BANA emanet edilen “köşeler”de yıllar boyu pek çok tiyatro oyunu hakkında kalem oynattım. Bütün yazdıklarımın “meraklı bir izleyici”nin samimi görüşlerinden öte bir anlam taşımadığını bile bile... Okuyacağınız satırlar ise biraz farklı gibi. Sevgili kızımın yakıştırmasıyla “yuvarlak gözlüklerime ilk defa bir oyunun köşeleri çarptı galiba...” Neden mi? Çünkü şimdiye kadar hep ben tiyatrocular için atıp tutuyordum, bu kez onlar insan kaynaklarının kirli çamaşırlarını ortaya dökmüşler. Sahnedeki oyun o kadar tanıdık ki, ancak benim gibi senelerini bu mesleğe vermiş biri, oyunla gerçek arasındaki kesişme noktalarını, “Aslında tam bir izdüşümü, bunun neresi oyun?” diyerek alkışlayabilir. Meraklısı için tekrar olacak; Sait Faik’in “Semaver” ve “Kumpanya” başlıklı öykülerinden adını almış bir tiyatro topluluğu Semaver Kumpanya... Ülkemizin dinamik, yeniliklere açık ve cesur birkaç tiyatro grubundan biri olarak tanımlanıyor. Kocamustafapaşa’daki Çevre Tiyatrosu’nda perdelerini ilk kez William Shakespeare’in “Onikinci Gece”siyle açmalarının üzerinden tam 10 yıl geçti. İzmirli seyircilerin karşısına bu kez İspanyol yazar Jordi Galceran’ın, ona dünya çapında ün kazandıran “Metot” isimli oyunuyla çıkıyorlar. Medya notlarına göz attığınızda, büyük resmin şöyle tariflendiğini okuyacaksınız: “Bir şirketin toplantı odası; iş görüşmesine gelen dört kişi tüm hünerlerini ortaya koyup, işi kapmak için gizem dolu çeşitli sınavlardan geçecekler... Günümüz iş dünyasının acımasız yönlerini ortaya koyan oyun, genel çerçevesi itibariyle, vahşi rekabet üzerine kurulu ve sistem hakkında çarpıcı bir eleştiri sunuyor. ‘Çağdaş insan kaynakları enstrümanlarıyla tütsülenmiş mülakatlarda deneyimli’ olan seyirciyi ‘kendi filminin ilk karesi’ne götürüyor. Mindere yeni çıkacak beyaz yakalılar için ise ‘psikolojik gerilim’ dozu yüksek bir örnek olay(lar) fırsatı...” Yarın akşam (4 Aralık Salı) saat 20.30’da İzmir Sanat’ta İzmirlilerle buluşacak oyun hakkında gözüme çarpan bir uyarıyı da “kopyala-yapıştır” usulüyle paylaşmak isterim: “İstanbul dışı için önerim sitelerini düzgün takip edin, oyun turneye müsait. Şehrinize gelince de, ‘Yok arkadaşımın düğünü, yok efendim doğumgünü, hava soğuk’ vb bahaneler üretip kaçırmayın...” demişler. Emeğe saygım sebebiyle kalemim, “eli değen, fikri değeni gönlü değen” herkesi anmaktan yana... Oyunu İspanyolca’dan çeviren Zerrin Yanıkkaya, yönetmen Serkan Keskin, sahne tasarımı Cem Yılmazer, ses tasarımı Alper Maral, yönetmen yardımcısı Zeynep Su Kasapoğlu, kostüm Aslı Ersüzer... “Sarp Aydınoğlu, Sezin Bozacı, Serkan Keskin, Mustafa Kırantepe”nin vurucu ve iz bırakan oyunları, önce meslektaşlarımı düşündürmeli. Semaver Kumpanya, sezona, “Metot” oyununun yanı sıra çağdaş İngiliz yazar Howard Barker’ın ülkemizde ilk kez sahnelenecek olan “Bir İnfazın Portresi” adlı yeni oyunuyla devam edecek. “Sanatın nereye kadar özgürce ifade edilebileceğini sorgulayan bu oyun” ise ülke gündemine adetâ dil çıkartır gibi, 26 Aralık akşamından itibaren Çevre Tiyatrosu’nda seyircisini bekliyor olacak. Bakalım yolları İzmir’e ne zaman düşecek?