Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

AB ile anlaşma olur mu

AVRUPA Birliği ile Türkiye arasında mülteci krizi, Ankara’nın yeni önerileriyle farklı bir boyut kazandı...

Haberin Devamı

Her ne kadar Almanya Başbakanı Angela Merkel, bunu ‘kayda değer bir ilerleme’ diye tarif etse de bu paketi hem ülkedeki muhataplarına hem de Avrupa Birliği’ndeki ortaklarına kabul ettirmesi biraz zor görünüyor.

 

*

 

TÜRKİYE’nin 7 Mart’ta Brüksel’de Avrupa’ya sunduğu öneriler neydi?

 

Türkiye üzerinden Yunanistan’a giden mültecilerin hepsini geri alacak.

 

Mültecilerin Suriyeli olmayanlarını ve geri kabul anlaşması imzalanmış ülkelerden gelenleri memleketlerine geri yollacak.

 

Suriyelileri kamplara yerleştirirken, AB de Türkiye’nin her kabul ettiği mülteciye karşılık, bir Suriyeliyi Avrupa’ya alacak.

 

Haberin Devamı

Böylece kural dışı geçişler, düzenli bir göçe dönüştürülecek. Hedef bu.

 

Karşılığında da Türkiye, ekim ayı için öngörülen vize serbestisinin haziran ayına çekilmesini, 3 milyar Euro ek yardım yapılmasını, AB ile müzakere sürecinin hızlandırılmasını istiyor.

 

Mülteci akını nedeniyle siyasi krizle karşı karşıya kalan Avrupa liderleri, ‘Prensipte anlaştık’ diyerek 17-18 Mart’ta yapılacak zirvede konuyu tekrar görüşmek üzere evlerine dağıldı.

 

KİM DAHA KAZANÇLI

 

ŞİMDİ şunu söylemek mümkün.

 

Türkiye’nin ‘Yunanistan’a gidecek bütün mültecileri almaya hazır olduğunu ilan etmesi’, Avrupa’ya yönelik bir karşı hamle oldu.

 

AB’yi hareketlendirdi.

 

Yine Alman basınına göre bu pazarlığın şekillenmesinde Almanya Başbakanı Merkel’in de parmağı vardı.

 

Haberin Devamı

Welt Gazetesi’ne konuşan bir diplomat en azından bunu iddia ediyordu.

 

Diplomata göre AB Konsey Başkanı Donald Tusk bu sürecin dışında bırakılmıştı.

 

Merkel ise aynı gazeteye açıklamasında ısrarlıydı. “Bu Türkiye’nin önerisi” dedi.

 

Merkel’in dün yine açıklaması vardı: “Türkiye ile anlaşmaya varamazsak, Yunanistan (mülteci) yükü daha fazla kaldıramaz.

 

Bu tüm 28 AB ülkesi için de doğru karar.”

 

*

 

AVRUPA’nın son yıllarda gördüğü en güçlü siyasetçi olan Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye ile bir anlaşma yapılmasını sağlayabilir mi? Kritik sorulardan biri bu.

 

Eylül ayında Suriyeli Aylan bebeğin Ege’de boğulmasının ardından Almanya sınırlarının mültecilere açılmasına karar veren Merkel’in önce Türkiye ile anlaşmanın doğru olduğuna kendi kamuoyuna inandırması, sonra da AB içindeki ortaklarını ikna etmesi gerekiyor.

 

Haberin Devamı

Aslında gerçek şu ki, başından beri Angela Merkel, çok Türkiye’ye bayılan bir siyasetçi değil.

 

Ama pragmatist davranıyor.

 

Belli ki, olası bir anlaşmada Avrupa’nın kazanacağını, Türkiye’ye verilecek ödünden daha fazla görüyor ve bu pazarlıkta ısrar ediyor.

 

TÜRKİYE BAŞ EDEBİLİR Mİ

 

UZLAŞMANIN önünde ise engel çok.

 

Almanya Başbakanı’nın kendi partisinden bile ‘Türkiye’ye fazla ödün veriyoruz’ diye tepkiler var.

 

AKP Yönetimi insan hakları ihlalleri ve basın özgürlüğü konusunda eleştirilirken mülteci krizi yüzünden Avrupa’nın Türkiye’ye karşı kendi değerlerinden taviz mi verdiği sorgulanıyor.

 

En hassas konu da Türkiye vatandaşları için öne sürülen vizesiz Avrupa şartı.

 

Haberin Devamı

‘Mülteciler gelmeyecek ama kapılarımızı 80 milyon Türk’e mi açacağız’ diye itirazlar var.

 

Öte yandan Türkiye’nin vize için 72 şartı yerine getirmesi gerekiyor.

 

Bunları mayıs-haziran dönemine yetiştirmek teknik açıdan mümkün mü?

 

AB ayrıca kendi içinde 160 bin mülteciyi bile paylaşamazken, yeni mültecilerle baş edebilecek mi?

 

İnsan hakları örgütleri de korumaya muhtaç olan insanların üçüncü bir ülkeye teslim edilmesinin hak ihlali olacağı görüşünde.

 

Ve de zengin Avrupa’nın baş edemediği bir krizin üstesinden kaynakları nispeten daha sınırlı olan Türkiye nasıl gelecek?

 

YEREL SEÇİMLER ÖNEMLİ

 

HAFTA SONU Almanya’da üç eyalette yapılacak yerel seçimlerin tüm bu gidişatı etkileme potansiyeli var.

 

Haberin Devamı

Çünkü 2013 yılında Euro’ya muhalefet etmek için kurulan, doğru dürüst bir programı bile bulunmayan popülist ‘Almanya için Alternatif’ (AfD) partisi giderek daha fazla öfke oyu topluyor.

 

Parti eşbaşkanlarından Frauke Petry, polisin gerekirse sınırı yasadışı geçmeye çalışan mültecileri vurabileceğini söylüyor.

 

Diğer eşbaşkanı Joerg Meuthen (54) “Mültecileri durdurmak için sınırlara 6 metrelik çit çekilsin” diyor.

 

Ve bir zamanlar Merkel’in CDU’suna oy veren muhafazakâr bir kesim, kendi değerlerini kaybetme endişesi ve mültecilere yönelik muhalefetleri yüzünden giderek AfD’ye daha fazla sempati duyuyor.

 

Sığınmacı karşıtı duruşuyla farklı kesimlerden taraftar bulan parti, anketlere göre üç eyalette yüzde 10 ile 20 aralığında destek topluyor.

 

Almanya’nın nüfusu 81.5 milyon.

 

Pazar günkü seçimler ise 17 milyon nüfusu kapsıyor.

 

Seçimlerin ‘Süper pazar’ diye anılması da bundan.

 

Sonuç, Merkel’in mülteci politikaları için de bir güvenoyu niteliğinde.

 

CDU’nun ve federal hükümetteki ortaklarının beklenenden daha iyi performans sergilemesi Merkel’in mülteci pazarlıklarında elini güçlendirebilir.

 

Ancak AfD güçlü destek bulursa Merkel’in hem ülke içinde hem de AB içindeki pazarlık gücü zayıflayabilir.

 

Bu nedenle gözler Almanya’daki bu seçimlerden çıkacak sonuçlarda olacak.

Yazarın Tüm Yazıları