Beni sorarlarsa ben onlara yakınım!

VARLIKTAN bu yana insanın en çok merak ettiği husus yüce Allah’tır. Onun için O’nu tanımaya çalışır. Yüce Allah’tan hem korkar hem de O’nu sever. İbadeti O’nun adına yapar.

Gizli ve açık her halde O’nu anar. Kendini káh yüce yaratıcıya yakın káh uzak hisseder. Bazen Allah’ın zatını düşünmeye yeltenmeye çalışır, başarılı olamaz. Çünkü O’nun zatını, niteliğini düşünebilmek mümkün değildir. Ziya Paşa’nın dediği gibi "bu akıl terazisi bu kadar ağırlığı çekemez." O zaman O’nun zatını değil de sıfatlarını, yarattığı káinatı düşünerek O’na varmaya çabalar. Tefekkür bu anlamda ibadettir. Yüce Allah kulunun bu çabasını bildiği içindir ki elimize ciddi bir imkán verir. O’na ulaşabilmek, O’nun rızasını kazanmak için bir kapı açar. Şöyle buyurur: "Kullarım Beni sana sorarlarsa, şüphesiz ben yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim." (Bakara, 186)

Ne kadar sıcak bir ayet "İnni karibun şüphesiz ben yakınım." Beni uzaklarda arasınlar. Şah damarlarından daha yakınım. Sağa, sola, yukarıya, arkaya bakmasınlar, Ben her yerdeyim. Bensiz yer yok ki! Bensizlik düşünülünce ben, sen, yer ve varlık yok olur. İşte ondan O’na sığınma, yoklukta varlığı bulma, yoklukta yoku bulmak, tövbeden de tövbe etmek, günahı itirafı da günah saymak bu ayetin tahlilinin sonucu olsa gerek.

Denir ki genç balıklar bir gün bir araya gelirler. Denir ki, bizim su olmadan yaşayamayacağımızı söylerler. Ama bu su nerde! Neden suyu göremiyoruz, bilge balığa gidelim belki bize suyu gösterir, görmediğimizi bize gösterir. Giderlerse bilge balık onları dinler. Sonra gülümser ve şöyle der: Etrafınızda sudan başka bir şey yok ki! Size ne göstereceğim.

Bize yakın olan O yüce Zata dua ile yönelmek zamanıdır bugünler. Kurbanların etinin ve kanının değil, iyi niyetlerin yüce Allah’a yükseldiği zamanlardır bu günler. İşte bu günlerde yakarışlar çoğalmalıdır.

Hz. Peygamberin "üzüntü anlarında" okuduğu şu duayla Allah’a yönelelim: "Allah’tan başka ilah yoktur. Uludur, yumuşaktır. Allah’tan başka ilah yoktur. Ulu arşın Rabbidir. Allah’tan başka ilah yoktur. Göklerin Rabbidir ve kıymetli arşın Rabbidir." (Buhari, Daavad, 6345)

"Şiddetli bir işle"
karşılaştığında dua ettiği gibi dua edelim.

"Ya Hayyu ya kayyum. Birahmetike esteğisu. Ey gerçek hayat sahibi (hep var olan) ve her şeyi ayakta tutan Allah’ın. Rahmetinden medet umarım." (Tirmizi, Daavad, 3524)

"Sıkıntıya Düştüğünde" dua ettiği gibi dua edelim

"Allah’ın Rahmetini umarım. Beni göz açıp yumacak kadar da olsa bile nefsime bırakma. Bütün işlerimi düzelt. Senden başka ilah yoktur." (Ebu Davud, edeb, 5090)

"Çözülemeyecek bir işle" karşılaştığı zaman yalvardığı gibi yalvaralım:

"Ben senin kulunum. Bir erkek ve kadın kulunun çocuğuyum. Senin avucundayım, iradem senin elindedir. Hükmün bende geçerli, benim için kararın adildir. Kendine verdiğin, yahut bir kitapla indirdiğin, yahut halkından bir kimseye öğrettiğin veya gayb ilminde kendi yanında sakladığın her isminle senden isterim. Bu şekilde Kur’an-ı gönlüme nur, kalbime bahar edesin; Onunla sıkıntımı kaldırasın, kederimi gideresin.

Sonra "Derin bir teslimiyetle" Rabbe yöneldiğinde yakardığı gibi yakaralım:

"Allah’tan başka ilah yoktur. Birdir. Ortağı yoktur. Mülk de O’nundur, Hamd da O’nundur. Öldürür ve diriltir. O, ölmeyen diridir. Hayat O’nun elindedir. O’nun her şeye gücü yeter." (Tirmizi, Daavad 3428 İbn Mace Tiarat, 2235)

Bayram ertesi bugün. Bayramda safları sıklaştırdık. Bayram namazında ayrıyı gayriyi unuttuk. Tek bir sese ezana yöneldik. Kalbimizle düşündük, tek kıbleye, Kábe’ye yöneldik. Dinimiz ortaktı, kıblemizde, bize hayat veren de, bize ölümü yaratan da aynı Rabbimiz.

O’nun yarattığı vücutla, O’nun yarattığı káinatta yaşamaya, O’nun yarattığı oksijeni soluklamaya mahkûmuz. Biz ne kadar büyüsek, ne kadar büyüklensek de kuluz. O ise Efendimiz, sahibimiz, Rabbimiz. Bari bunu unutmayalım.

SORALIM ÖĞRENELİM

Ben şöyle duydum. Alak suresi okunur ve sonra şekere üflenirse kişi sevdiğiyle barışır. Bu doğru mudur?

(Cihan Yücedağ İZMİT)

Alak suresini okumak tabii ki güzel bir şeydir. Ama Kuran ayetleri bu niyetle kullanılmaz. Sevdiğinizle barışmak için bire bir görüşün ve dua ediniz.

Dini yönden kötü olan bir komşum vardı. Cenazesinde bulunup yardımcı oldum. Yanlış mı yaptım?

(Salim Unlu KONYA)

Dinimize göre Müslüman olsun olmasın bütün insanlar saygıdeğerdir. (İsra, 70) Hayatta da ölümünden sonra da saygı duyulur. Peygamberimizin bir Yahudi’nin cenazesinin önünden ayağa kalktığı ve "O bir insandır" buyurduğu bilinir. (Buhari, Cenaiz 50; Nesai Cenaiz, 45-47) Bu nedenle de ne tür insan olursa olsun komşumuzun cenazesine katılmamız doğru olandır.

Kurban aldım ama kesemedim, ertesi günü döneceğim (bayram sonrası) bu kurbanı ne yapmalıyım?

(Ali Nalin MUŞ)

Kurban Bayramı’nda kesmediğiniz hayvanınızı sonradan bir fakire verin, tüm olarak (kesmeden) hibe ediniz, o da kessin.

Domuz etinin haram olduğunu Kuran mı söylüyor?

(Onur SEVMEN İZMİR)

Evet Maide suresinin (5. sure)3. ayetinde domuz etinin haram olduğu belirtilir. Ayeti kerimede leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına, boğazlanan, boğulmuş, vurulup öldürülmüş hayvanlar size haram kılındı buyrulmuştur.
Yazarın Tüm Yazıları