Bikini için geri sayım

Tatil planlarınız hazır değilse bile hayallerinizin hazır olduğuna eminiz.

Peki ya vücudunuz? Tatil bavulunuza bikininizi gönül rahatlığıyla koymanız için henüz zamanınız var. Birkaç hafta içinde deniz kenarında kusursuz bir vücutla güneşlenebilirsiniz.

Vücudunuz bikini sezonunda formda olsun diye, detaylı bir spor programına yazılmanız gerekmiyor. Zamandan kazanmanız için size çok daha iyi bir önerimiz var; doğrudan problemli bölgelerin hedef alındığı egzersizlere ne dersiniz? Bunun için hızlı sonuç alabileceğiniz bir egzersiz yeterli...

Uzmanlar, öncelikli üç egzersizin karın, bacaklar ve kalçalara yönelik olması gerektiğini belirtiyor. Üç hafta boyunca düzenli olarak yapıldığı sürece, bir ayın sonunda gözle görünür şekilde yağların kasa dönüştüğünü fark edebilirsiniz.

KALÇALAR: Bacaklarınızı omuz hizasında açın, elleriniz belinizde olacak ve öndeki bacağınız 90 derecelik bir açı oluşturacak şekilde, bir bacağınızı geriye doğru adım atacakmış gibi gerin. Gerideki bacağınızı dizden bükün ve neredeyse yere değmesine izin verin. Vücut ağırlığınız tamamen öndeki bacağınızda olsun. Hatta tüm ağırlığınızı topuklarınızda hissedin. Bu sırada sırtınız dik ama hafifçe öne doğru eğik olmalı. Kısa bir süre bu pozisyonda kalın ve eski pozisyonunuza dönün. Aynı hareketi her bacakta 20 kez tekrarlayın.

BACAKLAR: Bacaklarınızı omuz hizasından daha geniş olacak şekilde açın. Ayak parmaklarınız dışarıyı göstersin. Vücut ağırlığınız da parmak uçlarınızda olsun. Şimdi kalçalarınızla diz hizasına kadar inin. Kısa bir süre böyle kalın ve yeniden yükselin. Aynı hareketi 20 kez tekrarlayın.

KARIN: Sırt üstü yatın ve ellerinizi başınızın arkasında birleştirin. Vücudunuzun üst kısmını hafifçe ve bacaklarınızı 90 derecelik bir açı oluşturacak şekilde bükün. Bu sırada sırtınızı zorlamamanız için diğeriyle bisiklet çeviriyor hareketi yaparken bir bacağınızın hareket sırasında aynı pozisyonda kalmasına dikkat edin. Aynı hareketi 15 kez tekrarlayın.

Mutlu olmak için egonuzu cilalayın

Bazı günler hiçbir şey bizi mutlu etmeye yetmez. Kendine güven duygumuz yerle bir olmuştur. Peki, tüm bu olumsuzluklardan kurtulmak için sadece 45 dakikaya ihtiyacınız var desek... İnanmıyorsanız, yazımızı okuyun!

30 SANiYE: Başka hiçbir şey bir yabancı tarafından yapılan komplimanın yerini tutmaz. O zaman bir arkadaşınıza, bir satıcıya ya da komşunuza bugün güzel bir söz söyleyerek güne başlayın. Çünkü aslında güzel bir cümleye sizin ihtiyacınız var. Göreceksiniz, onlardan alacağınız mutlu bir gülümseme size kendinizi çok daha iyi hissettirecek.

2 DAKiKA: Kısacık bir meditasyon bile blokajlarınızı açmanız için yeterli olacaktır. Duvarda kendinize konsantre olacağınız bir nokta seçin. Ardından iki elinizle oturduğunuz koltuğu alttan sıkıca kavrayın ve gergin üst kollarınızla yukarıya doğru çekin. Bu gerginliği dönüşümlü olarak tekrarlayın. Kollarınızın hareketleri sırasında okyanusta özgürce yüzen bir yunus olduğunuzu hayal edin. Bir süre sonra rahatladığınızı göreceksiniz.

5 DAKiKA: Gelin, bugünden bir sonraki günün hayallerini kurmaya başlayın. İşe önce ne giyeceğiniz konusuyla başlayabilirsiniz. Hangi bluz saçlarınızı daha dikkat çekici kılıyor? Belki, yüksek topuklu ayakkabılarınızla egonuzu daha da yükseltebilirsiniz. Seçimlerinizi özenli yapın ve ertesi güne pozitif bir start alın.

20 DAKiKA: Beden dilinizi harekete geçirmek için bir yürüyüşe ne dersiniz? Bu sırada omuzlarınızı biraz geriye atın. Bakışlarınız da dışa dönük olmalı. Dik durmak, kendinizden ne derece emin olduğunuzun en önemli işaretidir.

30 DAKiKA: Yumuşak dokunuşlar her zaman kendimizi güvende hissetmemizi sağlar. Öyle ki, güvenli bir dokunuş annenin çocuğunu kollarına alması kadar etkilidir. Eğer hafta sonunda bir günü kendinize ayırdıysanız, manikür ya da spa’daki uygulamalarla kendinize geleceğinizi garanti ediyoruz.

45 DAKiKA: Kendinizi tamamen dağılmış hissettiğiniz günlerde neler mi yapabilirsiniz? Küçük işlerinizi toparlamaya ne dersiniz? Hazırladığınız bir yapılacaklar listesini tamamladığınızda, başarınızla övünebilirsiniz. Ve her başarı aslında egonuzu daha da yükseltecektir.

Ölümcül kusurlar

Ölüp bittiğiniz adam alkolik mi çıktı, ya da ilk birkaç günden sonra bir seks bağımlısı olduğunu mu anladınız? Belki de duygusal olarak bir ilişkiye hazır değil. "Birlikte olmadan nereden bileyim" demeyin, temkinli olun. Doç. Dr. Barbara De Angelis, "Are You the One For Me?" adlı kitabında, dikkat edilmesi gereken kusurlardan ve onları fark etmek için neler yapılması gerektiğinden bahsediyor.

n 1- Bağımlı bir sevgili bulduysanız

Yazar Barbara de Angelis diyor ki: "Sakın kendinize yalan söylemeyin! Bağımlılığı olan biriyle beraber olmak ateşle oynamak demektir! Ateşe parmağını sokarsan yanar! Diyelim ki, bir alkoliğe aşıksınız. Tutarsız ya da tahmin edilemeyen davranışlara, şiddet ya da öfke patlamalarına, sürekli depresyona, sorumsuzluğa, duygusal olarak ölmüşlüğe, duygusal olarak hazır olmamaya, seksüel yetersizliğe, kavgaya hazır olmalısınız."

Peki ne yapabilirsiniz? Bekarsanız, biriyle yeni tanıştığınızda, alkol dahil olmak üzere onun değerlerini tanımlayın. Davranışlarını dikkatle izleyin ve sakın kendinizi kandırmayın; onun için özürler üretmeyin.

Partneriniz bir bağımlıysa:

l Partnerinize bir bağımlıyla beraber olmayı reddettiğinizi söyleyin.

l Ona, sadece derhal yardım almayı kabul ettiği takdirde onunla kalacağınızı söyleyin.

l Eğer partneriniz hemen yardım almazsa onu terk edin. Somut olarak iyileşme sürecine girmedikçe geri dönmeyin.

n 2- Sevgiliniz öfke doluysa

Barbara De Angelis, kitabında, öfkeli biriyle yaşamayı, saatli bir bombayla yaşamaya benzetmiş: "Ne zaman patlayacağını asla bilemezsiniz. Bir teröristin eline düşen rehineden farkınız yoktur!" Yazar; bir öfkekoliğin, ufacık şeyler yolunda gitmediğinde dahi çok sinirlenebildiğini, sevgi dolu bir moddan öfkeli bir moda kolaylıkla geçebildiğini ve öfkesini fiziksel olarak da gösterebildiğini anlatıyor.

Peki ama biz neden bu davranışlara katlanıyor olabiliriz? İşte muhtemel sebepler:

l Çocukluğunuzda ebeveynelerinizden biri ya da ikisi de öfkeli kişiler idiyse, ne yazık ki bu şekilde büyüyen kişiler yetişkin olduklarında kendilerine aynı şeyi yapacak kişileri bulurlar ya da karşısındakine bunu yaparlar.

l Kendinize güveniniz çok düşük olabilir ve tacizkar birisi için kolay bir "kurban"sınızdır.

l Kendi öfkenizi ifade etmekte zorlanıyorsunuzdur.

Öfke konusunda en önemli adım, "sizin" buna neden katlandığınızı bulmanız, önce kendinize odaklanmanızdır.

n 3. Kurban rolü oynayan biriyse

Partneriniz kurban bilincine sahip bir kişilik de çıkabilir. Bu tip kişiler, ne size ne de olaylara öfkesini direkt olarak göstermeyi becerebilir. Üzüldükleri konuda yardım etmek istediğinizde, "işe yaramayacak" şeklinde cevap alabilirsiniz. Açık şekilde onu rahatsız eden şeyleri anlatmaktansa ortalıkta üzgün üzgün dolaşmayı tercih edebilirler. Hayatlarında, sürekli olarak onları mutsuz eden bir şeyler bulur, sürekli kendilerine acırlar.

Bir kurbanla beraberseniz, partnerinizi çok rahatsız edeceği çok açık olsa da bu durumla yüzleşmeliniz. Bütün diğer kusurlar gibi bu da üstüne gidildiğinde başarıyla aşılacak bir durumdur.

n 4- Bir kontrol hastası ile birlikteyseniz

"Partneriniz, her şeyin kendi istediği şekilde olmasını mı istiyor? Yanlış yaparak partnerinizin canını sıkma korkusu mu yaşıyorsunuz? Onun tarafından sürekli olarak eleştirilme, yargılanma korkusu içinde misiniz? O zaman siz bir kontrol hastasıyla beraber olabilirsiniz" diyor Barbara De Angelis...

Peki biri neden bir kontrol hastasıyla beraber olur? Bu konuda birçok sebep verilmiş: Ebeveynlerinden biri kontrol hastası olduğu için, kontrolü sevgiyle bağlantılandırıyor olabilir. Kendini zayıf hissediyor ve onu kontrol edecek birine ihtiyaç duyuyor olabilir. Önceki partneri zayıf, pasif biri olduğu için reaksiyon göstererek tam tersi bir seçim yapıyor olabilir.

Bir kontrol hastasıyla birlikte olmak, adı üstünde kontrolü bırakamadıkları için en zor durumlardan biridir. Bu durumda da, karşı taraf, vereceğiniz kararlarda ve atacağınız adımlarda kesin ve kararlı olduğunuzu çok net olarak anlamalıdır.

n 5. Sevgiliniz seks düşkünüyse ya da cinsel işlevsizlik yaşıyorsa

Barbara de Angelis yıllardır bu konuda ona yüzlerce kişinin başvurduğunu söylüyor ve anlatıyor: "Kocanız pornografik yayınlara, kırmızı noktalı kanallara bağımlı olabilir. Karınız, seksi aklına bile getirmiyor olabilir. Sevgiliniz, yanınızdan geçen kadınların vücuduna bakıp sürekli yorumlarda bulunuyor olabilir."

Bu problemle yüzleşmek de kolay değil elbette. Mesela onun sekse bağımlılığını, size düşkünlüğü sanabilirsiniz. Partneriniz, sizi soğuk olmakla, karşılık vermemekle suçlayıp olayı "sizin" probleminiz haline getirebilir. Ne olursa olsun, bu problemle yüzleşmediğiniz takdirde ilişkinizi kaybedebilir, hatta siz seksten soğuyabilirsiniz.

Bunun için ilk adım olarak içgüdülerinize güvenmeyi öneriyor yazar... "Bu tür davranışlar için kendinizi suçlamayın, sorumluluk almayın" diye de ekliyor. Öte yandan, seksüel performans problemleri -iktidarsızlık, orgazm olamama gibi- ilişkiniz için şu an ölümcül olmayabilir. Ama yüzleşilmez ve çözüm için çaba sarfedilmezse, mutlaka ölümcül olacaktır.

n 6- Duygusal olarak müsait değilse

Barbara De Angelis, bu konuda kısa ve net konuşuyor: "Duygusal olarak kapalı olan partnerlerden uzak durun!" Eğer partneriniz, duygularını gösteremiyorsa, onlar hakkında konuşamıyorsa, size açılıp güvenemiyorsa, bu bir ilişki değildir" diyor yazar. Bu tür durumlarda, kendi duygusal programlarınızı anlamanız gerekmektedir.

n ÜRÜN MARKET n

Yaşlanmayı kontrol altına alın

Dermalogica’nın cildin yaşlanmasına neden olan biyokimyasal reaksiyonları kontrol altına almaya yönelik Age Smart serisi, ciltteki kırışıklık, lekelenme, nemsizlik, elastikiyet ve güç kaybı gibi yaşlanma belirtilerini doğrudan hedef alıyor. Age Smart, yenilenmiş beş formül ve altı ürünüyle yaş sınırı gözetmeksizin cildin daha canlı, pürüzsüz ve sağlıklı olmasını sağlıyor. Serinin, anti-aging olarak adlandırılan ürünlerden farklı olarak zamansız yaşlanma izlerini belirginleştikten sonra gidermek yerine bunları belirginleşmeden kontrol etmeye yönelik ürünleri dikkat çekiyor.

Güneşe meydan okuyun

Nivea, yeni ürünü "Nivea Sun DNAge Yüz Kremi GKF 50"yi, cildine önem verenlerin beğenisine sundu. El, yüz ve dekolte bölgesine uygulanan 50 koruma faktörlü ürün, düzenli kullanım sonucu, güneşten kaynaklanan kahverengi lekeleri, ince çizgi ve kırışıklıkları azaltıyor. Gelişmiş UVA-UVB filtreleriyle cildi güneş yanıklarına ve güneş alerjisine karşı koruyan ürün, hücre yenileyici özelliğe sahip Folik Asit ve kuvvetli bir enerji sağlayıcı olan Creatine içeriyor. Hızla emilen ve yağlanma yapmayan formülü, nemlendirici özelliğiyle etkin bir bakım sunuyor.
Yazarın Tüm Yazıları