Alla’nın akrabaları savaştan kaçabilecek mi

“Annem, babam ve kardeşim Kharkov’da bombaların ortasında kaldı. Havaalanı kapalı, benzin yok, bankadan para çekemiyorsun, su bitti. Babam sığınağa inmek istemiyor. Erkek kardeşim oğlunu alıp, yarım depo benzinle yola çıktı. Yolda benzin ve yiyecek bulabilmeyi umuyor. Hava -5 derece. Allah yardımcıları olsun...”

Haberin Devamı

Resimdeki güzel kadın Alla.
Dayımla evlendi.
Peri ve Aden diye iki güzel çocukları oldu.
Peri’nin adını ben koydum.
Alla Ukraynalı. Bir haftadır telefonda karşılıklı ağlaşıyoruz.
Alla’nın akrabaları savaştan kaçabilecek mi
Annesi, babası, kardeşi ve kardeşinin çocukları bu savaştan kaçabilecek mi diye.
Bu sabah itibariyle durum şuydu: Erkek kardeşi, sadece oğlunu alarak Moldova üzerinden çıkabildi ve Almanya’ya Alla’nın yanına vardı.
Çok zor bir yoldu. Eski eşi riski alıp, kızını da onunla yollamak istemedi. Onlar sığınakta kaldılar.
İki gün önce, artık evlerinin camları bombanın etkisiyle kırılınca banyoda komşularıyla uyuyan anne ve babası, evlerini bırakıp, sadece kedilerini alıp yola çıktılar.
Hâlâ yoldalar. Herkes yolda olduğu için trafik ilerlemiyor. Gece bir yerde mola verdiler. Herkes perişan. Romanya’ya daha yol uzun...
Nefesimi tuttum bir haftadır, bir savaş filmi izliyorum. Kalbim Alla’nın ailesiyle. Küçük kızı düşünüyorum. O sığınakta kaldı.
Annesini düşünüyorum. Belki ben de o riskli yolculuğa bırakmazdım kızımı...
Alla’nın babası giderken, torununu ve annesini de almak istemiş ama anne kendi anne babasını bırakmak istememiş.
Herkesin terk etmek zorunda olduğu, yüreğinden bir parça var.
Bu nasıl bir şey?
Anneleriyle tıkış tıkış bir trenlere binmiş, babasını, evini, arkadaşlarını bırakıp bilinmeze yolculuk eden çocukların yüzlerine bakıyorum fotoğraflarda.
Hayat daha yeni başlamıştı onlar için.
Savaş ne, neden yapılır bile bilmeden kucaklandıkları gibi büyük kopuş ve büyük trajedi yaşıyorlar.
Kuşaklar boyu sızlayacak bu anının sızısı. Çocuk yüreğine ekilen bir mermi gibi.
Bu savaş durmalı ve biz bu çocuklara ve ailelere yardım etmeliyiz.
Komşuları olarak ‘savaş istemiyoruz’ diye bas bas bağırmalıyız.
Ellerimizi, sınırdan dışarı kendini atabilenlere uzatmalıyız.
“Tarih tekerrürden ibarettir” cümlesi dolanıp duruyor kafamda.
İnsanlık, metaverse’e gidip kendini 0 ve 1’lere dönüştürürken zalimin zulmü, güçlünün o doymaz açlığı bitmiyor.
İnsanı yakıcı arzuları mahvediyor.
Sanrılarının kurbanı oluyor ve sanrılarına kurban ediyor milyonları.
Halbuki kendini, doğayı, çocuğu, komşuyu sevmek, her şeyi merak etmek, beraber şarkı söylemek, herkese kapını açık tutmak bizi metaverse ötesi diyarlara taşıyabilir.
Üzülüyorum. Öldürücü bir virüsten çıkar çıkmaz, öldürücü bir savaşın ortasında bulduğumuz için kendimizi. Hiçbir savaş uzak değil.
Bir sınıfta öğretmen, bir çocuğun avucunu açtırıp cetvelle vurduğunda, bütün sınıfta aynı etkiyi yaparmış.
Bir çocuğun cezası aslında bütün sınıfa ceza. Herkesin eline cetvelle vuruluyor şu an.
Eğer içinizde bir sızı varsa, birazı şu an -5 derecede yollarda olan anne ve çocukların gözyaşlarından olabilir.
Bu istilanın bir an evvel durması için dua ediyorum.
Umarım Alla’nın ailesi ve bütün koparılmış aileler birbirlerine ve sevdikleri hayatlarına kavuşsunlar.
Ukrayna’ya yardım elini uzatmak için: bagis.unicef.org/ukrayna.

Yazarın Tüm Yazıları