Paylaş
Evet ne yapalım, ben çocukken her gece kibritçi kızı dinleyerek uyudum ve ekimin ortasında bir sabah erken doğdum. Ankara’nın serinliğine.
Doğduğu zamanların mevsimini içinde taşır mı acaba insan?
Yaz çocuğu diye bir şey var mı mesela...
Benden daha sıcak mıdır onların içi...
Kimse bilemez kimin içi kimden sıcak, kimin yanı yakın kiminki ırak... (İşte sonbaharda doğunca böyle kafiye seviyorsun.)
Aziz Arif’in Ninja’larının zaman kılıçları var. Dört tane.
Bir tanesi zamanda geri gidebiliyor, bir tanesi geleceğe gidebiliyor, bir tanesi durduruyor, bir tanesi de yavaşlatabiliyor.
Hepsinin savaşta ayrı ayrı avantajları varmış. Barışta peki?
Hayatın çoğu savaş mı, barış mı...
Penceremden bahçeme baktığımda büyük bir dinginliğin içinde, acımasız bir mücadele görüyorum.
Böcekler bile, tek hücreli canlılar bile sadece çoğalmak ve gelecek nesillerini garantiye almak istiyor.
Fakat yırtıcılaşmadan önce iyi düşünmeliyiz, kötü duygular ve yalnızlık insanı içten çürütüyor.
Biz canlılar, aynı zamanda muhtacız birbirimize.
Her doğum günü ayımda, zamanın geçişinin rüzgarı vuruyor yüzüme.
Zaman kılıçlarını kullanmak ister miydim, hangisini isterdim...
Zamanda geri gitmek istemezdim.
Yaşadıklarımı, hatalar ve zorluklarıyla birlikte topyekün seviyorum.
Gidip de geçmişi ütülemeye çalışanlardan olmadım hiç...
Zamanda ileri gitmek de istemezdim. Zaten çok hızlandı zaman.
Bir de geleceğine atlayamam.
Yavaşlatmak ya da durdurmak...
Bunlardan biri olabilir.
Durdurmak olmasın, neden her şey aynı kalsın?
Yavaşlatma kılıcını kullanırdım ama.
Göz gözü görmez oldu zamanın akış hızından çünkü.
Yavaşlamak zaten hepimizin şu an meditasyonlarla, yogalarla, mindfulness’la, nefesle, ses banyoları, orman banyoları, mantra ve çemberlerle yapmaya çalıştığımız büyü değil mi?
Ben bu yaşımda, zamanı yavaşlatma kılıcını kullanmayı deneyeceğim.
Aziz Arif Bey’in çocukluğunda, Nil’in olgun enerjisinde, Serdar’ın doğaya dönük yenilenmesinde, annem babam ve kardeşimin yakınlığında, Aynur’un büyüttüğü bahçede...
Zaman biraz daha yavaş aksa da olur.
O zaman ben mavi kılıç!
Paylaş