Kaç baba 21 ay boyunca ev ve iş arasında mekik dokumasına rağmen en küçük bir şikayet duygusu yaşamaz? Kaç baba çocuğunun masal kahramanı olmak için böylesine mücadele verir?
Ekranda Ömer Hoca’nın gözlerinin içi güldükçe ben ağladım. "Baba gibi baba" olmak işte böyle bir şey galiba... Oğluna ve öğrencisi olan lösemili çocuklara moral vermek için kaç baba saçını kazıtır? Kaç baba her sabah 06.30’da kalkıp oğlunun idrar torbasını boşaltmasına yardımcı olur? Kaç baba 21 ay boyunca ev ve iş arasında mekik dokumasına rağmen en küçük bir şikayet duygusu yaşamaz? Kaç baba hayatını değiştirecek bir karar alıp, duygusal olarak etkileneceği bir ortamda öğretmenlik yapmaya gönüllü olur? Kaç baba çocuğunun masal kahramanı olmak için böylesine mücadele verir?
Tüm Türkiye gibi onları özenerek seyrettim, o parayı kendim kazanmış gibi sevindim ama nedense içimin cız etmesine engel olamadım. "Var mısın Yok musun" yarışmasının Ömer Hoca olarak tanıttığı Ömer Boran, büyük ihtimalle babalığını adam gibi yapamayanlara kendini kötü hissettirdi.
Düşünsenize, bu adam oğlu için hayatının yönünü değiştirmiş ve bunu keyifle, büyük bir enerjiyle yapıyor. 11 yaşındaki oğlu Yağız Fırat "Allah hiç kimsenin başına vermesin" diyebileceğimiz türden bir hastalıkla mücadele ediyor. Ama onun babası en büyük şansı... Çocuğunun hasta mı, sağlıklı mı olup olmadığını bile merak etmeyen babaların olduğu bir toplumda Ömer Hoca gibi bir babaya sahip olmak, büyük ikramiye kazanmakla eşdeğer sayılabilir.
Gönüllü öğretmen
Lösemi tedavisi sürerken bir yıldır belden aşağısını hareket ettiremeyen Yağız Fırat Boran, rüyalarını gerçekleştirmek için babasının bir şövalye gibi mücadele ettiğinin farkında. O yüzden hem lösemiye, hem de ayakları tutmamasına rağmen hayata karşı dimdik ayakta. Yağız "Lösemiyi de yeneceğim. Yürümeye de varım!" diyebilecek kadar yürekli bir çocuk. Çünkü babasının da kocaman bir yüreği var.
Birkaç yıl önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’ne bir haber için gitmiştim. Bölüm başkanı, çocukların derslerinden geri kalmaması için eğitimlerini hastanede oluşturulan sınıfta sürdürdüklerini söylemiş, ancak yaz tatili nedeniyle daha sonra röportaj yapabileceğimi belirtmişti. Araya başka şeyler girdi ve ben o röportajı gerçekleştiremedim. Röportaj gerçekleşseydi, bugün Türkiye’nin ayakta alkışladığı Ömer Hoca ile yıllar önce tanışmış olacaktım.
Ömer Hoca, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören lösemili çocuklara gönüllü öğretmenlik yapıyor. Oğlunu yurtdışında tedavi ettirebilmek için gerekli parayı kazanmak amacıyla "Var mısın Yok musun" adlı yarışmaya başvuran Ömer Hoca, 3 ay boyunca her gün yarışmacı olmayı bekledi. "Bekleyen derviş muradına ermiş" misali Ömer Boran’a şans geçen hafta güldü ve evine 125 bin YTL’lik para ödülüyle döndü.
Rüyalarında yürüdüğünü görüyor
Allah iyilerin yanındadır. Ömer Hoca, yaptıklarının karşılığını almaya yeni yeni başladı. Konuşmasıyla, hayata bağlılığıyla milyonları ağlatan 11 yaşındaki Yağız için kapılar artık bir bir açılıyor. Ömrü boyunca eğitim masrafları karşılanacak, yurtdışında tedavisi yine hayırsever bir işadamı tarafından yaptırılacak.
Belden aşağısı tutmayan Yağız, rüyasında kendisini yürürken gördüğünü söylüyor. Yağız ve Yağız’ın durumunda olan çocukların hepsi için duacıyız. Zaten Ömer Hoca gibi bir babası varken bu rüyanın yakında gerçeğe dönüşeceğine inanıyoruz.
Bir önerim var; Ya Ömer Hoca’dan alınacak "babalık geni" bu konuda eksikliği olanlara nakledilsin ya da Ömer Hoca, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nde yaptığı öğretmenliği hafta sonları açılacak "babalık kursunda" devam ettirsin. Herkesin ondan öğreneceği çok şey var.
’Çizmeli Kedi’ oyunu tatilde ücretsiz
Aroma, sömestr tatili süresince "Çizmeli Kedi Müzikli Danslı Çocuk Oyunu"na sponsor oldu. Bu kapsamda, tatil boyunca oyunu görmek isteyen tüm çocuklara, oyunun biletleri ücretsiz olarak dağıtılacak. Oyun, konusu, oyuncu kadrosu, müzik ve danslarıyla dikkat çekiyor, çocukların hayal dünyasını genişletiyor, onlara yaratıcı, eğlenceli bir yolculuğun kapılarını aralıyor.
10 Şubat tarihine kadar her gün 12.30’da Cevahir Megaplex Tiyatrosu’nda sergilenecek oyunu izlemek isteyen çocuklar, gişeden biletlerini ücret ödemeden alarak ebeveynleri ile birlikte oyunu görebilecek.Tatil süresince yaklaşık 4500 çocuğu tiyatroyla buluşturmayı hedefleyen Aroma, tüm çocukları bu tiyatro şölenine davet ediyor.
Gişe Tel: (0212) 380 15 15
Çocuklarına hafızalardan silinmeyecek bir karne hediyesi seçeneği sunmak isteyen anne-babalar, Medair ve Plan Tours işbirliğinde düzenlenen "Boğaz Turu"na katılabilir. Çocuklarınız, İstanbul’u farklı bir gözle görebilir, helikopter turu ile unutamayacakları bir sömestr tatili geçirebilirler.
Çocuklar, Miniatürk’ten başlayacak olan gezi boyunca Tarihi Yarımada’yı, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Boğaziçi’yi, birçok eşsiz tarihi eseri havadan görme şansına sahip olacaklar. Aileler, ayrıntılı bilgiyi (0212) 335 85 70 telefondan veya www.medair.com adresinden alabilirler.