Lazer ve radyo frekansı, şimdilerde kadınları en büyük sorunlarından biri olan istenmeyen tüylerden kurtarmak için birlikte kullanılıyor. Bu uygulamayla kısa bir süre içinde yüzünüzdeki ve vücudunuzdaki tüylere sonsuza kadar "elveda" diyebilirsiniz.
Lazer ve radyo frekansının birlikte kullanıldığı yeni sistem, vücuttaki kılları ve kılların foliküllerini hedefleyerek kılları tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor. Lazer ile birlikte kullanılan RF açık renkli kıllarda ve bronz tenler de dahil tüm cilt ve kıl tiplerinde daha iyi etkinlik ve avantaj sağlıyor. RF, kılın üst kısımlarını değil tüm kökün ortadan kalkmasına yardımcı oluyor. Erkeklerin sırt ve kadınların bacak bölgeleri gibi geniş alanlar dışında batıkların giderilmesinde de kalıcı bir sonuç sağlıyor. Uygulandığı diğer bölgeler ise koltukaltı, göbek, bacak, kol, göğüs, sırt, bikini bölgesi. Doktor Ayşegül Demirağ, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı:
Bu yeni uygulama nasıl işliyor?
- Lazer ve radyo frekansının kombinasyonu ile yalnızca kılın üst kısmı değil, kıl kökünün tamamen ortadan kalkması sağlanıyor. İki enerjinin bu başarılı birleşimi ile daha az lazer ışığı ile daha iyi sonuçlar almak mümkün oluyor.
Sistem herkese uygun mu?
- Hem kadın hem de erkeklerde başarıyla uygulanan lazer epilasyon, yüz dahil olmak üzere vücudun tüm bölgelerinde uygulanabiliyor. Diğerlerinden farklı olarak açık renkli kılları görme özelliği bulunuyor.
Kişi sonuçları ne zaman görmeye başlıyor?
- Kıl büyümesi her seans giderek azalır. Bazen sonuçları görmeniz birkaç seans sürebilir. Toplam seans sayısı ise cildinizin tipine ve kılın yapısına göre değişir. Maksimum sonucu alabilmeniz için ilk seansta doktor tarafından bir uygulama cetveli çıkarılır. Ortalama 4 ile 6 seans arasında kişi tamamen tüylerinden kurtulabilir. Uygulamada herhangi bir acı hissediliyor mu?
- Kişilerin deneyimleri farklılık gösterir. Çoğu kişi hiçbir şey hissetmezken, bazı kişilerde çok hafif bir his olabilir. Fakat bizim yaptığımız uygulamada özel bir soğutucu sistem kullanılıyor ve bu sistem sayesinde de acı tamamen ortadan kaldırılıyor.
Saçlar yine aksesuvarlı
Aksesuvarsız olmaz... Romantik, renkli, sıra dışı modellerdeki saç bantları kadınların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Yazın trend aksesuvarı bandanalar, hem kıyafetlere hem de yüze bambaşka bir görünüm katmaya devam ediyor. Özellikle uzun saçlar için biçilmiş kaftan saç bantları ve bandanalar. Retro dokunuşlu modelleri ise hem her tarza hitap ediyor hem de pratik bir uygulama olarak göz dolduruyor. Uzun saçlarınıza atkuyruğundan başka bir model yapamıyorsanız, düz siyah lastikleri saklamanın en şık yollarından biri olarak yine saç bantlarını tercih edebilirsiniz.
Önemli bir detay daha; saç bandınızın ince olmamasına dikkat edin. Saçlarınızı öncesinde güzelce tarayın ya da şekil verin. Bandı saçınızın her iki tarafına tokayla tutturun. Böylelikle özellikle ipek bantların kaymasını önlemiş olursunuz.
2008’de bunları yapmayın
Uzun tırnak, özellikle gösterişli ojelerle basit duruyor.
45 yaş üzerindeki kadınlar kırmızı oje sürmesin, yaşlı gösteriyor.
Ruj renginden farklı tonlarda dudak kalemi sürmekten vazgeçin. Ruj silinince ortaya kötü bir görünüm çıkıyor.
Genç yaşta estetik uygulamalarına başlamayın. 19 yaşında kırışıklığı olduğunu iddia eden genç kızlar var.
Gün içinde ağır parfüm kullanmayın.
Asla ucuz postij kullanmayın.
Ten renginize uygun saç rengi seçin.
Far sürmek zor bir uygulama. Öncesinde mutlaka tekniğini öğrenmek gerekiyor.
Numaralı gözlük kullanıyorsanız, yüzünüze uygun olmasına dikkat edin.
Genç kızlar, ciltlerinin gençliğinin kıymetini bilmeli. Özellikle fondöten cildin hava almasını engellediği için zarar verebiliyor. Oysa doğal görünüm en güzeli...
Hande Subaşı’dan gerçek bir hayat hikayesi
2005 Türkiye güzeli Hande Subaşı, Flormar’ın yeni yüzü olarak kamera karşısına geçiyor. Subaşı’nın kendi hayatını canlandırdığı reklam filminin yönetmenliğini ise Metin Arolat üstlendi.
Reklam filminde kendi hayatından bir sahne canlandıran Hande Subaşı, filmin başında telefonunun alarmı ile uyanarak uyuyakaldığını fark ediyor. Hızla evden çıkan ve makyaj yapmaya fırsat bulamayan Hande’nin Flormar’la ilk buluşması merdiverden koşar adımlarla inerken başlıyor. Direksiyon başına geçtikten sonra kırmızı ışıkta durunca makyajına devam eden Hande, koşarak sete giriyor. Çekime geç kalmış olmasına rağmen, makyajından ödün vermiyor ve set çalışanlarından birinin aynasını elinden alarak rujunu sürüyor. Hande’nin gecikmesinden dolayı sinirlenen yönetmen sürdüğü rujla dolgulaşan dudaklarını görünce gülümsüyor. Film 20 Şubat’tan itibaren gösterimde olacak.
Mankenliğinin yanı sıra oyunculuk ve sunuculuk tecrübeleri de bulunan Hande Subaşı’nın çekim makyajı Neriman Öz tarafından yapıldı. Hande Subaşı, 2008 yılı boyunca Flormar’ın tüm tanıtım çalışmalarında bulunacak.