kabın içine boşaltın ve zeytinyağıyla karıştırın. Duşun altında dairesel hareketlerle cildinize sürün ve ardından durulayın. şimdi cildinizin ne kadar yumuşak olduğunu göreceksiniz. Zeytinyağı cildi beslediği için sonrasında vücut losyonu kullanmak da şart değil.
Yüz için bir başka şeker peeling’i daha var: Yoğurt, bal ve şekeri karıştırıp yüzünüze sürün. şeker cilt yüzeyindeki ölü deri hücrelerini temizlerken aynı zamanda iyi bir kan dolaşımı sağlıyor. Bal ise arındırıcı ve rahatlatıcı etkisini ciltte hemen gösteriyor.
Bir tutam egzotik dokunuş ise şeker kamışı, vanilya ve limon ekstrelerinden hazırlanan peeling’de gizli... Bu karışım sadece ruhunuz için bir değişim değil aynı zamanda cildiniz için de sağlık kaynağı.

Kahverengi toz şeker ise besleyici vitaminler ve mineraller tarafından oldukça zengin... ınce kristaller cildi ölü deri hücrelerinden arındırıyor ve nemlendiriyor.

KAHVE VE ÇİKOLATA SELÜLİTE BİRE BİR

Çikolata seviyor musunuz? O zaman cildiniz için doğru adrestesiniz... Ufalanmış kakao ve fındık kabukları cildi pürüzsüzleştiriyor ve rahatlatıyor. Konu cilt bakımı olduğunda da kahve oldukça etkili bir madde...

Kahve granülleriyle yapılan bir peeling masajı cildi arındırıyor. Kafein yağ parçalayıcı bir enzimi harekete geçiriyor. Bu yüzden selülite karşı da oldukça etkili. Kahveli vücut peeling’i için de önce vücudunuza yağ ile masaj yapın. Ardından bir miktar kahve granülü ya da beş yemek kaşığı taze çekilmiş pudra kahveyi yağın üzerine dökerek masaja devam edin. Bolca suyla temizleyin. Söz konusu porselen gibi bir cilt olunca akla ilk gelen Japon kadınları, yüzyıllardır doğal bir ürüne başvuruyor. Azuki fasulyesi ununun yanı sıra pirinç kepeği de bir güzellik silahı olarak öne çıkıyor.

Yumuşak bir yüz peeling’i için önerimiz şu: Yoğurt, bal ve iki yemek kaşığı ufalanmış bademi yüzünüze sürün. Bal temizliyor ve rahatlatıyor. Yoğurdun içindeki süt asitlerinin ise arındırıcı bir etkisi bulunuyor. Ufalanmış parçacıklar, ölü deri hücrelerini yumuşakça temizliyor. Bu peeling özellikle hassas ciltler için ideal.

Papaya-muz peeling’ine gelince; bu uygulama kuru cildi rahatlatıyor ve yumuşatıyor. Bir muzu ezin ve püre haline gelmiş yarım papaya ile karıştırın. ıki yemek kaşığı şeker ve bir miktar bal ilave edin. Karışımı yüzünüze masaj yaparak sürün. Ardından durulayın.

Yazarın Tüm Yazıları