Kısa bir süre önce her iki derneğin üyeleri birlikte çalışma kararı aldı.
Ortak kaderi paylaşan anne ve babalar artık "ortak velayet" için proje üretiyor. Amaçları ortak velayetin yasalaşması... Her iki dernek web sitelerinde Kelebek’te yayınlanmış yazılarıma yer veriyor.
irkaç ay önce, henüz yeni kurulan Boşanmış Babalar Platformu, Kelebek’te her hafta size ulaşan yazılarımı web sitelerinde kullanmak için izin istedi. Sonuçta daha fazla kişiye yazı yoluyla ulaşmak kadar güzel bir şey olamayacağı için memnuniyetle kabul ettim. Boşanmış Babalar Platformu’nun web sitesini açtığınızda sol üst köşede benim fotoğrafımı görüp yazılarımı okuyabiliyorsunuz.
Bir-iki hafta önce ise üç yıl önce kurulan 40 resmi üyesi, 300’den fazla da katılımcısı olan Boşanmış Anneler Derneği’nden avukat Ayça Özdoğan’dan bir çağrı aldım. Özdoğan henüz yeni yapılandırdıkları web sitelerinde yazılarımı yayınlamak istediklerini belirtiyordu. Ben de konuyla ilgili yazılarımı kendileriyle paylaştım. Birkaç gün sonra Avukat Ayça Özdoğan "Sizi Boşanmış Babalar Platformu sayesinde tanıdığımız için üzgünüz ama bulduğumuz için de mutluyuz" diyordu. İki farklı tarafta yer alan iki derneğin benim yazılarımda ortak duygularını bulmaları bana ilginç geldi.
Her iki dernek de kendilerince haklı gerekçelerle çocuklarıyla birlikte mutlu bir hayat sürme isteğinde bulunuyor. Boşanmış Babalar Platformu, öfkelerinden kurtulamayan bazı annelerin, intikam için çocuklarını kendilerinden soğuttuğu, hatta çocuklarıyla ilişkilerini tamamen kopardığı iddiasında...
Boşanmış Babalar Platformu özellikle "Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu" (EYS) ve Ortak Velayet konularında destek arıyor. Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu, çocuğun, velayeti altında olduğu ebeveynin baskıları ve psikolojik etkileri ile diğer ebeveyne karşı düşmanca tavırlar içine sokulması ve ondan soğutulması demek. Sonuçta çocuk, her iki ebeveyni de hayatta olduğu halde sadece bir tanesiyle büyümek zorunda bırakılıyor. Türkiye’de velayet genellikle annelere verildiği için çocukların babalarına karşı yabancılaştıkları savunuluyor.
Boşanmış Anneler Derneği ise çocuklarından değil birbirlerinden boşandıkları bilincinin yerleştirilmesini hedefliyor. Ayrıca toplumda var olan dul kadın, zavallı çocuk, sorumsuz baba etiketlerinin de değişmesi için çaba harcıyorlar.
Ortak mücadele
Kısa bir süre önce her iki derneğin üyeleri birlikte çalışma kararı aldı. Ortak kaderi paylaşan anne ve babalar, artık "ortak velayet" için proje üretiyor. Amaçları ortak velayetin yasalaşması...
Eğri oturup doğru konuşalım. Biz bu adamları-kadınları kötüledikçe, çocuklarımızdan uzaklaştırmaya çalıştıkça, onlar babalarını-annelerini daha çok sevmiyor mu?
Yani aramızdaki kavgayı çocuklarımız ciddiye almıyor. Onlar olaylara duygusal değil mantık çerçevesinde bakıyorlar. Çoğu kez ebeveynine "Bana babamı-annemi kötüleme. O benim babam-annem" diyebiliyor. Ama pek çok kadın ya da erkek bu durumu fark etmiyor, eski eşle kavgaya çocukları dáhil ediyor. Her iki derneğin hedefi ise boşanmada yaşanan çekişmenin çocuğa yansıtılmaması. Ayrı yaşayarak da aile birliğinin devam ettirebileceğini anlatmaya çabalıyorlar.
Nedense bu konular konuşulduğunda gözümün önüne gelen görüntü, bir Yeşilçam klasiği olan "Selvi Boylum Al Yazmalım" filmindendir. Biyolojik babası olmadığı halde, Asya’nın oğlu Samet’e mandolin çalıp sevgiyle şarkı söylediği sahnedir. Filmin sonunda ise tercihini üvey babası Cemşit’ten yana kullanan oğlu Samet’in peşinden giden Asya gerekçesini şu cümleyle özetler: "Sevgi nedir? Sevgi iyiliktir, emektir." İyilikle, emekle çocuk büyüten babaların günü kutlu olsun.
Ortak velayet nedir
Ortak velayet, Amerika’da 33 yıldır uygulanıyor. Her boşanma davasının sonucunda ortak velayet verilmiyor. Tarafların başvurusu üzerine, mahkeme gerek görürse bu hakkı veriyor. Reddedilme olasılığı da var ama bu hakkın yasalarda yeri bulunuyor. Çiftler, ortak velayetin gerekliliğini mahkemeye sunuyor. Çocuk yine bir tarafta kalıyor ancak çocukla ilgili alınacak önemli kararlarda anne ve baba ortak karar veriyor.