Eski yılda bırakılacaklar

Öfkeler: Hiç öfkeyi kaldırıp altına baktınız mı? Ben baktım.

Haberin Devamı

Öfkenin o kalın yorganının altında, incecik bir tül var: Kırılganlık. Kırılganlığı kaldırıp, sessizce altındakine baktınız mı peki?
Orada da ipekten yumuşacık sevgi var, sevgi. Sevmediğimiz insan bizi kıramıyor. Bizi kıramayan da öfkelendiremiyor. Demek ki, sevmediğimize öfkelenemeyiz de. Öfke yumruk sıktıran bir duygu. İnsan yumruk sıkınca tırnakları avucunun ortasına batar. Battıkça batar.
Ve bu kimin canını en çok acıtır biliyor musunuz? Evet belki kısa vadede, yumruğu salladığın şeyi acıtır ama uzun vadede o yumruk, seni acıtır en çok. Senin avucuna batan o tırnaklar, en çok seni yaralar.
Bence eski yılda ilk bırakılacak şey, öfke.
Öfkenin altının altına inip, kuyusundan sevgiyi çıkartıp bakmalı. Belki hemen sarılamaz insan bir zamanlar öfkelendiğine. Ama ben geçenlerde bir yerde rastladım öfkelendiğim birine. O da ben de sıkılmıştık bu saçma ve sahte öfkeden.
Onu besleyecek kötü duyguları da bulamıyorduk ne zamandır. Açtı öfke. Cılızdı.
Biz de son verdik ona. Sarıldık. Çok mutluyum, çok hafifim bir öfkeyi daha geride bırakabildiğim için.
Size de en büyük tavsiyem, bırakın gitsin. Avucunuzun içi iyileşsin.
Dedikodular: İnsan birini işaret edip, hakkında konuştuğunda diğer üç parmağı kendini gösterirmiş.
Bir kere şunu kabul edelim: Dedikodusunu yaptığımız kişi biziz. Neden mi? Bizi rahatsız eden o konuştuğumuz şeyler, bizde de olduğu için bizi rahatsız ediyor da ondan. İnsan kendinden başka hiçbir şeyi bilemez de ondan.
Şöyle düşünelim. Biz bir kitabız, bir hikayeyiz.
Başkasını eleştirirken kullandığımız cümleler ancak ve ancak bizim kitaptan olabilir. Çünkü başka şey bilmiyoruz.
Ben Nil’i biliyorum. İyisiyle kötüsüyle, artısıyla eksisiyle her gün onu çalışıyorum.
Yaptığım güzellikler onun sayesinde. Yapamadıklarım da onun yüzünden.
Benim alfabem o. Onunla yazıyorum. Onun sarmallarında kayıbım. Onun sarmallarından örüyorum sallarımı da.
Kısaca, bütün başka hakkında ileri geri konuştuğum öznelerin de, gizli öznesi Nil’dir. Bunu itiraf ediyorum.
Zaten ne zaman biri hakkında dedikoduya başlasam, ‘record’ (kayıt) düğmesine basıyorum. Sonra gece yatmadan tekrar çalıp dinliyorum. Dedikodusunu yaptığım benmişim gibi. Tanımanın sonu yok kendini. Eski yılda dedikoduyu bırakalım diyorum.
İşimize bakalım. Üç parmak kendimizi gösterirken bu kadar atıp tutmanın alemi yok.
Tembellikler, ertelemeler, patinajlar: Bayanlar patinaj şampiyonasında kimse rekorumu kıramaz söyleyeyim. Manyak iyiyimdir patinajda.
Bir yere saplanır yıllarca kalırım. Oradan çıkmak için uzun süre beklerim. Vitesi bire takıp gaza basmadan önce artısını eksisini bir bir tartarım. Bu huyumu hiç sevmem. Beni atıl yapar, günlerimi bozuk para gibi harcar.
Zaten dedikodularımda da sık sık, şu ne tembel bu millet amma tembel derim, bakınız üst paragraf.
Hep diyorum bir şeyi yapmanın tek yolu, gidip yapmaktır. Denedim, başka yol yok. İnanın denedim. Yapmadan olmuyor.
Eğer yeni yıla dair ‘yapılacaklar listeniz’ varsa, ertelemeleri eski yılda bırakmamız şart. Söz mü söz.
Kadınlara yapılan bütün hoyratlıklar: Bu sene ‘#metoo’(#bende) senesiydi. Hollywood’da başladı önce, sonra her yere yayıldı. Kadınlar karanlıktan ışığa çıkıp, başlarına gelen korkunç tehditleri, saldırıları, cinsel istismarları anlattılar. Korkmadan konuştular. Konuştukça, ‘bana da oldu bu’ diyen başka bir kadının sesiyle güçlendi sesleri. Sonunda koskoca bir koro olup bağırdılar. Mesleğinin zirvesinde nice yapımcı, oyuncu, politikacı rezil olarak çekildiler sahneden, indiler mevkilerinden. Ülkemizde kadına şiddet artarken, burada da seslerin yükseldiğini duyuyorum.
Erkeğin fiziksel ve ekonomik gücüyle kadının üzerine abanmasının ve ezmesinin sonu gelmeli. Gelecek de.
Dinozorlar gibi eskide kalacak. Fosiline bakıp üzüleceğiz.
Biz kadınlar da bazen birbirimize çok acımasızız.
Kız kardeşliğimizi kabul edip, destek olmalıyız. Gözlerimizi oyup, işlerimize taş koyup, arkamızdan konuşarak kazanamayız. Bu yüzden ne zaman yoluna koyulmuş giden bir kadın görsem, saygı duruşunda duruyorum. Gelin bırakalım kadınlara yapılan her türlü hoyratlığı eski senede.
Eski yılda bırakacaklarımızı bırakmak için, bir haftamız var.
Eğer enerjiye ihtiyacınız olursa, YouTube’dan ‘niltemenni’ videosunu izleyebilirsiniz. Temenniler size mutlaka bulaşacaktır.
İpucu: ‘Kadınlara yapılan hoyratlıklar’ın geride bırakılmasına katkı sağlamak için, ‘nilinkızları’ fonuna destek olabilirsiniz. Eğitim sahibi kadınların hoyratlıklara karşı daha güçlü durduğunu biliyoruz.
Siz de, ‘Nil’in Kızları 2018 Takvimi’ alarak yeni yıla güzel bir başlangıç yapabilir, eğitimlerine destek olabilirsiniz. Gelirin tamamı, TEV’le (Türk Eğitim Vakfı) işbirliğiyle kurduğumuz ‘nilinkızları’ fonuna gidiyor.
Ayrıca, takvimin içindeki güç veren cümleler de yıl boyu size moraller verecek. E hadi ne duruyoruz. Bırakalım bunları.

Yazarın Tüm Yazıları