Bazen bir bakıcının, bazen öfkesine hakim olamayan anne babaların bebeklerini kollarından tutup sarsmaları, ne yazık ki bizlere çok da yabancı bir davranış şekli değil.
Ancak, kızgınlık anında yapılan bu sarsma hareketi bebeklerin ölümüne neden olabiliyor.
Mamasını yemediği için Japon bakıcısı tarafından 5 aylık bebeğe yapılan eziyeti izlemişsinizdir. Ekran başındakilerin tüylerini diken diken eden bu görüntüler özellikle çiçeği burnunda anne babaları derinden sarstı. Çocuklarını bakıcılara teslim eden anne babaların kafasından bin bir düşünce geçti. Ancak, bu tür hareketleri yalnızca bakıcılar değil, anne babalar da yapabiliyor.
Adli tıp literatürüne ’Sarsılmış Bebek Sendromu’ (Shaken Baby Syndrome) olarak geçen bu olay bazen bebeklerin ölümüne yol açabiliyor. İlk aylarda sürekli ağlayan bebekleri karşısında öfke nöbetlerine kapılan genç anneler var. Mamasını yemeyen, sürekli ağlayan bir bebeği susturmak için aşırı kızgınlık içinde kollarından tutup sarsmak, kollarından tutup fırlatmak masum bir hareket değil.
Bazı anneler kızgınlıklarını bebeklerinden bu şekilde çıkarıyor. Bebeklerin dövülmesinin zararlı olduğunu söyleyen ebeveynler, bu tür hırpalamanın zararsız olduğunu savunuyor. Aynı düşünceyi taşıyan bakıcıların, kendilerine emanet edilen bebeklere yaptıkları ise gizli kameralar sayesinde ortada.
Ancak, bu hareketi yapanlar çok önemli bir noktayı atlıyor. 1 yaşına kadar olan bebeklerde güçlü olmayan boyun kasları başı sabit tutamadığı için beyine giden damarlar yırtılabiliyor. Bu da beyin kanamasına yol açıyor.
Çoğu ebeveyn, sarsmanın çoğunlukla bebeğin ağlamasını durdurmak veya huzursuzluğunu ortadan kaldırmak amacını taşıdığını düşünüyor. Bakıcılar da bu hareketin faturasının bu kadar ağır olabileceğini akıllarından bile geçirmiyorlar. Sarsılmaya maruz kalan bebeklerde kusma, beslenme zorluğu, kasılma, huzursuzluk gibi belirtiler ise gerçek hikayeyi bilmeyen doktorlar tarafından gaz sancısı, solunum yolları enfeksiyonu, bebeğin diş çıkarmasına bağlanıyor.
Bu bulguların neye bağlı geliştiğini bilen anne-baba ya da bakıcı susmayı tercih ediyor. Bu tip hareketler sadece bebeklerde değil, 3-4 yaş grubundaki çocuklar üzerinde de hasarlara neden oluyor.
Sadece kızgınlık anında yapılan davranışlar değil, severken de çocuklara ciddi zarar verebiliyoruz. Çünkü biz severken de dozu kaçırıyoruz. Yeni doğmuş bebekleri somurarak öpenler var. Ya da birkaç aylık bebekleri üst üste havaya atıp tutmak, havada yakaladığımızda hafifçe sağa sola sarsmak geleneksel davranışlarımız içinde.
Sırta, omuza alınmayan çocuk yoktur. Üstüne üstlük çocuk omuzdayken zıplayarak yürünür. Çocuğu dizde ya da ayağın üzerine oturtarak zıplatmak, ayak bileklerinden veya kollarından tutarak kendi etrafında döndürmek görünürde masumdur ama sonuçları acıdır. Çünkü sarsıntıyla ortaya çıkabilecek hasarlar ciddi sonuçlara neden oluyor. Uzmanlar, bu sarsıntılar sonucunda çocuklarda beyin sarsıntısı, omurilik hasarı ve felci, körlük ya da göz bozukluğu, çeşitli felçler, normal gelişimde gecikme, zeka geriliği, kemik kırıkları, omuz ya da kalça çıkıkları meydana gelebileceğini söylüyorlar.
Faturası ağır olur
Bir öfke patlamasında bebeğinize uyguladığınız sarsma hareketinin faturası ağır olabilir. 2 yaşın altındaki çocukları hiçbir nedenle sarsmamak gerekiyor. Hatta çocuğunuzu taşırken, tutarken her zaman başına destek olmalısınız. Bazı anneler özellikle erkek çocuklarını gelecekte kısır olmaması için kanguruda taşımıyor. Bazıları da kanguruya koyduktan sonra bebekleriyle hiç ilgilenmiyorlar. İlk aylarda başını tutamadığı için sağa sola kaykılmış çok bebek görüyorum. Kafaları boşta sallanıyormuş gibi oluyor. Anneler de elleri boşta, sanki yürüyüşe çıkmış, göğsünde bebek taşımıyormuş gibi sallanarak yürüyor. Bebeklerini böyle taşıyan anneleri asıl ben sarsmak istiyorum.
Eğer, çalışan bir anneyseniz, bebeğinizi başka birine bırakıyorsanız (bu kişi anneanne, babaanne olabilir), onunla ilgilenecek ya da ilişkide olacak herkese sarsıntının zararlarından bahsetmenizde yarar var.
Bebeğiniz durmadan ağlıyorsa ne yapmanız gerektiğini öğrenin. Pek çok bebek yaşamının ilk aylarında bol bol ağlar. Bunun normal olduğunu bilerek alışmaya çalışın. Eğer bebeğinizi bilerek ya da istemeden sarstıysanız, korkmadan ve utanmadan onu bir sağlık kuruluşuna götürün. Beyindeki bir kanama, eğer doktorlara bebeği sarstığınızı söylerseniz tedavi edilebilir. Bu bebeğinizi daha sonra çıkabilecek birçok sorundan korur hatta hayatını kurtarır. Öfke konusunda kendinize güvenemiyorsanız, bebeğiniz olduktan sonra sinirlerinizi aldırın.
Anneler ve bebekler seansı
7’den 70’e tüm sinema tutkunlarını ağırlayan Cinecity Sinemaları, Kozyatağı Bonus Premium Cinecity Trio’da her perşembe saat 14:00’te ’Bebekler ve Anneler Seansı’ düzenliyor. Anneleri ve bebekleri her hafta sinemanın büyülü dünyasında eğlenceli yolculuklara çıkaran Kozyatağı Bonus Premium Cinecity Trio, anneler ve bebeklerinin birlikte film izlemeleri için özel ortam yaratmış.
Öfkenizi yenmek için bunları yapın
Çocuğu güvenli bir yere koyun ve odayı birkaç dakikalığına terk edin.
Bir arkadaşınızı ya da komşunuzu çağırın.
10 kez derin nefes alın, sonra 10 kez daha nefes alın.
Kendiniz için bir şey yapın, sevdiğiniz bir müziği çalın, çay ya da kahve hazırlayın, egzersiz yapın, duş alın ya da bir şeyler okuyun.
Başka bir iş yapın: Çöpü dökün, yeri silin, enerjinizi başka bir yere yönlendirin.
Oturun, gözünüzü kapatın, birkaç dakika güzel bir anınızı düşünün, hareket etmeyin.
Kendiniz hakkında 10 güzel şeyi bir kağıda yazın.
Çocuğunuz hakkında 10 güzel şeyi bir kağıda yazın.