Kardeşimle ben

Benim bir erkek kardeşim var. Aramızda altı yaş. Küçükken onu kıskanırdım. Mesela, kolayı bardağa dolduranla seçen ayrıydı.

Ya dolduran olucaktın ve seçme hakkın gidicekti. Ya seçen olucaktın ama dolduramıycaktın. Evet bu kadar milimetrik likidler peşindeydik. Evet bu kadar detaycıydık. Ve evet kavga çıkması hep an meselesiydi... Onun yüzünden erkenden odama gider, uyumuş gibi yapardım. Annemle babamın ricası. Fakat Onur o kadar kurnazdi ki, o da uyumuş gibi yapar, ben salonda annemlerle ’chill out’ yaparken gelir, "Aaa ama Nil yatmamış ben de uyumam o zaman" derdi. Bir gün bile bana abla demedi. Ben işime geldiğinde, bunu ona hatırlatırım.

Zaman arayı kapadı ve biz hayatta otomatik olarak yan yana olduğumuzu fark ettik. Birbirimizi sevmek ve bağrımıza basmak kaderimizdi. Hayattaki koltuklarımız yan yanaydı. Küçükken, büyük şeylerin sıkıcılığına birbirimizle oynayarak katlanırdık. Büyüyünce, bu oyunumuz bitmedi. İkimiz de hayat oyununa daldık. Ben şarkıcılık oynamaya başladım, o bankacılık.

Tipik kız ve erkek çocuğu işte. Bunların oyun olduğunu ve herşeyin hafif olduğunu, sadece ikimiz mi biliyoruz acaba diye şüpheleniyorum bazen.

Benim ne kadar ciddiye alınmaz bir mahluk olduğumu o biliyor. Bana da hatırlatıyor. O olmasaydı, binlerce kat daha yalnızlık giymem gerekirdi. Bu hikayeyi gözyaşartıcı bombaya dönüştürmiycem ama. Henüz bunun için genciz.

Ben bu ilişkinin nasıl diğerlerinden farklı olduğuna taktım. Mesela beklenti yok. Birimiz bir yere gidip, haftalarca aramayınca bozulma gücenme sıfır. Olsa olsa, küfürlü şakalı bir mesaj atılabilir. Kıskançlık yok. İkimiz de istediğimiz kadın ve erkeğe aşık olabilir, bunun için birbirimizi ekebilir, yok olabiliriz. Bizim sevgi hanemizden yendiğini düşünmeyiz. İkimizin sevgisi sonsuza dek karşılıklı ve derin.

Bitmez, tükenmez, birbirimizden bıkmak aklımıza gelmez. Bıksak, küfürlü bir şakayla bunu birbirimize söyler, ikileriz. Kimse alınmaz.

Güzel, akıllı, cilveli, cool, kendine güvenli görünmek zorunda değiliz.

Hiç de öyle şeylere inanmayız. Birbirimizi bunlarla kandırmaya yeltenmeyiz bile. Birbirimizi, zevklerimizi, seçimlerimizi yargılamayız. Nasılsak öyle oturuyoruzdur yan yana. Birbirimizi değiştirmeye çalışmayız, alışmaya çalışırız.

Eğer birgün kimse bizi sevmez; herkes bizi aksi, şişman, zevksiz, itici, hasta, yaşlı, sinirli, bencil, başarısız, yalnız bulursa da, biz birbirimizi buluruz.

Kardeşlik ilişkilerin en ideali. Bence ikinci ideal ilişki turu da arkadaşlık. Ona da gelicem.
Yazarın Tüm Yazıları