Eyyûb Sultan’ın evindeki Peygamber

Peygamber Aleyhisselam, devesinin terkisinde Hz. Ebû Bekir olduğu halde, Medine’ye yaklaşıyordu. Allah’ın Resûlü, Hz. Ebû Bekir’e göre genç görünüyor ve insanlar tarafından tanınmıyordu.

Haberin Devamı

Hz. Ebû Bekir ise hem yaşlı görünüyor, hem de eskiden beri yapmış olduğu ticaret sebebiyle, Medine halkı tarafından iyi tanınıyordu. Bunun için de, yolda karşılaştıkları insanlar yanlarına yaklaşır ve ona: " Ey Ebû Bekir, yanındaki zát kimdir?" diye sorarlardı. Hz. Ebû Bekir’de onlara: "Bu, bana doğru yolu gösteren záttır," diye cevap verirdi. Bazıları bu cevap üzerine "Peygamber Aleyhisselam’ı bir yol kılavuzu zannederlerdi. Hálbuki Hz. Ebû Bekir, "Bana doğru yolu gösteren Peygamber" demeyi kastederdi.

Hz. Ebû Bekir yolculuk sırasında bir ara, geriye dönüp baktığında, bir atlının hızla kendilerine doğru gelmekte olduğunu gördü. Bu kişi Süreka idi. Bunun üzerine dedi ki: Ey Allah’ın Resûlü, bir atlı bize doğru yaklaşıyor." Peygamber Aleyhisselam, geriye dönüp baktı ve "Ey Rabbim onu atında düşür," diye dua etti.

Atlı, hemen atından düştü. Peygamberimize yaklaşınca atı kuma battı, bir süre sonra kalkıp; korku içinde mırıldanmaya başladı ve: "Ey Allah’ın Resûlü, dilediğini emret" dedi. Peygamber Aleyhisselam da "Olduğun yerde dur ve kimsenin bize ulaşmasına fırsat verme!" buyurdu. Böylece sabahleyin Peygamberimizi öldürmek niyetinde bulunan bu atlı, gün bitiminde, Allah elçisinin silahlı muhafızı oldu.

Peygamber Aleyhisselam, yoluna devam etti ve Hare denilen yere vardı. Medine’de kendisini bekleyen Ensar’a haber gönderdi. Ensar gelip, Peygamber Efendimiz ile Hz. Ebû Bekir’i burada karşıladı. İkisine de:

"Develerinize güven içinde bininiz. Size olan bağlılığımızı huzurunuzda kabul ediniz" dediler.

Peygamber Aleyhisselam ile Ebû Bekir develerine bindiler; Medineliler, sevinç işareti olarak kuşandıkları silahları üzerlerinde olduğu halde etrafına toplandılar.

Medine’de ise "Allah’ın Resûlü geldi" haberi yayıldı. Bütün insanlar "Allah’ın Peygamberi, Allah’ın Resûlü geldi!" diyerek görmek için koştular, Peygamber Aleyhisselam, Eyyûb Sultan’ın evine kadar yürüdü. Oraya gelince:

"Ailenizden kimin evi, buraya daha yakın?" diye sordu.

Ebû Eyyûb "Benim evim yakın, ey Allah’ın Resûlü! İşte evim, işte kapım!" dedi. Allah’ın Resûlü:

"Öyleyse gidiniz, bize dinlenebilecek bir yer hazırlayınız" buyurdular.

Ebû Eyyûb, evini hazırlayıp geldikten sonra, Peygamber Aleyhisselam ve Hz. Ebû Bekir’e:

"Buyurunuz, Allah’ın bereketi ile evimize gidelim" dedi. Efendimiz onun evinin birinci katına yerleşti. Daha sonra üst kata taşındı. Burada yaklaşık olarak 7 ay kaldı.

Haberin Devamı

GÜNÜN AYETİ

Kullarıma de ki, sözün en güzelini söylesinler, çünkü şeytan aralarını bozmaya çalışır.Unutmasınlar ki şeytan insanın açık bir düşmanıdır. (İsra 17/53)

Haberin Devamı

GÜNÜN HADİSİ

Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.

"Mümin, müminin aynasıdır. Mümin, müminin kardeşidir. Onun malını, mülkünü korur. Bulunmadığında da ona ait her şeyi korur."(Ebu Davud Edep 49 )

GÜNÜN DUASI

Bir işe giriştiğinde şöyle buyururdu:

Okunuşu: "Allahümme hirli ve’hterli. Ve látelkini ila nefsi terfete aynin."

Anlamı: "Allah’ım bu işi bana seç ve bana hayırlı kıl bir göz açıp kapatıncaya kadar dahi olsa beni nefsimle baş başa bırakma."

Yazarın Tüm Yazıları